|
Aptallığıma verin: basın özgürlüğü mü?Kategori: Aptallığıma verin | 2 Yorum | Yazan: A.Ulak | 28 Temmuz 2010 22:03:58 Bu hafta, geceliği ortalama 2.500 euro olan VIP teknelerden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsızlık belgesi Lozan Barış Antlaşması'na, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç'dan Bülent Arınç'a, Wikileaks web sitesine erişim engellenmesi aklıma takılanlar...
Tesettür otellerinden sonra, muhafazakar ailelerin yeni tatil eğilimi kadın kaptanlı lüks tekneler. Geceliği ortalama 2.500 euro olan VIP tekneler ıssız koylara demirlediğinde, deniz müşterinin özel havuzu haline geliyor. Kadının namusu önemli elbette de bu paralar kazanılırken ne kadar namuslu davranılıyor acaba…? Bunun bir önemi yok mu! *** Tek bir dakikada dünyada neler değişiyor biliyor musunuz? Şöyle bir bakalım:
aklınızda bulunsun…. *** Bu yıl ilginç bir şey oldu… Başbakan Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığı açısından çok önemli olan Lozan Barış Antlaşması’nın 87. yıldönümünü kutlamadı. Bu unutkanlığın, referandum heyecanından mı, daha önce diktatör ilan ettiği Lozan’ı imzalayan İsmet İnönü’yü “saygı ve rahmetle” anmak zorunda kalma kaygısından mı, yoksa Lozan’ın artık bir kağıt parçası olarak görülmesinden mi kaynaklandığı anlaşılamadı. Ha hak yemeyelim. Lozan’ın 87. yıldönümü için, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere birçok isimden kutlama mesajları geldi. *** Basından sansürün kaldırılışının yıl dönümü nedeniyle, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç’e mesaj gönderen Bülent Arınç, Türkiye’deki basın özgürlüğünü övdü. Arınç mesajında, ''Memnuniyetle müşahede etmekteyiz ki, artık basın özgürlüğü açısından ileri demokrasi ülkeleriyle yarışacak seviyeye gelmiş bulunmaktayız'' dedi. 38 gazeteci ve yazarın tutuklu bulunduğu Türkiye, basın özgürlüğü açısından ileri demokrasi ülkeleriyle yarışacak, hatta aşacak duruma gelmiş olması ancak yandaş medyada çalışabilen basın mensupları için geçerlidir. Sansürcü zihniyet, internet ortamına da uzanmış durumda. İnternet sansürüne karşı bir araya gelen 30’dan fazla kurum, “site engellemelerinin yasak değil aleni sansür olduğu”nu vurguluyor. Başbakan Tayyip Erdoğan Haziran ayında internet haber sitelerinin temsilcileri ile yaptığı demokratik açılım toplantısında, internette kendisi ile ilgili okur yorumlarına ateş püskürerek, haber sitelerini yardım ve yataklıkla suçlamış, oto sansür önermişti. İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan hakları Vakfı tarafından hazırlanan 2009 yılına ait raporda şu ifadeler yer alıyor: Tespitlerimize göre; 2009 yılı içerisinde düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında
Yaşasın Türkiye’de basın özgürlüğü *** 4 yıldır ülkelerin ve şirketlerin korkulu rüyası : Wikileaks Dünyanın en çok tartışılan ve korkulan sitelerinden biri olan Wikileaks, son olarak da ABD ordusunun Afganistan’daki gizli istihbarat yazışmalarını yayınlayarak gündeme geldi. Her gün ortalama 500 bin kişinin ziyaret ettiği sitenin de kuruluş amacı ve yaptığı iş tam anlamıyla bu: Gizli kalmış belgeleri, dökümanları, görüntüleri kamuoyuna sızdırmak. Avustralyalı eski gazeteci ve hacker Julian Assange ile arkadaşları tarafından 2006’da kurulan Wikileaks, bugüne kadar ABD askeri helikopterlerinin Bağdat’ta masum sivilleri öldürmesinden, Çin’deki Budist rahip katliamına, ya da İzlanda’daki bankacılık yolsuzluklarından, İngiltere’deki ırkçı BNP partisi üye listelerine, Guantanamo’daki işkencelere kadar birçok skandalın kanıtlarını yayınladı. Peki bu site nasıl çalışıyor? Sitenin bir ofisi yok ancak İsveç üzerinden işliyor. İsveç’de gazetecilerin kaynaklarını tamamen gizleme hakkı var. Siteye gelen bir belge önce o konuda uzman 5 kişi tarafından inceleniyor. Doğruluğu ve gerçekliği kanıtlanınca belge Belçika’ya şifreli olarak gönderiliyor ve Belçika’daki server’a konularak internete servis ediliyor. Bu ülkede bilgi işlem çalışanları da kaynaklarını gizleme hakkına sahip. Site için çoğu gönüllü 800 kişi çalışıyor. Site yıllık 200 bin euro masraflarını da bağışlarla karşılıyor. Ya Wikileaks’in yolu Türkiyeye düşmez mi ?
Yorumlardeniz
{ 30 Temmuz 2010 21:53:09 }
denize taş atsan bulanır mı?
güneş balçıkla sıvanır mı? her devirde at iziyle it izinin karıştığı olmuştur ayırabılen vicdanı hür doyurucu bir hayat yaşar ayıramayan at nalıyla it ısırığı arasında heder eden hayatını umit
{ 29 Temmuz 2010 05:49:13 }
Soyledigin cogu seye katiliyorum da Ferruh ben su Lozan''a taktim. Lozan, bana gore TC nin kurulmasi icin Emperyalizmden alinan izindir. Bunun kutlanmasi gereklimidir?
Diğer Sayfalar: 1. Ayrica, ismet inonu''nun de, kendisinden onceki cumhurbaskani Mustafa Kemal gibi bir diktator olmadigini mi ima ediyorsun? Yanlis anlama...AKP taraftari degilim. Bunu sen bilirsin. Ama, kemalizm''in pesinden kosmak da en az AKP fanatizmi kadar gozleri kor eder. Ismet ononu de Mustafa Kemal e diktatordu(r). Lozan''in kutlanmasi ya da kutlanmamasi gerekmez. Turkiye Lozan''i imzaladigindan bu yaa emperyalizmin kucaginda epey bir yer edinmistir. Bana gore sevgili ferruh, yazdigin onca bilgi icine serpistirdgin kendi politik goruslerin soylediklerinle tezat olusturoyr.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|