|
Aptallığıma verin: 4. ErdoğanKategori: Aptallığıma verin | 1 Yorum | Yazan: A.Ulak | 21 Temmuz 2010 22:43:51 Bu hafta Mustafa Pehlivanoğlu'dan Başbakan Erdoğan'a, Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sema Kendirci'den Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesine, IHH'den İran'a, AKP'nin sağlıkta reformdan Bombay Yüksek Mahkemesine aklıma takılanlar...
Başbakan Erdoğan : “ALKOL İÇME ÜZÜM YE” Şimdi alkol kullanımı yasak olmamakla beraber, başkalarının hayatlarına zarar vermemek adına, alkollü olarak araç kullanmak yasak. Direksiyonda alkollü olmayacaksın. Alkollü olarak bir başkasının hayatına kastetmeyeceksin. Birisi pasif kullanıcı öbürü aktif kullanıcı. Bu işin sulusu da kurusu da zarar. Onun için bunlardan kaçınmamız lazım. Ben bugüne kadar objektif bakan hiç bir tıp dünyası temsilcisinden bir defa bu işte bu faydalıdır diyeni görmedim. Bazen inadına `belli bir miktar da alırsa faydalıdır` diyenler var. Arkadaş bu alkolü siz nereden elde ediyorsunuz? Bu meyvelerden filan elde edilmiyor mu bunlar? Üzümden elde etmiyor musun? Diğer meyvelerde belli oranda yok mu? Var, onları ye. Vücudun için gerekli olan yeterli olan, zaten her şey orada var. Ben halkımı seviyorum, onun da sağlıklı yaşam içerisinde olmasını istiyorum. Bunu başka yerlere çekmenin hiç bir anlamı yok. Ne kadar bilimsel değil mi? Yaşasın 4. Erdoğan... Başbakan Erdoğan bugün AKP grup toplantısında 12 Eylül’de idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesine yazdığı mektubu, AKP geleneğine göre gözyaşları arasında okudu. Ancak Erdoğan mektubun bir bölümünü sansürledi mi? yoksa ağlamaktan unuttu mu? Peki hangi bölümü okumadı? "... Sunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır. Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. …" Ne rastlantı değil mi? *** "Kadınla erkek eşit olamaz!" bunu ben demiyorum. Erdoğan’ın sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileriyle yaptığı toplantıda söyledi. Bazı kadın temsilcilerin, toplantıda kadınların sadece “annelik” özelliği nedeniyle anılmasını eleştirmesi üzerine Erdoğan, “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. Onun için fırsat eşitliği demeyi tercih ediyorum. Kadınlar ve erkekler farklıdır, birbirinin mütemmimidir (tamamlayıcı)” dedi. Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sema Kendirci de Başbakan’ın ‘kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ sözlerinden birçok katılımcının büyük şaşkınlık duyduğunu belirtti. Bir katılımcının Türkiye’de kadın sığınma evlerinin yetersizliğine vurgu yapan sözlerine Başbakan, “Bu ‘sığınma’ kelimesinden rahatsız oluyorum. Bizim kadınımız sığınamaz” diye tepki gösterdi. Aptalığıma verin ama buna neden şaşırdıklarını anlamıyorum. *** İran’da sokaklarda kadınların örtünmelerini denetleyen ahlak polisi, ceza tarifesini açıkladı: Saçın üzerinde gözlük: 180 bin riyal (17 dolar) Kısa ceket: 250 bin riyal (24 dolar) Açık renk ceket: 250 bin riyal (24 dolar) Ojeli her tırnak için: 5000 riyal (48 cent) Makyaj: 250 bin riyal (24 dolar) Tahrik edici saç rengi: 1 milyon 500 bin riyal (144 dolar) Yoruma gerek var mı? "Kadınla erkek eşit olamaz!" diyenlere oy verenler iyi düşünsün. *** Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde 15 yıl önce kurulan fotoğraf ve seramik bölümüne akademik kadro oluşturulamadığı gerekçesiyle bu yıl da öğrenci alınmayacak. Her iki bölümde de sadece iki araştırma görevlisi bulunuyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) son iki yıl içerisinde birçok fakültenin kurulmasına onay verdiği Atatürk Üniversitesi`nde (AÜ) yıllar önce kurulan bazı bölümlere halen öğrenci alınmıyor. Yıllardır araştırma görevlilerine maaş ödenen ancak öğrencisi bulunmayan bölümler için fakülte yönetimi yeterli akademik personelin bulunmamasını gerekçe gösteriyor. Üniversite sınavında başarı gösteren öğrenciler ise AÜ`de kapalı olan bölümleri başka üniversitelerde okumak zorunda kalıyor. Güzel Sanatlar Fakültesi`nde 1995 yılında kurulan fotoğraf bölümüne ve 1994 yılında kurulan seramik bölümüne bu yıl da öğrenci alınmayacağı açıklandı. Fakülte Dekan Vekili Prof. Dr. Yılmaz Özbek, akademik kadro sayısı yeterli olmadığı için öğrenci alımı yapamadıklarını söyledi. Atatürk Üniversitesi gibi bir üniversiteye yıllardır akademisyen bulamayanlar her köye bir üniversite kurmaya çalışıyorlar. İşte Türkiye’yi idare edenlerin akıldan nekadar uzaklaştığının belgesi. *** Almanya’nın yasakladığı IHH yardım örgütünün, bağlantılı dernekler aracılığıyla Hamas’a yaklaşık 6,6 milyon euro aktardığı tespit edildi. Alman polisi, 29 noktaya operasyon gerçekleştirdi, bilgi ve belgelere el koydu. Haydi hayırlısı yeni Deniz Feneri ama bu sefer daha uluslararası… *** AKP’nin sağlıkta reform adını vererek sağlıkta piyasalaşmanın önünü açtığı en büyük projesi aile hekimliği daha uygulanmaya başlamadığı yerlerde dahi acı sonuçlarını vermeye başladı. Normal değil mi yaklaşık 3,500 kişiye bir aile hekimi… bir kişi yılda ortalama10 kez doktora gitse 35,000 vizite… günde 100 vizite. Bir doktor günde 480 dakika çalışa kişi başına yaklaşık 4 dakika düşer… Ne reform ama … *** Bombay Yüksek Mahkemesi yatırım yapmak isteyen (!) tanrılara borsayı yasakladı. Fil başlı tanrı Ganesha'nın, borsada alım satım yapabilmek için ticari hesap başvurusu reddedildi Hindistan'da Bombay Yüksek Mahkemesi, aralarında fil başlı tanrı Ganesha'nın da bulunduğu 5 Hint tanrısı adına, borsada alım satım yapabilmek için ticari hesaplar açan özel bir dini vakfın onay başvurusunu reddetti. Mahkeme, tanrılar adına borsa işlemleri yapılmasının uygun olmayacağına hükmetti. Yargıçlar karara gerekçe olarak, borsa işlemlerinde usulsüzlük yapılması halinde, tanrılara karşı dava açmanın zor olmasını gösterdi. Tanrılar bari borsaya karışmasın…
Yorumlardeniz günal
{ 22 Temmuz 2010 07:13:59 }
RTE, soyadın yakışmıyıor ama neyse... konu başka...
Diğer Sayfalar: 1. madende göçük altında hayatını yitiren işçiler için KADER demiştin. merak ediyorum, onların ardından ne zaman ağlayacaksın? hangi çıkarların.ız söz konusu olduğunda...?
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|