|
Mayday..mayday! Prag!... acil iniş istiyoruz.Kategori: Anılar | 3 Yorum | Yazan: Pınar Özkan | 05 Temmuz 2010 05:47:12 İskelede biri bekliyordu kıştı sanki hiç üşümüyordu. Çıplaktı ayakları sapsız bir çekiç gibi ve biz buraya kadar anlıyorduk. İskelede biri ağlıyordu ne söyleyecekti unutmuştu dünyaya, umutla bekliyorduk ve anlıyorduk buraya kadar...
İlkbahar 1994 Paris Otel Odası 13:30
Viyana 13:30 Viyana havaalanı. Uzun gövdesi ile dikkat çeken 4 motorlu DC8 uçağı Prag uçuşu için hazırlıkları tamamladı. Kabinde sadece 60 yolcu var. Kaptan kabin ekibine uçağın dengesi açısından yolcuları orta kısımda toplamalarını söylüyor. Yolcular orta bölümde istedikleri yere geçip oturuyorlar. Kapılar kapanıyor, anons, demo gösterisi, kemer kontrolleri bir çırpıda yapılıyor. Kuleden kalkış izni alan emektar uçak pist başına gelir gelmez hızlanmaya başlıyor. Yolcular yüzlerini pencerelere dayayıp kalkış anını izlerken ekip 50 dakikalık kısa uçuşun az yolcuyla rahat geçeceğini düşünüyor. Prag'da bekleyen yolcular olmalı. Prag'dan sonra Paris'e devam edecekler. Yeterince hız kazanan uçak burnunu kaldırıyor hemen. Paris- Otel Odası 14.20
Havada 14:20 Düz uçuşa geçen DC8 uçağı tam hız Prag'a doğru yol alıyor. Ekip elini çabuk tutmalı, uçuş kısa ama 60 yolcu var. O zaman aceleye gerek yok, sadece bir troley bile 20 dakikada bu kadar yolcuya içecek ve küçük ikramı verebilir. Amir kokpitin kahvelerini yaparken yanındaki iki hostes ön tarafa yüklenen içecek troleyini çıkarıp hazırlıyorlar. Ekip neşeli Prag'dan sonra gidecekleri Paris'te bekleyen ekibe devredecekler uçağı ve birkaç gün kalacaklar. Amir telefonla arkadaki kızlarla konuşuyor, troley hazırlanıp ön taraftan çıkacak, arkadakiler sadece servise yardım etsinler. 60 yolcu nedir ki! 254 koltuğun bulunduğu uçakta kabine bakılınca boş gibi gözüküyor. Kızlar önde dolapları açıp kapıyorlar catering şirketinin verdiği dilimli limonlar nerede acaba? Arkada nasılsa vardır. Deneyimli hostes Figen, amir ile arkadaşına dönüyor ben arkaya gidiyorum limonu alır gelirim hem de yolculara bakarım. Diğer arkadaşı ben giderim istersen teklifinde bulunuyor. Figen sarı saçlarına yaptığı hoş topuzu eliyle düzeltiyor makyajın yakıştığı mavi gözlerini kocaman açıyor hayır sen benden küçüksün benim dediğim olur ben gideceğim. Öyle ya! kısa uçuş, az yolcu, üstelik yorgun değiller. Prag sonrası yatıları da var. Paris Otel Odası 15:00
Havada 15.00 Koridor boyu yolculara gülümseyerek arka galleye geliyor Figen. Arkadaki kızlarla şakalaşıyor bir süre. Birkaç dolap kapağı açtıktan sonra limon dilimlerinin bulunduğu tabağı buluyor. Gözü ekip yemeklerine ilişiyor. Arkadaşlarından biri balığı seçtiğini ama yemekten vazgeçtiğini söylüyor. Figen tam da canının balık istediğinden bahsediyor fırından balığı almak üzere uzanıyor. Emektar DC8 uçağı daha önce hiç yapmadığı bir şekilde sallanmaya başlıyor. Neler oluyor? Aynı anda hızla irtifa kaybediyorlar. Aman allahım niye böyle yapıyor uçak! dengesini kaybetmiş gibi bir sağa bir sola yalpalıyor. Ya bu gürültü neyin nesi? Yolcuların bazıları bağırıyor. Ekip koltuğunda oturan iki kız koltuğa yapışmış düşmemek için omuz kemerlerini tutuyorlar. En arka yolcu koltuğuna oturmuş üçüncü hostes önündeki koltuk başına tutunmaya çalışıyor. Figen'in galleyde ayakta tutunabileceği bir şey yok. Uçak yalpaladıkça sağa sola vuruyor. Sarsıntının şiddetinden mandallarından kurtulan konteynırlar, açılan fırınlardan yemekler fırlıyor. Birkaç troley yerinden çıkıyor. Kendini kokpitin önündeki ekip koltuğuna atıp bağlanan amir kokpitten gelen “mayday, mayday” (yardım) sesini duyuyor Allahım neler oluyor? Uçak çok uzun, kimbilir arkası nasıl sallıyordur! Umarım kızlar oturabildiler. Orly Havaalanı 15:30
Havada 15:40 Emektar uçakta sessizlik var şimdi. Herşey normale dönmüş. Hiçbirşey olmamış gibi yoluna devam ediyor. Arkadaki kızlardan biri ön tarafa yürüyor yüzü bembeyaz, amirin önünde durup arkayı işaret ediyor hemen arkaya gelir misiniz? Amir hızlı adımlarla arkaya gidiyor. Yolcular tepkisiz boş bakıyorlar. Kısa uçuşlarda yolculara kemerleri bağlı oturmaları anons edilir. Yine böyle yapılmıştı. Arkaya gelen amir ekip koltuğunda baygın oturan yaralı arkadaşını görüyor. Diğeri arka yolcu koltuğunda oturuyor, şokta konuşmuyor. Peki Figen nerde? Yerlerinden fırlayan birkaç troleyin arasında dağılan malzemelerin üzerinde uzanmış Figen'i görüyor. Koşarak arkaya gelen teknisyenle beraber Figen'i ayıltmaya çalışıyor, tokatlıyorlar. Figen iyi misin? lütfen gözlerini aç! Gözkapaklarını açmaya çalışıyorlar. Figen tepki vermiyor, gözbebekleri kıpkırmızı! Amir kokpitten gelen iki sinyal sesinin üzerine hızla ön tarafa geliyor. Kokpite girer girmez kaptan arkasına dönüyor. Kuyruktaki Rudder'da geçici bir bozukluk yaşadık sanırım, şimdilik normale döndü. Yine de Prag'a acil iniş yapacağız, yolcuları ve kendinizi iyice emniyete alın! Gözü amirin gömleğine takılıyor. Gömleğin önü kıpkırmızı. Kabin raporu nedir? Gömleğini farketmeyen amir yanıtlıyor İki hostes ağır yaralı! yolcular normal! Prag 16:15 Prag havaalanı acil iniş yapacak DC8 uçağı için pisti hazırlamış, tüm önlemleri almış, itfaiye ve ambulansı hazır bekletiyor. Yavaş yavaş alçalan uçakta sessizlik hakim. Yolcuların bazıları kaygılı bazıları sakin bakıyor. Arka galleyde olan bitenden haberleri yok. Öndeki kızlar kemer ve kabin kontrollerini bitirip arkadaki yaralı baygın arkadaşlarını ekip koltuğundaki kemerlerle emniyete alıyorlar. Teknisyen Figen'le kalıyor uzandığı yerde elleriyle tutarak destek veriyor. Ekip bu son dakikalarda rudder'ın aynı sorunu yaratmayacağını umuyor biran evvel yere inmeyi diliyorlar. Orly Ekip Odası 16:15 Uçuş planlarıyla ekip odasına gelen pilotlar Prag'dan uçakla ilgili henüz bir haberin gelmediğini söylüyorlar. Anlaşılan bizi erken getirtmişler. Napalım kahvelerimizi içip biraz dergilere bakabiliriz. Prag'a İniş Prag havaalanında yaklaşmada olan uçağın ışıkları görülmeye başlıyor. Aprondaki yer görevlileri sessizlik içinde yaklaşan uçağı izliyorlar. Uçak normal bir iniş yapıyor. İnişini tamamlayan emektar uçak kulenin gösterdiği alana gelip park ediyor. Yolcular ön taraftan indirilirken arkaya yanaşan ambulans yaralı iki hostesi alıp hastaneye doğru yol alıyor. Orly Ekip Odası 16:30
Ambulansla hastaneye yetiştirilen yaralı hostesler yoğun bakıma alınıyorlar. Kokpit ekibi kalan kabin ekibiyle otelin yolunu tutarken emektar uçak inceleme ve bakımı yapılmak üzere hangara doğru çekiliyor. Orly 16:35 Ekip Odası
Sonbahar Yaralı hosteslerden diğeri bir ay hastanede kaldıktan sonra iyileşerek taburcu oluyor, uçuşlarına geri dönüyor. Hepimiz çok seviniyoruz. Şimdi sıra Figen'de. Hadi Figen seni de bekliyoruz! Figen bir süre daha kalıyor Prag'daki hastanede, sonra İstanbul'a getiriliyor. Uçmadığımız günler kaldığı hastaneye uğrayıp uçuşlarımızı anlatıyoruz ona, yakında başlayacak olan Dominik Cumhuriyeti seferlerini müjdeliyoruz. Doktorlar tekrar yürümesi için ellerinden geleni yaptıklarını söylüyorlar sadece. Bir süre de İngiltere'de tedavi görüyor Figen. Hiç umudunu kaybetmiyor, bizimle Puerto Plata uçuşlarını hayal ediyor, biz onunla uçacağımız günleri.. Günler geçiyor uçuşlarımız başlıyor ancak Figensiz devam ediyoruz Karaiplere. * Geçenlerde Prag ekibinden bir arkadaşla Figen'e gittik. Kemer'de yaşıyor. İstanbul'a kızını ziyarete gelmiş. Kızı büyümüş üniversiteli güzel bir kız olmuş. Eski günlerden söz ettik. Afrika haç uçuşlarından hatırladıklarımızla bolca güldük. Kızının beyaz kedisi Boncuk'u sevdik. Güzel mavi gözleri her zamanki gibi pırıl pırıl bakıyordu. Haziran 2010, İstanbul
YorumlarAhmet Cagin
{ 27 Aralık 2011 22:43:05 }
Ucak yolculuklarini ucus ekibinin gozuyle okumak dinlemek cok guzel. Aslinda ucus ekiplerinde cesitli gorevler yapan arkadaslar var. Ama siz o kadar guzel anlatmissiniz ki. Anilarinizin tamamini okumkatan baska bir secenek yok.
tülay
{ 13 Ocak 2011 21:05:31 }
bence mesleğinize bu kadar aşıkken erken bırakmıssınız.arkadaşlarınızı ekibinizi ve havacılığı seven muheşem bır yüreğe sahıpmıssınız.umarım bende sizin kadar hayranlıkla yaparım bu mesleği.
Dilek Figen Gürsu Yıldırım
{ 06 Temmuz 2010 06:45:35 }
Sevgili Pınar,kalemin anlatımın o kadar güzelki hüznü ve sevinci aynı anda yaşatabiliyorsun.Kendim anlatırken bile bu kadar net yaşayamazdım o anı.O acılı günleri atlatmamda beni hastahanede ve sonraki günlerimde bir an bile yalnız bırakmayan tüm Birgenair camiasının büyük payı olmuştur herkese buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.Bak 16 sene geçti zaman su gibi akıp gidiyor hayat devam ediyor
Diğer Sayfalar: 1. Yüreğine sağlık arkadaşım teşekkürler
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|