A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sivas ve ötekiler...

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 04 Temmuz 2010 16:13:13

Sivas'ta 37 kişinin ticaniler tarafından öldürülmesinin, 65 kişinin yaralanmasının üstünden 17 yıl geçmiş. Yaralananlardan 14'ü polis. Bu ilk değil. 1978'de Malatya'da, Kahramanmaraş'ta, 1980'de Çorum'da da toplu öldürmeler olmuştu. Daha sonra 1995'te Gazi mahallesinde de toplu öldürmeler oldu. "Katliam" sözcüğü sanki bana biraz arıtılmış bir sözcük gibi geliyor.

Bunlar adıyla sanıyla cinayet, hem de yasal deyimiyle “taammüden” yâni kasitli olarak işlenen cinayetler.

Çorum cinayetlerinin bilânçosu: 57 ölü, 200’ün üstünde yaralı; 300’e yakın ev ve işyerinin tahrip edilerek yakılması; binlerce ailenin göçü.

1978’de Malatya’da 8 kişi ölmüş, 20’si ağır olmak üzere 100 kişi yaralanmış, 100 işyeri ve konut tamamen olmak üzere, toplam 960 işyeri ve konut tahrip edilmişti.  1974-80 yılları arasında öldürülenlerin sayısı 100 civarındaydı.

Kahramanmaraş’taki saldırılar sonucunda resmi verilere göre 105 kişi öldü, 176 kişi yaralandı, 210 ev, 70 işyeri tahrip edildi. Resmi olmayan beyanlara göre ise ölü sayısı 500'e yakındı.

1995’te Gazi mahallesinde 22 kişinin öldürüldüğü, 155 kişinin yaralandığı cinayetlerin ardından yapılan otopsi sonucunda öldürülenlerden 7’sinin polis kurşunuyla öldürüldüğü saptandı.

Bütün bunlarda hedef Aleviler ve çok kez solculardı.  Bir dönem kendisine “milliyetçi” adını yakıştıranlar ile şeriatçılar arasındaki ittifak sonucu “içme suyunu zehirlediler”, “camiye bomba koydular” gibi tahriklerle kıyım girişimleri olmuştu.  Aynen Türkiye tarihinin en utanç verici sayfalarından olan 6-7 Eylül olaylarında “Yunanlılar Atatürk’ün Selânik’teki evini bombaladı” söylentisiyle binlerce Anadolulu Rum’un yurtlarından olması gibi.  Daha sonra olayı MİT’in tezgâhladığı ortaya çıktı ama ne fayda, olan olmuştu bir kez.

Gerek Çorum, gerekse Malatya, Kahramanmaraş, Sivas, Gazi Mahallesinde kimin tahrikleri olduğu, kimin kimleri cinayet işlemeye ittiği konusunda çok şey yazıldı, söylendi.

Bugün MHP’nin sürdürdüğü “milliyetçi” çizgi artık şeriatçı kesimle ittifak halinde değil ve 60’ların sol çizgisi nedeniyle hedef tahtasına oturttuğu Deniz Gezmiş’lere, sol gençliğe bugün şeriatçılara olduğundan daha yakın.  Ticanilerin şeriat çizgisinin neler yapabildiğini gördükçe solun laik ve antiemperyalist çizgisine daha da yaklaşıyorlar.  Ama o dönemlerdeki ittifak yüzlerce insanın yaşamına mal olduktan sonra.
 
Tahriklerin arkasında ABD mi vardı, darbe girişimi için işin “olgunlaşmasını” bekleyen, ya da bunu hızlandırmak isteyen Kenan Evren güruhu mu vardı tartışmaları bence bugüne ışık tutmuyor.  Tahrikler ya da moda deyimiyle provokasyonlar her zaman, her yerde, her ülkede vardır.  Bundan çıkar sağlayanlar her zaman olacaktır.  Bence üzerine eğilmemiz gereken nokta yüzlerce, bazan binlerce insanın neden bu tahriklere geldiği, neden dolduruşa gelip komşusunu, köylüsünü, arkadaşını öldürmek, yakmak istediğidir.
 
Çorum cinayetleri öncesi şöyle bir bildiri dağıtılıyor:
Müslüman namusuna sahip çık
19 Mayıs gösterileri adı altında yine namus bacılarımızın iffet ve hayasına kahpeçe ve haince saldıracak bir gün geliyor. Yüreklerimizi parçalıyor, içimize kan akıtılıyor.
Yine müslüman evlâdı kan ağlamaya kafir düzen tarafından soyularak, en müstehcen ve kepaze kılıkta teşhir edilecektir. Bin yıllık mübarek tarihimize bundan büyük bir leke sürülebilir mi? Kurtuluş Savaşında namusunu Yunan eli kirletmektense ölmeyi tercih eden mübarek ninelerimizin kemikleri sızlamaz mı? Ey müslüman, düşün, süngüyle ama karnında çocuk çıkarken zihniyetle bu zihniyetin farkı ne? Namazını kıl, orucunu tut yeter; karışan mı var diyen gafil müslüman sen de düşün... Düşün ki, haddini bilmeyenlere bildirelim hadlerini. Şu haris-i Şerifi asla unutma, haksızlık karşısında susun, dilsiz şeytandır. Ne mutlu canı ile, kanı ile, malı ile CİHAD edenlere-İslâmcı Gençlik
 
Sivas’ta saldırı öncesi dağıtılan bildiri şöyle:
Halkımıza Çağrı;
“Müslüman halkın yaşadığı bu ülkede, İslam için binlerce şehit verilmiş bu topraklarda, bir kesim tarafından, ‘basın özgürlüğü, düşünce hürriyeti’ adı altında, Müslümanlar’ın kutsal değerlerine sözlü veya yazılı olarak kimse saldıramaz.
Biz Müslümanlar, canımız pahasına da olsa, bu değerlerimizi korumakta kararlıyız.
Müslüman halkımızdan bu konularda duyarlı olup, İslam’ın değer yargılarını alaya alanlara izin vermemelerini, ne pahasına olursa olsun bunu engellemeyi dini bir görev olarak bilmelerini, bu alçaklar karşısında susulduğunda, yarın mahşerde Allah’a nasıl hesap vereceğimizi düşünmelerini istiyoruz.
‘Müminlerin, Peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeyi gerekir. O’nun eşleri, onların anneleridir...’ (Ahzâb Suresi, Ayet: 6)
‘Ve kâfirlerin hesapları varsa, Allah’ın da bir hesabı vardır. Allah hesabı çabuk görendir.’ (Enfal Suresi, Ayet : 30)
‘Kâfirler istemese de, Allah nurunu tamamlayacaktır.’ (Saff Suresi , Ayet:8)
Not: Bu yazıyı okuyan, Allah rızası için çoğaltarak dağıtsın.
MÜSLÜMANLAR
 
Ve sonra “Sivas laiklere mezar olacak, Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak, Şeriat gelecek, batıl zail olacak” sloganlarıyle insanlar yakılıyor.
 
İnsanlar Müslümanlıklarından, imanlarından bu denli mi emin değiller ki, bir başkasının, Alevilerin ya da Aziz Nesin gibi dinsizlerin sözlerinden, söylemlerinden bu denli rahatsız oluyor, sanki birileri inançlarını kafalarından zorla söküp atacakmış gibi dolduruşa gelip cinayet işliyorlar?  Sizin kutsal saydıklarınızı herkes kutsal olarak kabul etmek zorunda mı?  İnançlarını istedikleri gibi yaşamlarında uygulamalarına laiklik engel mi oluyor?  Yoksa Arapların Türkleri 200 yıl süreyle uğraşıp kılıç zoruyla Müslüman yaptıkları gibi, Türkiye’deki herkesi kendi Müslümanlık yorumlarına göre yaşamaya mı zorlamak istiyorlar?  Kendilerine bir takım özgürlüklerin tanınmadığını iddia ederek kendileri gibi düşünmeyen, inanmayan insanları asıp, kesip yakmak mı istiyorlar?  Talibanın yaptığı gibi Türkiye’yi de taş devrine mi geri götürmek istiyorlar?  Yoksa onun bunun, dış güçlerin ya da darbe heveslilerinin oyunlarına alet olduklarının farkında mı değiller?  Dinlerinin gereklerini istedikleri gibi yerine getirip başkalarına hoşgörüyle bakabilmek yok mu kitaplarında?  Dünyanın neresinde olursa olsun, inançları yüzünden öldürülen tüm insanlar için gözyaşı dökme insanlığına da mı yer yok o kafalarda?
 

 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git