Dünyada, özellikle Türkçede sanat ve sanatçı sözcükleri o kadar hoyratça, bolkeseden kullanılıyor ki, çoğu kavramlarda olduğu gibi içlerinin boşaltıldığını düşünüyorum. Eğitimli olmakla kültürlü olmanın karıştırıldığı gibi.
Gelişigüzel kullanılan sanat-sanatçı nitelemeleriyle, gerçek sanat-santaçı kavramları arasında söyle bir ayrım var bence:
POPÜLER KÜLTÜR | SANAT KÜLTÜRÜ |
Geniş dinleyici ve izleyici kitlelerinin beğenisine sunulan, önceliği para olan, satmayı amaçlayan, tüm medya unsurlarını kullanan, kolay algılanabilecek ve anlaşılabilecek türde bir anlatım ve zevkin oluşturduğu yaygın kültürel olgu. | O konuda eğitilmiş veya birikimi olan sınırlı dinleyici ve izleyici kitlesinin oluşturduğu, algılamak ve anlamak için çaba gösterilmesi gereken yapıtların ele alındığı, popüler arayışlara rağbet göstermeyen, kişisel üslubun bir değer olarak nitelendirilmesini önemseyen olgu. |
|
|
Birbirine zıt bu iki olgu. Örneğin, popular kültür tüketenler için klasik müzik kapı gıcırtısı sayılırken, klasik müzik severler için pop müzik kulaklara işkence olabiliyor. Ama bir bakıyorsunuz, her iki gruptan ürünlere sanat, bu ürünlerin sahiplerine ise sanatçı deniyor.
Popüler kültür, hemen tüketilebilecek metaları, kısa ömürlü tutmak ve gündemi her an yenilemek amacını gütmekte. Hızlı bir üretim ve tüketim zinciri. Tıpkı “fast food” alışkanlığı ve bu alışkanlığın salgına dönüştürülmesi gibi. Son yıllarda ünlenen sevdiğiniz popüler şarkıcıların bir iki yıl önceki ürünlerinden kaçını anımsıyorsunuz ?
Sanat kültürü ise, hızla üretmek ve tüketmekle kesinlikle ilgilenmeyen, hatta uzun soluklarla üretilen, yaratıcılık, teknik, estetik ve bir dünya görüşü içeren yapıtları, diğer bireylerin ilgisine sunan fantastik diye niteleyebileceğimiz bir iletişim türü.
Hiç değerindeki bir ürünü, alınıp satılabilir hale getirip bir de toplumları peşinde süreklemek tabi ki küçümsenecek beceri değil Delikanlılığın kitabını yazmak ya da nota bilmeden beste yapmak inanılmaz bir azim ve yüzsüzlük istiyor.
Tabi ki popülar kültür ile sanat kültürünün birbirlerini kestiği veya beslediği noktalar da bulunabilir. Ama ayrım anaparanın (sermayenin) hangi tarafı beslediğinde ve bunun için nelerin yozlaştırıldığında değil mi?
Bence sanat ve sanatçı sözcükleri Sanat Kültürü ile beslenmeyenler için harcanamayacak kadar değerlidir.
Ahçılık ne kadar yetenek ve bilgi birikimi istese de ahçıya “Gıda işleme sanatçısı” diyor muyuz? Ahçı, ahçıdır. Bırakalım da sanatçı da sanatçı olsun…
Ferruh Dinçkal - Melbourne 2002