Satı anam babamın annesi olur, ona herkes Satı ana derdi. Bahtiyar babamın evinde yaşardı ve çocukluğumun en önemli kişisiydi. Onu hep yaşlanmış, bastonla yürüyebilen, gözleri iyi göremeyen bir ihtiyar olarak anımsarım. Merzifon'un Sarı köyünden Hüseyin ağanın kardeşiydi. Dedem Haydar ağanın ilk karısı Sarı köylü Satı! Satıanam! Kendimi bildim bileli öz annem gibi yanımda olmuştu.
SATI ANABabamın anası
Amcamın evinde yaşar
Ben de…
Amcamın çocuğu olmamış
Babamdan istemiş beni
Dokuz aylıkken vermişler.
Üç yaşıma kadar
Amcamı baba bilmişim.
Komşu kadın Marıncalı
Söyledi bana, inanmadım
Satı anam doğruladı...
Yer yatağında
Satı anamla yatarım.
Astımı var
Alnını yastığa koyar
Dizlerinin üzerinde uyur,
Sağa sola yatamaz,
Öksürük tutar.
Üç yaşımda
Hasan’ı evlat edinirler
Çok sevimli, çok yaramaz.
Altı aylıkken, anası ölmüş…
Geceleri ağlaması durmaz
Sokakta gezdirilir
Uyuyuncaya değin…
Kız çocuğu gibi fistan giydirilir
Kahverengi pazen, küf yeşili, çiçekli,
Hep gözümün önünde.
Yengem tezgahta
Pamuklu bez dokur
Satı anam, ben Hasan’ın peşinde.
Sokakta koşarken düşerim
Dizim açılır ayna gibi…
Kendim iyileştirmeye çalışırım…
Mahallemizin içinden geçer
Yeşil Irmağın kollarından biri
Su çok az, kenarlarında
Bir bitki yetişir kalın yapraklı
Ondan bir iki yaprak koparır
Üzerindeki zarı soyar
Dizime yapıştırır
Bezle bağlarım.
Her şeyi karıştırır, Hasan
Elinden bir şey alınsın
Basar yaygarayı.
Dayağı ben yerim.
Büyüdükçe yaramazlığı artar
Tekke içinde oynadığı çocuklarla kavga eder
Döverler, ağlaya ağlaya
Eve gelir,
Karadayı Hüseyin döven
Gider ben de onu döverim,
Ninesi Karadepeli gelir
Beni döver…
Hasan uslu durmaz.
Bir gün evde yine
Benimle dalaşır …
Sustan azardan anlamaz.
Yengem işini bırakır
Tezgahtan elağacını alır,
Beni dövmeye başlar
Satı anam önüne geçer
Durduramaz.
Nereme rastlarsa vururken
Çıkart üstünü, diye bağırır
Gömleğimi çıkartırım
Yetinmez,
Hepsini çıkarttırır,
Çırıl çıplak kalırım.
Şimdi, defol git ananın evine …
Utanır, elimle kapanırım.
Sokağa çıkamam.
Defolll!...derken
Sopalar sırtımda,
Neye uğradığımı anlayamam.
Ağlarım,
Yalvarmam.
Bu eve kundaklı gelmişim
Üstümdekilerin hepsi onların..
Geldiğim gibi yollayacak!..
Çaresiz bekliyorum…
Yorulup bırakıyor
Giyiniyorum …
Satı anamla avluya çıkıyoruz
Akşam gelinceBahtiyar’a söyle
Söylerim.
Baba, annem beni kovuyor, gideyim mi?
Bok yemiş!
O kadar!…
Satı anamın belleği inanılmaz,
Alevi deyişlerini,
Şiirsel aşk öykülerini
Yeri gelince söyleyiverir…
Geceleri masal anlattırırız…
Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin
Ezberinde…
Sayvanın altında
Ocak başında
Yemek yapar hep…
Akşam yemekten sonra
Amcam yatağa girer
Hasanla ben
Ayak parmaklarını ovalar
Başını kaşırız
O uyuyuncaya dek…
Ayakları kış yanığı .
Birinci Dünya Savaşında
Batum’da hastaneden kaçıp
Merzifon’a yürüyerek geldiğinde
Kardan kıştan yanmış…
Bir süre evde kalmış,
Kurtuluş savaşı başlamış…
Satı Ana,
Artık iyileştin
Haydi savaşa demiş…
Gitmiş.
Batı cephesine;
İzmir’e girenler arasında…
Öğlen yemeği yenmez,
Açlık giderilir
Sabah çorba, akşam yemek…
Bulgur pilavını çok severim.
Yazları avluda yatarız
Yıldızlar birer lamba
Sırt üstü yatmış göğe bakıyorum,
Önce dar bir kapı
Askerler çıkar birer ikişer
Yürüyüş kolunda,
Yürürler gökte
Bizim üstümüzdeler
Bir birlerinin ayaklarını
Tutarak aşağı inerler…
Satı ana bak!..
Ne var?
Askerler aşağı iniyor…
Bakar…
Haydi yat uyu!.. Yok bir şey.
Okuma kitabında
Türk büyüklerinin
Renkli fotoğrafları,
Okuldan gelince
Sofra tahtasını yere koyup
Portreleri çiziyorum…
Satı anam başıma vurur.
Bu yaptıklarına yarın ahrette
Can ver diyecekler, o zaman ne yapacaksın?
Evde bir resim var, cam altı
Bir deveyi yedeklemiş
Hazreti Ali, yüzü yok.
Devenin üzerinde
Çifte tabut, Hasan, Hüseyin.
Hurma ağaçlarının altında…
Üçüncü sınıftayım
Öğretmenimiz
Ne isterseniz yapın, der
Ben bir subay resmi çiziyorum,
Subay olmak yok aklımda
Öğretmen bakıyor,
Yüzbaşı filanca!…
Çocuklar resme bakmak için
Başıma toplanıyor
Bazıları tanıyor o yüzbaşıyı…
Dört ve beşinci sınıfta
Yaz tatillerinde
Köfteci çırağıyım
Kani Ustanın yanında
Daha önce de kahveci…
Boş gezmek yok…
İlk Okul bitince
İlk çocukluğum da biter
Düşerim Erzincan yollarına…