A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

COCHABAMBA

Kategori Kategori: Çevre | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 09 Mayıs 2010 01:08:46

19-22 Nisan tarihleri arasında Bolivya'da Cochabamba'da yapılan "Dünya Halkları İklim Değişikliği Konferansı"nda Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales "Kapitalizm insanlığın bir numaralı düşmanıdır" dedi. Biliyorsunuz, 7-18 Aralıkta Kopenhag'da yapılan ve 193 ülkenin katıldığı BM İklim Değişikliği Konferansı tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştı.

Bu konferanstan bağlayıcı bir karar çıkmamış, yalnızca “niyet” belirtilmişti.  Atmosferin 2 dereceden fazla ısınmasının dünyayı felâkete sürükleyeceğini herkes kabul ederken bunu önleyecek önlemleri almada ülke yöneticileri ya isteksiz yada da güçsüz olduklarını Kopenhag’da açık seçik sergilediler.  Kopenhag’da bunun kapitalizmin doğal sonucu olduğunu konferansa katılan büyük başlar değil, Kopenhag sokaklarında gösteri yapan 100,000 kişi dile getirdi.  Çoğu ülkede ulusal ekonomilerin ipleri bir avuç bankanın ve tekellerin elinde.  Ve bunların tek ve vazgeçilmez hedefi kâr etmek.  Dünyanın nereye gittiği, ya da yaptıklarının toplumsal bedelleri bu şirketlerin gündeminde bile değil.  Bu da kapitalizmin ufak bir pürüzü değil, temel ve vazgeçilmez yaklaşımı.  Kopenhag’daki göstericilerin pankartlarında “Kârınız değil, gezegenimiz” ve “İklim değişikliği değil, sistem değişikliği” sloganları yer almıştı.

Kopenhag’a katılan Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales bundan dört ay sonra yapılan Cochabamba konferansı sonucu BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a iklim değişikliği hakkında farklı bir öneri getirdi.  Zengin ülkelerin atmosferi sömürge haline getirdiklerini ileri süren Morales, bu ülkelerin kandi hakları olanın çok fazlası salınım yaparak küresel ısınmaya yol açtığını belirtti.  Morales “iki yol var.  Ya kapitalizm kurtarılacak, ya da Toprak Ana” dedi.
Cochabamaba bildirgesinden bazı bölümler:

“. Kapitalist üretim ve tüketim sistemi sınırsız kâr peşindedir. İnsanları doğadan koparmaktadır ve doğa üzerinde hâkimiyet kurma mantığı vardır.  Herşeyi ‘meta’ya dönüştürür.  Kapitalist sistem Toprak Ana’yı bir hammade kaynağına, insanları da tüketicilere dönüştürür.
. İnsanlık büyük bir seçimle karşı karşıyadır.  Ya kapitalist yoldan yürümeye devam ederek yıkım ve ölüme gidecek, ya da doğa ile uyum ve yaşama saygı yolunu seçecektir.
. Kopenhag’da zengin ülkelerin sera gazlarını azaltma yönünde sarfettikleri yetersiz sözler reddedilmelidir. Çünkü bunlar gönüllülük ve bireysellik temelindedir.  Bu yolda gidildiğinde küresel ısınma 4 dereceye ulaşacaktır.
  Zengin ülkeler salınımlarını ölçülebilir ve belgelenebilir biçimde azaltarak küresel ısınmanın 1 dereceden fazla olmamasını sağlamalıdırlar.
. Daha ileri bir tarihte yapılacak BM Cancun konferansında zengin ülkeler 2013 ile 2017 yılları arasında salınımlarını 1990 düzeyine göre en az yüzde 50 azaltmayı üstlenmelidirler.
. İklim değişikliği nedeniyle göç etmek zorunda kalan insanları zengin ülkeler mülteci olarak kabul etmelidirler.
. Küresel mâli kriz piyasanın ekonomiyi düzenlemekten âciz olduğunu kanıtlamıştır. Bu nedenle Toprak Ana’mızın ve insan varlığının korunmasını piyasadan beklemek tamamen sorumsuz bir davranış olur.
. Bir Uluslararası İklim ve Çevre Mahkemesi kurulmalı ve bu mahkemenin devletleri, şirketleri ve kişileri yargılama ve cezalandırma yetkisi bulunmalıdır.
. Şu konularda dünya çapında bir referendum yapılmalıdır: zengin ülkeler ve çok-uluslu şirketlerin salınımlarının ne kadar azaltılması gerektiği, yoksul ülkelere temiz teknolojiler geliştirmeleri için yapılacak para yardımı, Uluslararası İklim ve Çevre Mahkemesini kurulması, Toprak Ana’nın Hakları Evrensel Bildirgesi hazırlanması ve şu andaki kapitalist sistemin değiştirilmesi.”

2011 yılında  İklim Değişikliği ve Toprak Ana’nın Hakları konusunda ikinci bir Dünya Halkları Konferansı yapılması önerisi ile Cochabamba konferansı kapandı.  Kopenhag konferansına büyük yer ayıran dünya medyası elbette Cochabamba’yı es geçti.  Cochabamba’nın önemi, sorunu yalnızca iklim değişikliği ve küresel ısınma değil, bu sorunun neden kaynaklandığını ve bunun kapitalist ekonomik modelin kaçınılmaz bir sonucu olduğu noktasını vurgulamasıydı.  İlk kez bu düzeyde kapitalizm ile küresel ısınma ve giderek yeryüzünde insanların ve birçok canlının yok olma tehlikesi arasındaki bağlantı kurulmuş oldu.  Elbette Sovyetler döneminde sanayileşme ve gelişme adına koskoca Aral gölünün çölleştirilmesi da akla gelmiyor değil.  Tepeden inme Sovyet rejimi ile Cochabamba’da olanlar arasındaki fark artık halkların dolaysız söz sahibi olması.  Ve elbette Sovyet döneminden bu yana çevre konusunda ve küresel ısınma sorunu ile ilgili olarak dünya çapında büyük bir bilinçlenme yaşandığı da göz önüne alınmak zorundadır.

Avustralya gibi sosyal demokrat yönetimler doğası gereği diğerleri gibi kapitalist düzeni -emekçilere bir takım sosyal haklar tanıyarak ta olsa- sürdürmek derdinde olduğu için ALP (İşçi Partisi) hükûmetinin ve Kevin Rudd’ın bu konuda ciddi adımlar atmasını beklemek safdillik olur.  Güney Amerika’da filizlenen halk hareketi yayıldıkça, küresel mâli krizle kapitalist modelin çıkmazları sergilendikçe çözüm arayışları biçimlenecek ve Cochabamba’lar çoğalacaktır.  Bu, artık “şöyle mi olsa, böyle mi olsa” lüksünden çıkmış, insanlık için hayat memat meselesi haline gelmiştir.  

Çok-uluslu şirketlerin kârdan başka şeyleri göz önüne almalarını beklemek kapitalizmin doğasından habersiz olmak demektir.  Bu kısa görüşlü yaklaşım oldukça hiçbir şirket “insanlar yeryüzünden yok olursa benim ürettiğim köfteli ekmeği kim yiyecek, kahverengi şekerli suyu kim içecek, ürettiğim silâhlarla kim birbirini öldürecek, ürettiğim benzini kim hangi arabada kullanacak”  diyemeyecek, felâkete doğru tam gaz yol almaya devam edecektir.  “Biz bu uçurumdan aşağı sizin şoförlüğünüzde yuvarlanmak istemiyoruz artık” demek dünya halklarının, dünya insanlarının artık âcil görevi olmuştur.  Amerikan kızılderililerinin çok büyük bir öngörüyle söyledikleri gibi, su olmazsa, toprak çölleşirse elinizdeki paraları, altınları kemiremeyeceğimizi görme zamanı gelmiştir.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git