A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Domuz ve Hamsi

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 18 Nisan 2010 13:19:00

Benim hanım geçenlerde böbrek taşı düşürdü. Doktorlar et yememesini söylediler. Zaten dostumuz doktor Zeytun da her fırsatta et yemememizi söyler durur. Oysa bir Çinli doktor bakın gırgırla karışık ne diyor: "lojistik olarak düşünün. Sığır ne yer? Ot, saman, mısır. Bunlar ne? Sebze. Demek ki biftek yediğinizde vücudunuza konsantre biçimde sebze sağlamış oluyorsunuz. Tahıl mı istiyorsunuz? Tavuk yiyin. Bir domuz pirzolası yediğinizde her günkü ihtiyacınız olan sebzeyi yemiş oluyorsunuz".

Geçenlerde Koreli çocuklarla ilgili bir araştırma yayınlandı.
 
Buna göre Güney Kore’de iyi beslenen çocuklar Kuzey Koredeki yaşıtlarına oranla 3-5 santim daha uzun boyluymuş.  Çocukların, özellikle büyüme çağlarında gelişmeleri için yeterli protein almaları şart.  Bu, özellikle de beyinlerinin gelişmesi için gerekli.  Etyemezler bu proteini baklagillerden, fındık fıstıktan almayı önerirler.  Etin ve diğer hayvansal besinlerin –doktor kardeşimizin dediği gibi- belki başka zararları vardır ama özellikle de çocuklar için konsantre bir protein kaynağı olduğu da göz ardı edilemez.  Bugünlerde Türkiye’de et fiyatları kilosu 30-35 lira dolaylarında imiş.  Bu, yaklaşık 700 lira asgari ücretle geçinmeye çalışıp kira, elektrik, tüpgaz vs. ödeyen bir  ailenin hiç et yiyememesi demektir.  Mercimek, nohut yesinler diyebilirsiniz.  Bunlar ucuz mu?
 
Avustralya etin en ucuz olduğu ülkelerden birisi.  En ucuzu da domuz ve tavuk eti, sığır ve koyun etinin yaklaşık yarı fiyatına.  Tavuk çiftikleri sayesinde tüm dünyada tavuk eti ucuzladı.  Domuz ise oldum olası ucuz zaten.  Dindar bir arkadaş diğer etlere, salamlara, sosislere domuz eti katıldığını söyleyerek domuz eti yemek istemeyenleri uyarmak için şöyle diyor:
Domuz yetiştiriciliği çok kârlı bir iş.  Domuz üretken bir hayvan.  Cinslerine ve yaşına göre yılda 1, 2, bazen de 3 kez; ve her batında da 15-20'ye kadar varan yavru dünyaya getirebiliyor.  Bir domuz yılda 2 kez doğum yapsa, her batından 10 yavru yaşasa, 20 sene yaşayan bir domuzun 400 yavrusu oluyor.  Ve dahası yeni doğmuş bir domuz 4-5 ayda 100 kiloya kadar çıkabiliyor!  Bu da dana ya da koyuna göre tercih edilmesinde çok önemli bir etken.  Beslenmesi çok kolay, cam dışında -leş dahil- her şeyi yiyebiliyor.  Her domuz ortalama 80-100 kiloya ulaştığı zaman kesiliyor.  Kaba bir hesapla sadece bu çiftlikten yılda yaklaşık 1 milyon kg. et çıkıyor”.  Arkadaş diyor ki, keyfiyet böyle olunca et üreticileri sığır veya koyun yerine domuz eti kullanıyor ve Müslüman halkı aldatıyor, günaha sokuyorlar.
 
Bildiğiniz gibi domuz eti gerek Musevilerde, gerek İslâm’da haramdır.  Hıristiyanlığı icat eden Pavlus (St. Paul) ise yeni dine daha fazla müşteri çekebilmek için bir yandan erkeklerin sünnet olması gerekmediğini söylerken, öte yandan da domuz eti yenebileceğini bildirmiştir.
 
Üç uhrevî dinin Orta Doğu’da sıcak iklimlerde ortaya çıktığı göz önüne alınırsa ve domuz etinin sıcakta çok kolaylıkla bozulabileceği düşünüldüğünde bu yasaklar akla yatıyor.  Buzdolabı yok, sağlıklı hayvan üretme yöntemleri yok.  Sağlık açısından akla yakın bir yasak.  Ancak bu dinler her zaman ve her yerde geçerli olduklarını öne sürdükleri için Musevi ve Müslüman dindarlar bu yasaklara şimdi de uymaya titizlik gösteriyorlar.  Öte yandan balık aslında domuz etinden çok daha kolay bozulup kokabiliyor.  Ama balık dinlerin hiçbirinde yasak değil.  Örneğin Karadeniz’de bol miktarda çıkan hamsi (halâ kalkan balığı gibi soyunu kurutmadıysak) Karadenizlilerin en önemli protein (ve beynin gelişmesi için çok gerekli olan) fosfor kaynağı.  Ve bir zamanlar ulaşım yetersizliğinden tutulan hamsilerin bir kısmı gübre olarak kullanılmaktaydı.  Karadenizlilerin genellikle çok akıllı olmasını birçok kişi hamsiye bağlıyor.  Yok, ben Karadenizli değilim, kendime pay çıkarmaya çalışmıyorum.
 
Maide sûresi 3. âyeti şöyle diyor: “Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip  kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı.  Bunlar yoldan  çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir.  Artık onlardan korkmayın, benden korkun”.  Domuz eti açıkça yasaklanmış.  Oysa aynı sûrenin 5. âyeti de şöyle diyor: “Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır.  Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hıristiyan vb. nin) yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir”.  Hıristiyanlar domuz eti yiyorlar.  Üstelik sağlıklı ortamlarda yetiştirilen domuzun eti Kuran’ın “temiz ve iyi” tanımına girebiliyor.  3. âyete uyarak 5. âyeti göz ardı ettiğinizde protein eksikliğinden güdük kalmış bedenleri ve beyinleri böyle kalmaya mahkûm etmiş oluyorsunuz.  Ama şartlanmaları kafamızdan atabilmek kolay olmuyor.  “Domuz pistir” düşüncesi yerleşmiş bir kafa “aslında benim böyle bir önyargım yok ama kokusu beni iğrendiriyor” diyebiliyor.  Sanki tavuk pek temiz bir hayvanmış gibi!  Tamam, Avustralya gibi gelir düzeyinin yüksek ve et fiyatlarının ucuz olduğu ülkelerde “biz proteinimizi sığır veya koyun etinden alırız” deme lüksümüz olabilir ama aylık asgarî ücretin 25 kilo koyun etine denk olduğu bir ülkede halkın, özellikle de gelişme çağındaki çocukların protein alıp sağlıklı ve beyinli yetişebilmeleri için Maide Sûresinin 3. değil, 5. âyetine bakamaz mıyız? 

Türkiye’nin yeni yetişen kuşaklarının sağlığı domuz ve hamsiden geçer diyorum.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması
AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git