Dünyanın en büyük dördüncü gölü olarak bilinen Orta Asya'daki Aral Gölü, son 50 yılda kuruyarak yüzde 90 oranında küçüldü. Özbekistan ile Kazakistan sınırındaki Aral Gölü, Sovyetlerin bölgedeki pamuk üretimini artırmak için Aral Gölü'nü besleyen nehirlerin yönünü değiştirmesi üzerine 1960'lardan beri kurumaya başladı.
Sovyetler Birliği'nin devasa pamuk tarlaları oluşturma planı çerçevesinde, 1940'larda sulama kanalları inşa edilmeye başlandı ve 1960'lara gelindiğinde yılda gölden 60 kilometreküp su çekiliyordu.
1997 yılına gelindiğinde ise göl orijinal büyüklüğünün yüzde 10'u kadar kaldı, ikiye bölündü.
Denizin küçülmesi balıkçılığa darbe vururken, suların çekilmesiyle dipte kalan tuzlu kum tabakaları rüzgar estiğinde İskandinavya ve Japonya'ya kadar uçuşuyor, yerel halkın sağlığını tehdit ediyor.
Kurumuş göl yatağı şimdi paslanmış eski balıkçı teknelerinin mezarlığına dönmüş durumda ve çocukların oyun sahası haline geldi.
Dünya atlasındaki Aral Denizi; 1967 ve 2007'deki görünüm.
Gölün kuruması pahasına yetiştirilen pamuk, şu anda eski Sovyet cumhuriyetlerinin büyük bölümünün ana gelir kaynaklarından birini oluşturuyor.
Orta Asya cumhuriyetlerini ziyaret eden BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, dün helikopterle gölün üzerinde gezerken gördüğü manzara karşısında şaşkınlığa uğramıştı.
Ban, bölge liderlerinin acilen biraraya gelerek soruna çare bulmaları çağrısında bulunmuştu.