A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Renk renk üçgenler

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 27 Mart 2010 07:47:00

Bağdat fatihi IV. Murat alkolü, tütünü ve kahveyi yasaklamıştı. Buna uymayanların cezası idamdı. İstanbul'da tebdil-i kıyafet dolaşır, bu yasağa uymayanları 60 kiloluk gürzüyle kendisi öldürürdü. Ve IV. Murat daha 27 yaşındayken genellikle alkolden kaynaklanan siroz hastalığından kurtulamayarak öldü.

Cemaatine ahlâk dersleri veren papazların kiliselerine gelen oğlan çocuklarının ırzına geçtikleri, piskoposların, başpiskoposların buna göz yumdukları her gün çıkan haberler arasında.  Bu papazlar tecavüzcü ama eşcinsel sayılmıyorlar.


Afganistan’da dini bütün “mücahitler”in “baça bazi” (oğlan oynatma) geleneklerinin devam ettiği bildiriliyor.  Uyuşturucu parasıyla zengin olan bu adamlar yoksul ailelerin 9-10-11 yaşlarındaki oğlan çocuklarını alıp oynatıyorlar ve cinsel arzularını tatmin için kullanıyorlar.  45-50 yaşlarında olup ta daha ahlâklı(!) olanları dinin cevaz verdiği şekilde 9-10-11 kızlarla evleniyorlar.  Bu sübyancılara o toplumlarda sapık denmiyor ve bu insanlık dışı yaratıklar tecavüze uğrayan kızı suçlu görüp recm ederek öldürmeye kendilerinde hak görüyorlar.


II. Dünya savaşı sıralarında ve hemen sonrasında İngiltere’den on binlerce yetim ve öksüz çocuk Avustralya’ya gönderilmiş, kilisenin yurtlarında himaye(!) altına alınış ve bunların çoğunun tecavüze uğradığı yıllarca sonra ortaya çıkmıştı.  Devlet şimdi 60’larında, 70’lerinde olan bu insanlardan daha yeni özür dilemişti.


Fransız imparatoru olup Avrupa’yı kana boyayan Napolyon’un kendisi Korsikalıydı, yâni Fransızlığı su götürürdü. 


Sarışın, mavi gözlü, atletik yapılı Alman Ari ırkının üstünlüğünü savunan, gelmiş geçmiş en vahşi ırkçı Adolf Hitler Avusturyalıydı ve kendisi siyah saçlı, kahverengi gözlüydü.  Yahudilerin yanısıra Slavları, çingeneleri, komünistleri, sakatları acımasızca öldüren çetenin propaganda bakanı Göbels, sakat bir adamdı. 


Komünizmin adını kötüye çıkaran ve Sovyetleri Rus imparatorluğunun toplama kampı haline getiren paranoyak Stalin Rus değil, Gürcüydü.


Türkiye’deki Kürtlerin haklı şikâyetlerini ve istemlerini bugünkü ırkçı düzeye taşıyan Abdullah Öcalan’ın yakalandıktan sonra ilk söylediği şeylerden birisi annesinin Türk olduğuydu.


Geçen hafta Türkiye’de dinci kuruluşların eşcinselliğe hoşgörü gösterilmemesi çağrısını okuduğum zaman bütün bunlar aklıma geldi.  Dünyanın birçok ülkesinde eşcinselliği yasaklayan ve cezalandıran yasalar var.  Çeşitli hapis cezalarından idama kadar.  Çoğunluğu Hıristiyan olan Uganda’nın yanısıra Müslüman Somali, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, İran’da eşcinseller ölüm cezasına çarptırılabiliyor.  Devlet farklılıkları cezalandırmaya başladığında bunun sonu gelmez.  Bugün eşcinseller cezalandırılır, yarın farklı olan başkaları.  “Ben nasıl olsa eşcinsel değilim, bana ne” umursamazlığı tektip insan yaratma derdinde olan faşizan yönetimlerin arayıp ta bulamadıkları bir davranıştır.  “ben şimdi eşcinsellerin / dindarların / komünistlerin / Kürtlerin / Yahudilerin / Ermenilerin haklarını savunmaya kalkarsam belki beni de onlardan sanırlar, başımı belâya sokmayayım” mentalitesi özgürlüklerin yok edilmeye başlamasına yeşil ışık yaktığınız noktadır.  Birşey yapmamak güçlü olanın, ya da saldırgan olanın yandaşı olmaktır.  Ben nasıl olsa içki içmiyorum diyerek içki yasağına ses çıkarmamak, sonun başlangıcıdır.  Hatırlayalım, Nazi Almanyası’nda papaz Martin Niemöller’in günlüğünü: “Önce sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim.  Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü sendikacı değildim.  Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü Yahudi değildim.  Sonra beni almaya geldiler; benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”  Toplama kamplarında Yahudiler sarı üçgen, eşcinseller pembe üçgen, “anti-sosyal” diye nitelendirilen diğer gruplardaki kişiler siyah bir üçgen takmak zorundaydılar.  Ama üçgenlerinin rengi ne olursa olsun, hepsi aynı vahşi cinayetlere kurban gittiler.


Bir yandan yoksul ve çaresiz oğlanları kullanıp, öte yandan çocuk yaşta kızlarla evlenen yaratıklar konu eşcinselliğe geldiğinde neden bu kadar katı, bu kadar acımasızlar?  Eşcinselleri fırınlarda öldüren Hitler Nazi Partisini kurduğunda kendisine ilk destek oğlancılığıyla tanınan Gerhard Rossbach’un özel bir eşcinsel milis kuruluşu olan Rossbachbund’dan gelmişti.  Bu kuruluş daha sonra acımasız SA (Sturmabteilung - Fırtına Birliği) Haki Gömleklilere dönüştü.  Rossbach’un eşcinsel eşi Ernst Roehm Hitler’le birlikte Nazi Partisinin kurucuları arasındaydı.  Kendi eşcinsel eğilimlerinin açığa çıkmasından korkanlar mı acaba eşcinselliğe karşı bu kadar katı, ve acımasız diye düşünüyor insan. 


Eşcinsellik konusunda Türkiye gibi bazı ülkelerde yaygın bir çifte standart var.  Pasif erkek eşcinsel aşağılayıcı bir sözcükle nitelendirilirken aktif erkek eşcinsel “kulampara” (oğlan-sever) diye adlandırılıyor ve aşağılanmıyor.  Pasif bir lezbiyene zavallı gözüyle bakılırken, aktif bir lezbiyen “zürefa” ya da “sevici” olarak adlandırılıyor ve dışlanıyor.  Bunun kökünde de erkeğin “aktif”, kadının “pasif” rolünün norm olması ve bu normun dışına çıkanların sapkınlıkla suçlanarak dışlanması yatıyor.  Oysa uygar ülkelerde aktif-pasif ayırımı yok.  Kendi cinsinden bir başkasıyla cinsel ilişkide bulunmayı seçen kişi aktif te olsa, pasif te olsa eşcinsel sayılıyor ve kendisini (doğru olarak) eşcinsel olarak kabul ediyor.  İlginçtir, bizimki gibi kültürlerde erkeklik simgesi sayılan bıyık, birçok batı ülkesinde eşcinsellerin yaygın olarak kullandıkları bir simge.

 


9-10 yaşındaki oğlanların ırzına geçen sübyancılara eşcinsel olduklarını söylerseniz herhalde sizi Kalaşnikofları ile tarayıverirler.  Aslında insan fizyolojisini inceleyen herkes size hepimizde hem erkeklik, hem de dişilik hormonu olduğunu söyleyecektir.  Bu ikisinin dengesi, oranları o kişinin cinsel tercihlerini, yönelimini belirler.  Oğlancı papazlar ya da sübyancı softalar gibi küçük, savunmasız (kız veya oğlan) çocuklara yönelik olmadıkça kişinin cinsel tercihi, aynen kişilerin inançları ya da inançsızlıkları gibi, aynen içki içip içmemesi gibi kimseyi ilgilendiren bir konu olmamalıdır, hele devleti kesinlikle!  Devletin kimsenin yatak odasına girmeye hakkı yoktur.  Eşcinsellerin haklarını, istedikleri cinsel tercihi yapabilmelerini savunmak insan haklarını savunmaktır.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







radyo.ayorum.com'a HOŞ GELDİNİZ
Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.

10 soruda Trump'ın Gazze için sunduğu barış planı
İngiltere, Avustralya ve Kanada, BM Genel Kurulu öncesi tarihi adımla Filistin’i tanıdı.
Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’da halk liderleri devirdi.
Trump’ın yanıltıcı iddiaları!
Bir pedofil MAGA'yı nasıl bozdu?

Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?

Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.
Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.
Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

AKIL...
KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN

Kayyum
BU VATAN
HAFIZA-İ BEŞER
AMEN...
BASTİLLE

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git