|
|
'O kafa' Eşcinsellere savaş açtı.Kategori: Ayorum Güncel | 4 Yorum | Yazan: Haberci | 23 Mart 2010 00:46:11 Hükümetin çeşitli bakanlarının sürdürdüğü "eşcinsellik" tartışmalarına dinci sivil toplum örgütleri (STÖ) de katıldı. Dinci STÖ'ler, eşcinselliğin bir tercih olarak gösterilmesine karşı çıktılar ve sapkınlığa müsamaha gösterilemeyeceğini belirttiler.
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın eşcinselliği bir hastalık olarak gördüğünü belirtmesinin ardından başlayan "eşcinsellik" tartışmasına dinci sivil toplum örgütleri de katıldı. Mazlumder'in öncülük ettiği sivil toplum örgütleri, eşcinsellik hakkında ortak bir tavır almak amacıyla hazırladıkları ve eşcinselliğin bir hastalık ve sapma olduğunu ortaya koyan metni dün Sirkeci Postanesi önünde gerçekleştirilen bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdular. Grup adına Asiye Dilipak’ın okuduğu metinle, Devlet Bakanı Kavaf'a destek olmak amacı taşındığı da belirtildi. Aynı zamanda imzaya da açılan "Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Selma Aliye Kavaf'a Açık Mektup" başlığını taşıyan metnin ilk imzacıları ise son dönemde, Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu'nun düzenlediği etkinliklerde de bir araya gelen AKABE Vakfı, AKDAV, AKODER Aileyi Koruma Derneği, Araştırma ve Kültür Vakfı, Anadolu Gençlik Derneği İstanbul Şubesi, ASDER Adaleti Savunanlar Derneği, Ayışığı Derneği, Hayata Çağrı Platformu, Hukukçular Derneği, İHH İnsani Yardım Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi, MAZLUMDER İstanbul Şubesi, Medeniyet Derneği, ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği, Özgür-Der, Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı, Sıcak Yuva Vakfı, TİYEMDER Tüm İlahiyat Mezunları Derneği, TÜMER Tüketici Hakları Merkezi, TGTV Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (160 sivil toplum kuruluşu çatı örgütü), Türkiye Yazarlar Birliği oldu. "İlahi dinler eşcinselliğe karşı" İmza metninde eşcinselliğin ilahi dinlerde bir sapkınlık olduğuna dikkat çekilirken, aynı dinlerde bu nedenle eşcinselliğin yasaklanmış olduğu vurgulandı: "Bütün ilahi dinler eşcinselliği bir bozulma, sapma, gayri ahlaki bir tutum, tabii olanın dışına çıkma ve günah olarak görür. Birçok İslam ülkesinde de "eşcinsellik" yasal olarak yasaktır ve bu yasaktan amaç toplumun ve insan neslinin korunması ve bu anormal yönelimin yaygınlaşmasının önüne geçilmesidir. Tarihte bu tür sapkınlıklar yaşayan topluluklar, ilahi kitaplara göre "çirkinlik ve kötülük üzere oldukları, saptıkları" için azap görmüş ve helak edilmişlerdir." "Müsamahanın bir sınırı var" Metinde dikkati çeken bir diğer nokta ise "müslümanların ve İslam'ın barış ve müsamaha dini olmakla beraber bu iki normda belli sınırlar getirildiği"nin belirtilmesi oldu: "Müslümanların -İslam barış ve müsamaha dini olmakla beraber her iki normun da sınırları vardır- ve diğer ilahi inanışlara sahip insanların, İslam'a ya da kendi inanışlarına göre ayıp ve günah olana karşı durmaları çok normal ve sorumlulukları gereği olup bu sorumluluk sadece Müslüman toplumlar için değil tüm insanlık içindir. Bu nedenle ahlaki olmayanın ve günahın hukuki kural olmasına ve meşruiyet kazanmasına asla destek verilemez." "Eşcinsellik nesil emniyetini tehdit ediyor" Sivil toplum örgütleri imza attıkları metinde, eşcinselliğin "insanlığın geleceğini ve nesil emniyeti"ni tehdit ettiği belirtilirken, bu durumun meşrulaştırılmasının hayata bir ihanet olduğu ifade edildi: "İnsanlığın geleceğini ve nesil emniyetini tehdit eden eşcinselliğin sapma ve anormal bir durum olarak görülmemesi, sorunu yaşayanların tedavi/terapi talebini köreltecek ve durumun yaygınlaşmasına sebep olacaktır. Bu durumun meşrulaştırılması ve doğal bir durum gibi kabul edilmesi hayatın kendisine karşı bir ihanettir." Kavaf'a destek "Eşcinsellik tartışması"nı da başlatan Selma Aliye Kavaf'ın dizilere ilişkin görüşlerini de paylaştıkları anlaşılan sivil toplum örgütleri, aldıkları ortak tavrın eşcinselliği topluma yaymaya çalışanları rahatsız edeceğini de vurguladılar: "Yapmış olduğunuz "hastalık" açıklaması, bu sapma durumunu topluma yaymak için ciddi lobi faaliyetleri yürüten, diğer insanlara da sirayet ettirmek için akla gelmeyen yolları deneyen, dizilerden yarışma programlarına, kliplerden haber bültenlerine, tartışma programlarına kadar her alanı zorlayan, toplumun bilinçaltında eşcinselliği doğal bir seçim olarak kabul ettirmeye çalışan bir kesimi elbette rahatsız edecektir." "Eşcinsellik günah ama zulmetmeyin" Öte yandan eşcinsellerle ilgili tartışmaları dini açıdan değerlendirmeye kalkan bir isim de 'Müslümanların bu konuda ne yapması gerektiğini' Star gazetesine anlatan Dr. Süheyp Öğüt. Gazetenin 'Eşcinsellik konusu Türkiye’de nasıl algılandı?' sorusuna yanıt veren Öğüt, eşcinselliğin Kuran'da günah olarak tanımlandığını savundu. Eşcinselliğin Kuran'da direkt geçmediğini kaydeden Öğüt, eşcinsellikle Kuran arasında bağ kurmak için çeşitli zorlama örnekler verdiği görüldü. Eşcinselliğin sapıklık olduğu belirtilen röportajda müslümanlara da 'ama zulmetmeyin' çağrısında bulunuluyor
YorumlarLevent Uzunlar
{ 13 Nisan 2010 04:00:53 }
JURNAL
Aliye Hnm EFENDİ; Hassasiyetlerinizi bilmem hasebiyle,aşağıdaki Urfa Türküsü'nü , gereği için siz sayın bakanımız hanım EFENDİ'ye arzediyorum; DİK AYAK!! İndim derelerine Bilmem nerelerine Kaytan bıyıklarını sürsem nerelerine Sayın hanım EFENDİ; Kimi demokrasi düşmanı kişilerin gizli toplantılarında bu türküyü, devamlı çalıp-söyledikleri ve bu şarkıyı size ithaf ettiklerini de yüksek müseadeleriniz ile bilgilerinize arzederim. İMZA Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmış eski bir pkk elemanı- gizli sanık-ahlaklı vatandaş Recep İvemedik Not: Devamı gelecek,,, deniz kabugu
{ 29 Mart 2010 06:52:41 }
tibbi, etik, estetik kriterlerle konuya bakalim hadi!
harika ya! hanimlar, hadi hepimiz escinsel oluyoruz!!! dunya saglik orgutu, ozellikle afrikada aids i onlemek icin kadinlari escinsellige tesvik ediyor mu? en guvenilir iliski iki kadin arasinda olan. hamilelik korkusu yok, AIDS korkusu yok, mikrop bulasma derdi yok! estetikse... pekala butun erkekler de ayni fikirdedir. en estetik iliski iste. etik'e gelince.. erkekler namuslarini erkeklerden korur zaten. iki kadin durumunda ortada kirletilen bir kadin yok! demek ki etik kriterlerimiz de tamam! ama... diyorum ki... kriter falan kullanmasak... hatta bu konuya hic kafayi takmasak... iki yetiskin arasinda, gonul rizasi ile, siddet, baski, dayatma, korku icermeyen iliskilere hic karismasak! biraksak insanlar aski sevgiyi elalemsiz yasasa! güven ekmekcibaşı
{ 27 Mart 2010 08:23:08 }
insana dair hükümlerde bulunabilmemiz için herolguda aradığımız kriterleri bu durumda da göz önüne almalıyız.Tibbi,etik ve estetik kriterleri göz önünde bulundurduğumuzda sorunun cevabı insani bakış açısı ortaya çıkmaktadır.bu kriterlerle olumlama bize yanılmaz bir ölçü vermektedir.Lütfen gerisine çekildiğimiz siperlerden yaylım ateşi pozisyonu almayalım.Bu durum siyasileştirilemeyecek,genellenemeyecek,ötekileştirilemeyecek kadar insana özel bir durumdur.birbirimizi anlamaya çalışalım.
deniz kızı
{ 23 Mart 2010 01:38:27 }
eşcinselliği yaratan hayatın ta kendisi.
Diğer Sayfalar: 1. insanı yaratanın da hayat olması gibi... insanlar eşcinselliği yaşayarak da varlıklarını bugüne getirmişler, tek korkulan oysa. gerçek tehdit hayattan, onun sunduklarından, çeşitliliğinden değil, ilahi dinler adına insanlığa nasıl düşünüp nasıl duyumsayacaklarını dayatma hakkı gören bu zavallılardan geliyor. sevmekten konusmuyorlar hiç dikkatinizi çekti mi? yalnızca biçimlemek, korkutmak, dayatmak, tehdit etmek bildikleri... ha bir de "müsamaha" göstermek... yani kendini dayatmanın yumuşakcası... fakat.... müsamahanın da bir sınırı var"mış. onu zaten biliyorduk!!! sizin bugüne kadarki mazlum rolünde dayattığınız sapkınlıkları müsamaha gösterenler düşünsün artık! haa... hangi sapkınlıklar mı.... merak edenlere onu da ayrıca yazarım.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|