Geçen Cuma akşamı Bilses'in (Bilimsel Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı) düzenlediği ödül törenine katıldım. Nasıl katılmam? Ödül alan değerli insanlarımıza bakar mısınız: Demokrasi ödülü,Yargıtay Onursal Başsavcımız Sabih Kanatoğlu'na,
Bilim ödülü, Cumhuriyetimizin çınar kadınlarından Muazzez İlmiye Çığ’a,
Sanat Ödülü,Rutkay Aziz’e,
Basın Medya Ödülü,Yılmaz Özdil’e,
Bilimsel Eğitim Ödülü, ÇYDD İzmir Şubesi adına başkan Gönül Kaya’ya,
Araştırmacı gazetecilik ödülü, Merdan Yanardağ’a;Halk Bilimi ve Kültürel Çalışma ödülü Arif Sağ ve Erdal Erzincan’a,
Ve ve Ekoloji ve Çevre ödülü,Seferihisar Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e verildi.
Soyer ödülünü Tema Vakfı kurucusu Hayrettin Karaca’nın elinden alırken yaptığı kısa ama öz konuşmasını yazının başlığındaki sözlerle tamamladı: ”Çok çalışmalıyız çoookkkk...”
Haksız mı?
Bakın ödül törenine Yılmaz Özdil katılamadı.
Niye mi?
AKP hükümetini eleştiren iki yazısı nedeniyle savcılıkta ifade vermeye gittiği için…
Ülkemiz,kimsenin AKP’ye karşı ağzını açamadığı,yazamadığı bir korku imparatorluğuna dönüştürülmek isteniyor.Yaşananları acı ve ibretle izliyoruz.Tek sesli bir dikta rejimi kurmak istemelerini anlamamak mümkün mü?...
Kendi korkuları da dağları aşıyor…
Nasıl aşmasın…Dokunulmazlıkların kaldırıldığı bir ortamda olacakları düşünün…Milletvekillerinizin neredeyse tamamı hakkında açılan soruşturma dosyaları var…
Yolsuzluktan evrakta sahteciliğe…
Peki ya memleketin bu iktidarın getirdiği hali pür melali?...
Tamam,tüm kamu mallarını haraç mezat satıyorlar satmasına da borçları azalttılar mı?
Ne gezer…
Cumhuriyetin kuruluşundan 2002’ye kadar yaptığı borcu bunlar 7 yılda ikiye katladı.
Her dakika, evet her dakika 108000 (birde yazıyla yazalım,yüzsekizbin) TL, borcun yalnızca faizini ödemek durumundayız. Ana para değil,faiz ödemesi…
Halkın durumu mu?
Rakamlara boğmamak için acı gerçeği yansıtan tek bir örnek verelim:
7 milyon insanımız elektrik faturasını ödeyemiyor…
İşşizlik mi?
Rakamı ne yapacaksınız, sokaklara çıkın, kahveleri dolaşın…
Bu durumda sayın Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e hak vermemek mümkün mü?...
Hele de önümüzde bizlere örnek olan o iki dev çınar,sayın Muazzez İlmiye Çığ ve sayın Hayrettin Karaca örneği varken…
Yaşlarını tahmin edebiliyorsunuz…
Perşembe günü her ikisi de toplantılarda konuşuyorlardı, Cuma günü ödül törenindeydiler,baktım bir gün sonra Sayın Karaca’nın İstanbul’da bir toplantısı vardı.Pazar günü de sayın İlmiye Çığ’ı televizyonda canlı yayında izledim…
Her gün oradan oraya koşturuyorlar…
Ya ben?
Ya sen?
Ya biz?...
Tunç Soyer’e teşekkürler…
Çok çalışmalıyız çoookkkk…