|
|
Türkiye'de Biyodizelde umutlar suya düştü!Kategori: Türkiye | 1 Yorum | Yazan: A.Ulak | 25 Şubat 2010 07:46:02 Başlangıçta yoğun ilgi nedeniyle milyonlarca dolarlık tesislerde üretime ağırlık veren biyodizel üreticisi firmalar bekledikleri yasal düzenlemeler gerçekleşmeyince işletmelerinde üretim yapamayacak hale geldiler.
Bir dönem çevresel özelliği ve uygun fiyatı ile umut haline gelen biyodizeli üretmek için büyük yatırımlar yapan firmalar, uzun süredir bekledikleri yasal düzenlemeler gerçekleşmeyince milyonlarca dolarlık tesislerinin atıl duruma geldiğini bildirdiler. AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, yaklaşık 5 yıl önce çevresel özelliği ve uygun fiyatı ile ön plana çıkarak yoğun ilgi gören biyodizeli üretmek için çok sayıda firma, büyük beklentiler içinde yatırımlar yaptı. Biyodizel üretimi yapabilmek amacıyla aspir, kanola gibi yağ bitkilerini yetiştirebilmek için çok sayıda çiftçi ile anlaşma yapan yatırımcılar, bunun yanı sıra atık yağ toplama tesisleri de kurdular. Başlangıçta görülen ilgi nedeniyle milyonlarca dolarlık tesislerde üretime ağırlık veren biyodizel üreticileri, bekledikleri yasal düzenlemeler gerçekleşmeyince işletmelerinde üretim yapamaz hale geldi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından lisans verilen ilk iki şirketten biri olan ve Adana'da kurulu Paksoy Yağ Fabrikaları Genel Müdürü Bülent Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, biyodizele olan ilginin ilk başlarda çok iyi olduğunu belirterek, bu ilginin Türkiye genelinde milyonlarca dolarlık yatırımı beraberinde getirdiğini söyledi. Başlangıçtaki ilginin üretimi de artırdığını ancak beklenen yasal düzenlemeler gerçekleşmeyince işlerin tam tersine döndüğünü anlatan Şen, şöyle devam etti: ''2005 yılında yurt genelinde yaklaşık 2 milyon ton kurulu kapasite vardı. Çok sayıda firma çiftçiler ile anlaşma yaparak yağ bitkisi yetiştiriyordu. Biyodizel hem firmalar hem çiftçiler hem de çevrenin korunması için büyük umut olmuştu. Ancak, beklenen yasal düzenlemeler gerçekleşmeyip, biyodizel fiyatı artınca motorin ve mazot ile rekabet edemez hale geldik. Biyodizel fiyatları motorinin üstüne çıktı. Böyle olunca da ilgi azaldı. Büyük umutlarla kurulan çoğu tesis atıl duruma geldi. Yola çok iyi başlayan sektör şu an bitme noktasında.'' ''2 MİLYON DOLARLIK YATIRIM ATIL DURUYOR'' Şen, kendilerinin de 2005 yılında biyodizel üretimine başladıklarını belirterek, 2 milyon dolarlık yatırım ile günde yaklaşık 300 ton biyodizel üretim kapasiteli tesis kurduklarını kaydetti. Biyodizele ilginin azalması sonucu 2 milyon dolarlık yatırımın atıl duruma geldiğini anlatan Şen, ''Talep olmadığı için üretim yapılmıyor. Bu da milyonlarca dolarlık tesisin atıl vaziyette durmasına neden oluyor. Bu hem ülke ekonomisi için hem de çevre için kayıp'' dedi. ''YÜZDE 2 HARMANLAMA ZORUNLU OLMALI'' Şen, birçok Avrupa ülkesinde ve ABD'de çevreyi korumak için biyodizelin özendirildiğini belirterek, yüzde 2 ile 5 arasında biyodizelin akaryakıta harmanlanmasının zorunlu tutulduğunu kaydetti. Türkiye'de ise böyle bir zorunluluk olmadığını ifade eden Şen, şöyle konuştu: ''Sektör bu oranın yasal düzenleme yapılarak en az yüzde 2 olarak zorunlu hale getirilmesini bekliyor. Bu düzenleme uzun süredir dile getirilmesine rağmen halen gerçekleşmedi. Bu gerçekleşirse şu an bitme noktasındaki sektör bir nebze olsun yeniden canlanabilir. Tabii ki bu tek başına yeterli olmaz. Bunun yanı sıra ÖTV'nin de kaldırılması lazım. Biyodizel çevre için çok önemli bir yakıt. Çevrenin yanı sıra çiftçiler için de büyük bir geçim kaynağı. Bu kadar avantajlı bir yakıtın teşvik edilmesi gerekir.''
Yorumlaralp
{ 10 Haziran 2010 13:55:47 }
Biodizel kesinlikle ekolojik açidan bir çözüm degildir, nedenlerin ilki dünyadaki açlik problemi, kendimize insanlari mi doyurmali yoksa araçlari mi sorusunu sormaliyiz. Bir arabanin rezervuarini doldurmak için 200 kg dari gerekir ki bu bir kisinin senelik kalori ihtiyacini karsilar. Gto üretimi yapan uluslararasi sirketler ürünlerini satamadiklari için böyle sözde alternatif çözüm ile bizleri kandirmaya çalisiyorlar.
Diğer Sayfalar: 1. Etanol ile çalisan araçlar 20 kez daha fazla ethanal kirliligine neden olurlar ve bu insan sagligi için önemli bir tehdit olusturur. Bilim adamlarimiz bizleri dünyanin isinmasinin insani oldugunu yutturmaya çalisiyorlar ki gerçek hiç de göründügü gibi degil, lakin dönemsel olarak yasanan bu isinma sadece endüstriyel çagimiza ait degil ama geçmiste de yasanmis bir gerçektir. Konuyla ilgili ayrintili bilgileri greenpeace sayfalarinda bulabilirsiniz. Saygilarimla.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|