|
Aptallığıma verin: merhametKategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 31 Ocak 2010 03:22:43 Bu hafta merhamet dolu Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'den Taraf gazetesine, İstanbul İl Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu'dan Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamaya, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'den iktidara teğet geçenler...
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara’da 42 gündür süren TEKEL işçilerinin eylemine yönelik olarak “Yani bizim hükümetimizin varsa bir hatası, açıkta kalan işçilerimize karşı merhamet beslemesi... Eğer bir hata varsa o da merhametli olduğumuzdan kaynaklanıyor” dedi. Bence bu yanıtın bir de öteki yüzü var: “Yani bizim halkımızın varsa bir hatası, iktidarda halen kalanlara karşı saflık düzeyinde sabır beslemesi... Eğer bir hata varsa o da saflık düzeyinde aptallıktan kaynaklanıyor” *** Taraf gazetesinin son olarak ortaya attığı Balyoz Eylem Planı'na göre; Fatih ve Beyazıt Camii'nin bombalanması iddiası gündemi derinden sarsmıştı. Genelkurmay, iddiayı kesin bir dille yalanlamıştı. Yaklaşık 5 yıl önce Samanyolu TV'de yayınlanan ve Ali Sürmeli'nin başrolünde oynadığı "Yağmur'dan Sonra" adlı dizideki cami bombalama planları ile Taraf'ın ortaya attığı Çarşaf ve Sakal operasyonu birebir örtüşüyor. Sürmeli, dizide Sultanahmet'i bombalamak isterken, Taraf'ın iddiasında ise Fatih Camii bombalanıyor. Ne tesadüf yoksa bunlar da mı senaryo! *** İstanbul İl Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu’nun, bir hastasının ameliyatını yarım bırakıp, oruç açmaya gitmesi Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından ‘’Normal’’ bulundu. Tunceli Bağımsız milletvekili Kamer Genç, yaklaşık 7 ay önce İstanbul Sağlık Müdürlüğü görevine atanan Doçent Dokucu’nun, Şişli Etfal Eğitim Hastanesi başhekimiyken, 3,5 yaşındaki bir çocuğun ameliyatına ara verip oruç açmaya gittiğini söyledi. Genç konuyu Meclis’e getirdi ve “İşte bu iktidarın belli bir yere getirdiği insanların niteliği… Ameliyat masasındayken, ezan okundu diye oruç açmaya koşan bir hekim Sağlık Müdürü yapıldı’’ dedi. Sağlık Bakan Recep Akdağ ise Genç’i yanıtladı ve hekimlerin uzun süren ameliyatlarda mola verdiklerini belirterek, “Bu arkadaşımız, Şişli Eğitim Hastanesi Başhekimiydi. Şimdi İstanbul’da İl Sağlık Müdürlüğümüzü yapan çok iyi yetişmiş değerli bir bürokratımızdır. Uzun süren bir ameliyatta mola vermiştir. Uzun ameliyatlar için cerrahlar bunu yaparlar. Sürekli ayakta kalan ve dikkatini ameliyata yoğunlaştırmak zorunda olan cerrahlar, yorgunluktan korunmak için bu araları verirler.” dedi. Dokucu, 11 Ekim 2006 günü Şişli Etfal Hastanesi Başhekimiyken, 3.5 yaşındaki Aslı Yeter adlı kız çocuğunu ameliyat masasında bırakarak oruç açmaya gitti. Küçük kız iftar yemeği boyunca ameliyat masasında karnı açık halde anestezi altında bekledi. Doktor orucunu açtıktan sonra ameliyathaneye dönerek operasyonu tamamladı. Aslı Yeter doğuştan meydana gelen bir anomali nedeniyle idrarını tutamıyordu. Ameliyat 9 saat sürdü. Dokucu, “Yangın bile çıksa, doktor hastasını ameliyat masasında bırakmaz’’ eleştirileri üzerine “Ameliyata girdiğimde oruçluydum. Ameliyatın yedinci saatinde ara verdik. Sonra dönüldü ve ameliyata fiilen devam edildi. Ben Diyarbakır'da 10 yıl çalıştım, hep mola verip öğle yemeği yedik. Ameliyata ara vermek suçsa bu suçu dünyada işleyen çok sayıda hekim var’’ demişti. O zamanda yazmış ve eleştirmiştik… ama zaman gösterdi ki oruç tuttuğunu beli edenler ödüllendiriliyor. Aklı olanlar artık Cuma namazı saatlerinde ameliyata girmez. *** Türkiye’nin AKP iktidarı işbaşına geldiği 2002’de toplam 129.5 milyar dolar olan dış borcu 7 yılda yüzde 112 oranında artarak 273 milyar dolara ulaştı. Brüt dış borç stoku, 2009 yılının üçüncü döneminde (Temmuz–Ağustos–Eylül) bir önceki döneme göre yüzde 1,8 artarak 273,5 milyar dolara çıktı. Hazine Müsteşarlığından yapılan açıklamaya göre, brüt dış borç stoku 2009 yılının ikinci çeyreğinde (Nisan–Mayıs–Haziran) 268,6 milyar dolar idi. 2009 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla, özel sektör borçlarının toplam dış borç stoku içerisindeki payı 176,3 milyar dolar ile yüzde 64,5 ve kamu kesimi borçlarının payı 83,5 milyar dolar ile yüzde 30,5 oldu. Merkez Bankası borçlarının toplam borç stoku içerisindeki payı ise 13,6 milyar dolar ile yüzde 5 olarak belirlendi. Kamu idarelerinden oluşan Merkezi Yönetim dış borç stoku, 2009 Eylül sonu itibarıyla 74,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu miktarın 41,1 milyar dolar tutarındaki kısmı uluslararası finansal piyasalarda gerçekleştirilen tahvil ihraçları stokundan oluştu. Merkezi yönetim dışında kalan mahalli idareler, fonlar, kamu bankaları, KİT’ler ve diğer finansal olmayan kamu kuruluşlarının toplam dış borçları, 2009 Eylül sonu itibarıyla 8,9 milyar dolar tutarında gerçekleşti. 2009 Eylül sonu itibarıyla kısa vadeli özel sektör dış borcu 44,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu tutar içinde bankacılık sektörünün payı 22,2 milyar dolar ile yüzde 50,3 oldu. Özel sektörün 2009 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla orta–uzun vadeli dış borçları 132,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Finansal olmayan kuruluşlar 95,4 milyar dolar ile uzun vadeli özel sektör dış borç stoku içinde en büyük paya sahip olarak belirlendi. Merkez Bankası uzun vadeli dış borçları, 2009 yılı üçüncü çeyreğinde 11,8 milyar dolar, kısa vadeli dış borçları ise 1,8 milyar dolar tutarında gerçekleşti. 2009 Haziran – 2009 Eylül döneminde dış borç stoku, döviz kuru değişikliklerinden dolayı yaklaşık 6,4 milyar ABD Doları tutarında artış gösterdi. Bu değerlerin Türkçesi: Türkiye Cumhuriyetinin 80 yılda yaptığı borçlanmadan daha çoğunu AKP hükümeti 7 yılda yapmayı başardı. Hem de 80 yılda yapılan birikimi satmasına rağmen!!! *** Sarıgül çiçek açtı. Ya da açmış da bize şimdi fark ettiriyorlar. Kokuları da çevreye saçılıyor. "Annem beni okutmak için gündeliğe gitti" söylemiyle dikkat çekti ama... DSP’den ayrılarak Türkiye Değişim Hareketi’ni kuran Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere kendi üzerine 15 gayrimenkulü olduğu ortaya çıktı. 1999’da Şişli Belediye başkanlığına seçilen Mustafa Sarıgül’ün ortaya çıkan malvarlığını çoğunu son 10 yılda alması da dikkat çekti. Siyasi hayatına CHP gençlik kollarında başlayan daha sonra SHP’ye geçen ardından tekrar CHP’ye geçen ve Genel Başkanlığa aday olan, yaşanan krizden ötürü partiden ihraç edilen ve mahkeme kararı ile geri dönen Mustafa Sarıgül en sonunda katıldığı DSP’den de ayrılarak Türkiye Değişim Hareketi adı ile yeni bir parti kurdu. Bu dönemde çok tartışılan Sarıgül, konuşmalarında “Annem beni okutmak için gündeliğe gitti” söylemi ile dikkatleri çekmeyi başardı. Ancak Sarıgül’ün, çoğu 1998’den itibaren Şişli civarında alınmaya başlanmış çok sayıda gayrimenkulü olduğu ortaya çıktı. Ve anlaşılıyor ki Sarıgül değişime kendinden başlamış. 1) İstanbul Kadıköy Bağdat Cadde’sinde 1998 yılında alınmış 1.271 metrekarelik bina 2) İstanbul Bakırköy Kartaltepe’de 1998 yılında alınmış 2 bin 169 metrekarelik bina 3) İstanbul Şişli’de 1998 yılında alınmış 184 metrekarelik kat mülkiyeti 4) İstanbul Şişli’de 1998 yılında alınmış 203 metre karelik arsa 5) Kırklareli’nde 1998 yılında alınmış 43 bin 146 metre karelik orman çayırı arazisi 6) Kırklareli’nde 1998 yılında alınmış 71 bin 750 metre karelik arazi 7) İstanbul Şişli’de 1999 yılında alınmış 154 metrekarelik kat mülkiyeti 8) İstanbul Şişli’de 1999 yılında alınmış 154 metrekarelik kat mülkiyeti 9) İstanbul Şişli’de 1999 yılında alınmış 154 metrekarelik kat mülkiyeti 10) İstanbul Şişli Mecidiyeköy’de 1999 yılında alınmış 444 metrekarelik arsa 11) İstanbul Şişli Mecidiyeköy’de 2000 yılında alınmış 474 metrekarelik bina 12) İstanbul Şişli’de 2000 yılında alınmış 254 metrekarelik bina 13) İstanbul Beşiktaş Baltalimanı’nda 2000 yılında alınmış 16 bin 119 metrekarelik bina 14) Ankara Etimesgut Eryaman’da 2001 yılında alınmış 5 bin 764 metrekarelik bina 15) İstanbul Beşiktaş Dikilitaş’ta 2007 yılında alınmış 476 bin 60 metrekarelik bina Şişli bölgesinden aldığı gayrimenkuller dikkat çeken Mustafa Sarıgül’ün, İstanbul Şişli Cumhuriyet’te 2007 yılında alınmış 111.00 metrekarelik arsayı da babasına verdiği ortaya çıktı. *** Hükümet her açıklanan darbe iddialarından haberi olduğunu söylüyor! Ama bugüne kadar birşey yapmamış. 45 gündür direnen işçiler için sendika başkanı ile görüşüyor ve bu konuda çalışma yapacağını söylüyor. Yani bugüne kadar bir çalışma yapmamış. Ve bu iktidar 8 yıla yakın süredir ülkeyi idare ediyor. Sonuç… ortada.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|