A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İktisap

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 31 Ocak 2010 00:30:23

Sevan Nişanyan 1956 Istanbul doğumlu, Ermeni kökenli bir Türk vatandaşı. Tarih, felsefe ve politika eğitimi var. İzmir Selçuk ilçesi Şirince köyünde yaşarken köyündeki yıkılmakta olan evleri resmi izin olmadan restore ettiği gerekçesiyle 2001 yılında 10 ay hapis yatmış. Bu süre içinde Türkçenin etimolojisine (sözcüklerin kökenleri) eğilmiş.

İlk Türkçe etimoloji sözlüğünü hazırlayan ilk Türkçe etimologu Ermeni asıllı Bedros Kesesteciyan gibi, Mustafa Kemal döneminde Türk Dil Kurumu Baş Uzmanı olan ve Adil Açar, A. Dilaçar adlarıyle bilinen bir diğer Ermeni asıllı Türk Dilbilimci Agop Martayan gibi, 1933 doğumlu büyük Türkçe dilbilimcisi, sözlük ustası, yine Ermeni asıllı ve Pars Tuğlacı adıyla bilinen Parseh Tuğlacıyan gibi Nişanyan da dilbilimine eğilen ve bir etimoloji sözlüğü hazırlayan bir yurttaşımız. Türkçede Arapça kökenli sözcüklerin çokluğu nedeniyle iyi Türkçe bilmek için okullarda Arapça öğretilmesini savunuyor ve “Arapça öğrenirsek laiklik delinir mi?” diyor.  Geçen yılın sonlarına kadar Taraf gazetesinde yazdığı için çok kesimden şimşekleri üzerine çekmişti. 
 
“Kasib” sözcüğünü sözlüklerde bulamayınca Nişanyan’dan medet umdum.  Onda da bulamayınca olmayan Arapça bilgimle “kesb” kökünden geldiğini düşündüğüm iktisap ve müktesep sözcüklerine baktım.  İktisap için “edinme”, muktesep için de “edinilmiş” deniyor.  Bu Arapça merakı da nereden geldi demeyin.  İran kökenli Amerikalı akademisyen Vali Nasr’ın geçen yıl “Kaderin Gücü: Ortadoğu’da yeni Müslüman Orta Sınıfın Yükselişinin Dünyamız için Anlamı” adlı bir kitabı yayımlandı. 
 
Kitabında şöyle bir bölüm var: 2006 Kasımında Papa Benedict XVI Türkiye’yi ziyaret ettiğinde Mavi Cami adıyla bilinen Sultan Ahmet camiini de ziyaret ediyor.  20.000 mavi İznik çinisiyle bezenmiş camiyi hayranlıkla gezdikten sonra Papa başını kaldırıp cami çıkışındaki siyah üzerine beyaz Arap harfleriyle yazılmış levhaya bakıp, bundaki sözcüklerin ne anlama geldiğini soruyor.  Bunun bir hadis olduğu ve “al-kasib habiballah” dediği kendisine anlatılıyor.  “Kasib” Allah’ın sevgili kuludur anlamına geldiği anlatılıyor.  “Kasib” sözcüğü “edinen” demek oluyor, birçok çeviride bu “tacir, tüccar” olarak açıklanıyor.  Sözcüğün, çalışarak, alnının teriyle mal mülk “edinen” anlamı var.  Nasr Orta Doğu’da ve genelde İslâm kültürünün hâkim olduğu ülkelerde son 20-30 yıldır gelişen, serpilen, semiren orta sınıfa dikkat çekiyor.  Müslümanlığın Hıristiyan Batı’da köktendincilikle, çok kez de “İslâmi terörizm” ile eş anlamlı görülerek korku yarattığı bir ortamda orta sınıfın ortaya çıkıp güçlenmesinin şeriat özlemcilerine karşı en iyi ve etkili denge unsuru olmaya başladığını ve olacağını savunuyor.
 
O gün Papa, namazdan çıkanların son okuduğu sözcüklerin ticareti övdüğünü görüyor.  Sayın Muhammed’in tacirliğinden başlayarak Nasr Müslüman ülkelerde ticaretin önemini ve İslâm dininin bunu teşvik ettiğini savunuyor.  Bu ülkelerde küçük işletmelere dayalı yeni bir ekonominin geliştiğini, bu yeni orta sınıfın yerel değerler ile artan tüketimi bağdaştırdığını ve küresel ekonomi ile sıkı bağlar kurarak  giderek zenginleştiğini vurguluyor.  Ve bu gelişmenin köktendinci, şeriatçı akımdan çok daha güçlü, çok daha dinamik bir güç olduğunu  (Marksizmden hiç söz etmeden) Marksist bir yaklaşımla açıklıyor.  Küreselleşmenin uydu yayını yapan televizyon kanalları, cep telefonları ve internet gibi araçlarıyla bu orta sınıfın artık dünya ile bütünleştiğini, şeriata uygun İslâmi bankaların, finans şirketlerinin palazlandığını, İslâmi tüketim maddeleri talebinin, örneğin helâl yiyecek ve türbanın yanısıra Mekke Kola ve Kıble Kola satışlarının arttığını gözlemliyor.  Mısır, İran, Pakistan, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin 420 milyonluk nüfusunun toplam GSMH’sının (Gayri Sâfi Millî Hasıla) 3.3 trilyon dolar olduğunu, bunun da nüfusu üç kat olan Hindistan’ınkine denk olduğunu vurguluyor.  Piyasa koşullarının ve kâr güdüsünün İslâmî kuralları nasıl eğip bükebildiğine örnekler veriyor.  Örneğin, taksitle araba satışlarında, faiz arabanın fiyatına ekleniyor ve arabayı satın alan kişi faiz ödemediğinin, satan da faiz almadığının rahatlığını yaşıyor.  Amerika’da şeriata uygun finansman ürünleri icat ederek büyük paralar kazanan Yusuf DeLorenzo gibi “Hocalar” var.
 
Bütün bu ekonomik canlılık İslam ile kapitalizmi kaynaştırarak sağlanıyor.  Müslümanlık zaten özünde kapitalizme aykırı bir inanç sistemi değil.  Bu palazlanan yeni orta sınıfın çoğunluğu, Türkiye’deki gibi taşradan geliyor.  Kasaba eşrafının çocukları ve torunları modern ekonomilerin nasıl işlediğini inceliyor, öğreniyor ve bunlarla bütünleşiyor.  Piyasa kurallarını iyi biliyor, benimsiyor ve ideal kapitalistler gibi yalnızca kendi ekonomik çıkarlarını düşünüyorlar.  Bölgedeki ekonomik kalkınma bu orta sınıf yoluyla oluyor ve bu sınıf palazlandıkça tüketim talepleri de gündeme geliyor ve yalnızca öteki dünyada değil, bu dünyada da iyi yaşamayı amaçlayarak tüketiyor, tüketiyorlar.
 
Nasr Kayseri Belediye Başkanından söz ediyor.  Başkan şöyle diyor: “Weber’i okudum.  Kalvinistlerin çok çalış, tasarruf et ve yatırım yap yaklaşımı Kayseri’de olanlarla çok benzeşiyor”.  Hacılar Belediye Başkanı “Müslümanlıkta fabrika açmak ibadet gibidir” diyor.  Nasr’ın iddiası İslâmî kapitalizmin gelişmesi ile İslâm dünyasının modernleşeceği ve şeriatçılıktan uzaklaşacağı.  Aynen Hıristiyanlıktaki reform hareketinin değil, onunla eş zamanlı olarak Avrupa’da öbek öbek serpilen ticaretin Avrupa’nın modernleşmesini sağladığı gibi.  Nasr pazarların açılmasının siyasal haklarda da açılım getireceğini ileri sürüyor.
 
Nasr’ın söylediklerinin çoğu aklıma yatıyor.  Toplumsal gelişmelerin lokomotifi teknolojik ve ekonomik gelişme ve bunların getirdiği, değiştirdiği üretim ilişkileridir.  Ve kapitalist ekonomilerde “paranın dini yoktur”.  Bunların hepsi iyi de ben halâ “kasib” sözcüğünü tam kavrayabilmiş değilim.  Parası olmayan eşine dostuna kredi sağlayıp milletin malı olan bir işletmenin bunlara yok pahasına satılması Sayın Muhammed’in “kasib” tanımına giriyor mu acep sorusu dönüp duruyor kafamın içinde.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Memet { 06 Şubat 2010 00:44:52 }
Yazarin sozunu ettigi etimolog Sn Sevan''''in web sitesinin adresi soyle: http://www.nisanyansozluk.com/; uzun zamandir kullaniyorum, cok faydalandim, ellerine saglik.

Yazarin, Sn. Nasr''''in kitabi hakkinda yazdiklarini, hele ki Marksist bir aciklamaya yaslandigini belirttigi dusuncelerine katilmak mumkun degil. Hangi dinine ait olursa olsun insanlarin ekonomik iyilesme ile dunyayi ve zenginliklerini daha baska yorumlamalari, daha ince zevkler edinmeleri, edindikleri bu degerleri korumak icin daha cok caba harcamalari dogaldir. Kuskusuz ortaya cikan Islami orta sinif ta bu turlu egilimleri sergiliyecektir ama ortaya cikis nedeni ekonomik guc olmak icin bir baska gucun erkine (siyasi) karsi baskaldiri olmadigindan bati''''daki gelismenin tersine ozgurlukler getirme, ozgurluklerin onunu acma gibi bir yol izlemesi gerekmiyecektir, buna gereksinimi yoktur. Uygulama bize sunu gosteriyor; gelisen islami orta sinif yasalarla saglanan aciklardan faydalanarak ''''zekatini'''' vergi yerine vakiflar yolu ile kendine emek gucu ortaya cikaracak kuran kurslarinin finansmanina yoneltiyor. Batidaki tarihsel gelisme yukselen orta sinifin kitleleri arkasina almak icin ozgurlukleri one cikarirken, islami orta sinifin buna hic gerek duymamasi, gerek duymaya mecbur olmamasi. Bunun Marsist bir aciklama ile ne ilgisi olabilir? Sinif celiskisi hic gundeme gelmeden dinin dogmatizmi ile karlarini artirmanin uzun donemde topluma verecegi yurttaslik haklari degil ancak kul haklari oldugu soylenebilir. Bu ''''kul'''' haklari ile donanmis yukselen islami orta sinifin radikal islamin karsisina cikmasi, ABD''''nin Afganistan''''da laikler karsisinda islamci gucleri desketlemesi gibi bir seydir, bence.
Memet.


Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git