Çocukluk çok güzel, çaresiz... Zayıfsın, bilincin yerine oturmamış. Güçsüz bedenini ve oluşmakta olan kişiliğini koruyacaksın... Acımasızsın... Her yaptığında haklısın, öyle sanıyorsun... Yaşlılıkta... Doğru olmadığını görüyorsun... Artık çok uzaklardalar... Yine çaresizsin... İçinden bir ses öneriyor: "Şimdi bir şeyler yapabilirsin zamanında elini uzatamadıklarına!..."
Yaşamın ağırlığıyla ezilen, horlanan, delirtilen kişilere
Borçlu olduğumun bilinci içinde,
‘’BUNLAR DA YAŞADILAR BU GÜZEL VE KİRLİ DÜNYADA.’’
Demek istiyorum....
DELİ REŞİT
Kentimin en şahane delisiydi O…
Aslanlar gibi kükrer
Naralar atardı
Merzifon’un sokaklarında
Caddelerinde…
Çocuktum
Korkardım
yanından geçmeye
Güzel bir adamdı
Saçları üç numaraydı
Elbise diye taşıdığı
Boz renkli paçavralar
Çamur içinde
Pantolonu iple bağlanmış,
İç çamaşırları sarkardı kenarından
Yaz kış fark etmezdi onun için
Eskimiş rengi bozlaşmış ceketinin
Düğmeleri iliklenmez
Kıllı göğsü görünürdü
olmayan fanilasının altından
Kış kıyamet bağrı açık
Yalınayak dolaşırdı kükreyerek
Karların buzların üzerinde…
Küfür işitmeye hevesli
Çarşı esnafının sataşmalarına
Ağza alınmaz küfürlerle
Köpürerek
Yanıt verirdi
Kent merkezinin baş oyuncusu
Kahramanıydı o
O sahneye çıktığında
Rakipsizdi
Birbirleriyle yarışırlardı akıllı adamlar
Ondan okkalı bir küfür yemek için…