A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Dil, Akıl, Kalem

Kategori Kategori: Felsefe | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Ferruh Dinçkal | 05 Mayıs 2007 01:29:54

Bu yazıda dil, akıl ve kalem arasındaki bağlantıyı sorgulamaya çalışalım. Ve bunların iletişimdeki yerini bulalım.

Dil sınırsız olanakların sınırlı kullanımıdır aslında. Bu sınırlar nasıl oluşur?  Çocuk, önce ailesi ve çevresinden aldığı sözcükleri tek heceli olarak kullanmaya başlar. Çocuk dilinde başlangıçta hiçbir kural yokken anlamlı  sözcükler söylemeye başladığı anda düzeltmeler başlar, çok ayrımında olmadan gramer bilgileri de aktarılır. Söylenen sözcükler düzeltilir. Yumta dediğinde çocuk yumurtayı betimlerken, zihninde yumurta diye de düzeltilir ve çocuk yumurta demeye başlar. Ayrımında olmadan aktarılan gramer bilgileri ve sözcükler çocuğun tümceler kurmasını ve aktarmasını sağlar.

Çocuk okul süresince aldığı eğitim ile gramer bilgisini pekiştirirken, temel bilim dersleri sayesinde sözcük dağarcığını da zenginleştirir. Eğer bu eğitim yetişme çağındaki çocuğa okuma alışkanlığı kazandırabilirse, hayatı boyunca okuduğu her sözcük yaşamında elde ettiği deneyimler ile birleşerek düşünce dünyasını genişletir.

Öğrenme ve kendini geliştirme düzleminde insanın, yaşamı boyunca öğrendiği sözcükleri doğru şekilde doğru zamanda doğru yerlerde kullanmaya başlaması dil ve akıl ilişkisinin bir sonucudur. Bunu ne kadar başarabilirse kişi, dildeki sınırları o kadar ortadan kalkar.

Aynı zaman diliminde yaşayan iki ayrı yazar düşleyelim Diyelim ki biri Kara Kitap’la Orhan Pamuk, diğeri ise Güneşle Damgalı ile Nihat Ziyalan olsun. Bu iki yazarın romanlarında geçen İstanbul iki ayrı İstanbul olacaktır. İki ayrı birikim, iki ayrı gözlem, iki ayrı sınırlama sonucu bize iki ayri İstanbul anlatılır.

Chomsky tanımıyla iki temel yapısı vardır kullandığımız dilin. Bunlar dış dil ve iç dildir. Dış dil bugüne kadar yazılmış, söylenmiş, kaydedilmiş sözcükleri içerir. Dış dil, geçmiş kaynakları  kullanabilmek, onları öğrenebilmek için çok önemlidir. Dış dil zenginleştikçe iç dil dediğimiz dili oluşturur. İç dilse bugüne kadar söylenmemiş, yazılmamış, kaydedilmemiş bütün sözleri kapsar.  İç dil kullanımına geçtiğimiz andan sonra aklın ve bilgi birikiminin de yardımı ile dilimizi daha zengin ve daha yaratıcı bir biçimde kullanmaya başlarız.

Kullandığımız her sözcüğün bir mantıksal formu bir de ses formu vardır. Gramer kurallarına göre ses formlarının nasıl olması gerektiği, bu kurallar zaman içinde ufak tefek değişiklikler gösterse de temel olarak belirlidir. Mantıksal form ise kişiden kişiye ve kültürden kültüre değişir. Kişiler dili kullanırken akıl ve bilgi birikimleri ile oluşan kodlamaları ifade etmeye çalışırlar. Yaşadıkları, beyinlerine kodladıkları deneyimler ile, hayal ettikleri, gelecekte yaşayacakları üzerine kodlamaları, edindikleri dil ve zihinsel potansiyelleri ölçüsünde sözcüklere dönüşmeye başlar. Kişi her zaman söylemek istediğini tam olarak ifade edemeyebilir. Örneğin, günlük yaşamda bazı deneyimlerin, yalnızca “inanılmaz” diye aktarılması, kullanılan dildeki ve dil ile akıl ilişkisindeki kimi yetersizliklerden kaynaklanır. Anlatamadığımız, adını bilmediğimiz kavramlar ve nesneler için sıklıkla “şey” dememiz gibi. 

Peki iletişim nedir? İletişim, bilgi iletişimidir. Eşdeyişle, haberleşmenin (enformasyon) ön koşuludur. İletişimin oluşabilmesi için alıcı kaynak, verici kaynak ve ortam gereklidir. İki ayrı dilde birbiriyle konuşan iki insan arasında bilgi iletişimi yoktur. Demek ki iletişimin amacı "bilgi iletmek"tir. Aslında ayni dilli konuşan insanlar arasında da her zaman bilgi iletişiminin varlığından söz edilemez. Üç bin sözcüklük bir dağarcıkla konuşan bir kişinin, üçyüz sözcüklük dağarcığı olan bir kişi ile arasında ne tür bir iletişim olabilir?

İnsanlar arasındaki iletişimin temel biçimi “konuşmak”tır. Konuşarak yaptığımız %100 lük bir iletişimin, %70’ini mimikler ve vücut dili, %20’sini ses, %10’nunu sözcükler oluşturur (*). Yazmak ise ikinci en etkin iletişim yöntemidir. Ayrıca yazmanın da çok büyük bir sorumluluğu vardır. Neden mi? Yazdıklarınızı toplumla paylaştığınızda tarihsel bir sorumluluk alır, yaşamın bir parçasına tanıklık etmiş olursunuz. Kolay bir sorumluluk değil! Konuşurken kullanabileceğiniz mimikler, vücut dili,  ses ve onun titireşimleri de yoktur. Kala kala %10 sözcükler kalır. Bu %10 ile %100’ü anlatabilmek için seçeceğiniz her sözcüğe özen göstermeniz, doğru sözcükleri kullandığınızdan emin olmanız gerekir.

 “Ya… Ben aslında şunu demek iştemistim”  sansınız yoktur.  Yani…. Yazdın, basıldı,  şu anda okundu! Geçmiş olsun!!!

  Ferruh Dinçkal - Melbourne 2002

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 8 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

ABD’nin Venezuela hedefi ne?
Avustralya İran'ı antisemit saldırılar düzenlemekle suçlayarak büyükelçisini sınır dışı etti.
Kanada'ya sığınma başvurusu yapan Amerikalı sayısında patlama…
İsrail Gazze planı için 50 bin yedeği göreve çağırıyor.
Avustralya Eylül'de Filistin'i devlet olarak tanıyacağını açıkladı.

Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?

Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN
BABAM

AMEN...
BASTİLLE
DİPLOMA
Güzel Sözler
YANGIN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git