A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Açılım ve Kapatma

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 13 Aralık 2009 19:58:14

"Gözlerimin içine bakın, ne demek istediğimi anlarsınız". Bu sözler 1960 darbesi ile kapatılan Demokrat Parti'nin ardından kurulan Adalet Partisi genel başkanı (Baba?) Süleyman Demirel'in miting meydanlarında sık sık söylediği bir sözdü. Demokrat Parti'nin oylarını alma yarışında (Menderes kır atına binip göğe çıktığı için!) simgesini kır at olarak alan Adalet Partisi başarılı oldu.

Parti kapatmakla hiç birşeyin çözülmediğinin birçok örneği var. Selâmet, Nizam, Refah, Fazilet, AKP falan bir yanda, DEP, ÖZEP, HADEP, DEHAP, DTP öte yanda.  Görünüşe bakılırsa sırada yakında “gözlerimin içine bakın” diyecek olan bir (Barış ve Demokrasi Partisi) BDP var.  DTP’nin kapatılmasından Anayasa Mahkemesini sorumlu tutanlar var ve olacaktır.  Ancak kuvvetlerin ayrılığı ilkesine inanıyorsanız Yargı’nın ancak Yasama’nın çıkardığı yasalar çerçevesinde karar verebileceğini ve Yürütme’nin ancak bunları uygulamaktan sorumlu olduğunu bilirsiniz.  Bir partinin kapatılması ayıbından utanması gereken yargı değil, 1980 darbesiyle gelen anayasayı değiştirmeyen TBMM ve AKP, CHP ve MHP gibi meclisteki büyük partilerdir.
 
Yeditepe Üniversitesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Ekrem Ali Akartürk, İspanya’da Batasuna Partisinin kapatılma kararı ile benzerliği şöyle açıklıyor: “İspanya’nın verdiği kapatma kararı AİHM’ye gitti, o da bunun doğru karar olduğunu onayladı. Gerekçe ‘Batasuna partisinin şiddet eylemlerini desteklediği, ETA’nın terör faaliyetlerine karşı çıkmayıp aksine arka çıktığı’ idi, Anayasa Mahkemesi DTP-PKK ilişkisinde de aynı paralelliği bulmuş olmalı”. 
 
12 Eylül 1980 sonrası Genelkurmay Başkanlığı'nın bastırdığı “Beyaz Kitap”ta şu açıklama yer almıştı: “Dağların yüksek kısımlarında, tepelerde yaz kış erimeyen karlar vardı.  Güneş açınca üzerleri buzlaşan camsı parlak bir tabaka ile örtülürdü karın yüzü.  Üstü sert altı yumuşak olurdu.  Bu karın üstünde yürününce, ayağın bastığı yer içeriye çöker, ‘kırt-kürt’ diye ses çıkarırdı.  Doğulu Türkmenlere, Kürt denmesinin nedeni buydu.  Bölücülerin Kürt dedikleri, yüksek yaylalarda, karlık bölgelerde yaşayan Türklerin karda yürürken ayaklarından çıkardıkları sesin adıydı aslında.”  1982 yılında yapılan ve aleyhte konuşmanın ve propaganda yapmanın yasak olduğu “güdümlü” referandumda, mavi renk hayır, beyaz renk evet demekti.  Kenan Evren yaptığı konuşmalarla halkı mavi oy vermemesi konusunda telkin ediyor ve gazetelere mavi renkle ilgili sansür uygulanıyordu.  Sonuçta yeni anayasa yüzde 92'lik “Evet” oyu ile kabul edilmişti.
 
Gerçek demokrasilerde politik partiler çeşitli sınıfların temsilcisidir, etnik grupların ya da yörelerin değil.  Ve gerçek demokrasiler terör ve şiddet içermeyen her görüşe açıktır.  Bunlar bir yanda “şeriat” olabilir, öte yanda ülkenin bir bölümünün ayrışması olabilir.  Parti kapatılmasının ilke olarak yanlış olduğunu bir yana bırakırsak DTP’nin konumuna bakalım.  Kürt insanının (en azından büyücek bir bölümünün) sözcüsü olma şansını “muhatap Öcalan’dır, İmralı’dır” diyerek heba eden, kendi varlığının altını oyan bir partiden söz ediyoruz.  Bunun, gerçekten kendilerini PKK’nin uzantısı olarak görmelerinden mi, yoksa oy kaygısından mı kaynaklandığı önemli değil.  Terörist bir örgütün ve bunun liderinin savunuculuğunu yapmak, Kürt olmasa da DTP’ye oy verebilecek gerçek demokratların dışlanmasıyla sonuçlandı.  DTP tarihsel bir fırsatı fena kaçırdı.
Anayasa Mahkemesi kararından birkaç gün önce Tokat’ta 7 askerin öldürülmesinin sorumluluğunu üstlenen PKK, eğer Karayılan’ın daha önce söylediği gibi “kontrol dışı” bir serseri mayın gibi hareket etmiyor idiyse insana hükûmetin açılımını sabote etmek, DTP’yi alternatif olmaktan çıkarmak için mi bu cinayetleri işledi dedirtiyor.  Hiçbir örgüt gönüllü olarak “miadının dolduğunu” kolay kolay kabullenemez (bkz. Rahşan Ecevit).  PKK varlık nedeninin DTP tarafından giderek ortadan kaldırılabileceğini mi gördü?  Yoksa gerçekten Türk milliyetçilerinin söylediği gibi olayları tırmandırarak bir iç savaş ve savaş sonrası bağımsız bir Kürdistan yaratma hayali ile mi hareket ediyor?  Toplu cinayetlerin İzmir’deki gibi tepkilere yol açabileceğini göremeyecek kadar kör mü, yoksa gerçekten istediği bu mu? 
 
Öldürülen her insana “Kürt” veya “Türk” diye değil, insan olarak bakabilme yetisini yitiren, insan olmaktan bu denli uzak olabilen, bir yanda ölenlere “şehit” öte yanda ölenlere “düşman” diyebilen bir mentalite kimin işine yarar?  Serap’ın ve Ceylan’ın ölümlerine aynı ölçüde yüreği kanamayan insanlara insan denebilir mi?
 
Komplo teorilerine kulak verirsek, bu aslında DTP’yi ya da onun devamı olacak partiyi güçlendirme çabası olarak te değerlendirilebilir.  Halkın gözünde “Mağdur (underdog)” görünen kişi ve partilerin daha da güçlendiği daha önce kapatılan parti örnekleriyle ortada.  Başbakan Erdoğan bunun iyi bir örneği.  Eğer gerçekten böyleyse güçleneck olan yeni partinin halkın bu sempatisini kullanarak PKK’yi, şiddeti ve terörü dışlama şansını iyi kullanabilmesi gerekir.
 
Erdoğan “Açılımdan dönüş yok.  Dönersek PKK’ya, CHP ve MHP anlayışına hizmet ederiz.  Kesinlikle, demokratik açılım sürecimizi, milli birlik kardeşlik sürecimizi bir geri dönüşle elde edemeyiz.  Zaten böyle yapacak olursak bölücü terör örgütüne hizmet etmiş oluruz” diyor.  Erdoğan’ın samimiyetine inanın, inanmayın, daha iyi önerileri olanlar varsa beri gelsin.  Bir yandan Doğu Anadolu’nun yüzyılların ihmalini ortadan kaldıracak biçimde sosyal ve ekonomik olarak kalkındırılması, Kürtlerin kültürel haklarının güvence altına alınması ne kadar gerekliyse, öte yandan can alan her terör örgütüyle acımasız mücadele edilmesinden başka bir yol var mı?  Yok, bırakın ayrı bir Kürdistan kurulsun diyenler Istanbul’daki milyonlarca Kürdü Diyarbakır’a mı gönderecekler?  Batıdaki Kürt iş adamı, meclisteki Kürt kökenliler ne olacak?  Anası Türk, babası Kürt olanlar ne olacak?  DNA testi mi yaptıracaksınız, kafatası mı ölçeceksiniz?


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git