|
Aptallığıma verin: TörenaziKategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 01 Kasım 2009 09:56:31 Bu hafta devlet memurlarından Gazi ve Şehit eşlerine, üstü şapkalı "e" den Meclis'te asansörde mahsur kalan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a, Prof. Mümtazer Türköne'den Dolmabahçe Sarayı'ndaki Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 86. yılı resepsiyonuna, Ötenaziden 'açılım' araştırmasına teğet geçenler...
Devlet memurlarının fazla mesai ücretlerine yeni yıldan geçerli olmak üzere 5 kuruş zam yapıldı, böylece 1 saatlik fazla mesai ücreti 1 lira 15 kuruş oldu. Cumhuriyet bayramında Gaziler de onurlandırıldı. 26,5 kuruş zam. Şehit eşlerine de 8 lira. Gazilerin şimdiki maaşı 328 TL oldu. Peki devlet hiç zam yapmasaydı? Sanırım hiç olmazsa bugünki siyasi durumdan dolayı duyguları karmaşık insanların onurları ile oynamamış olurdu. Vatan, millet, barış, analar ağlamasın diyenler, Gazi ve Şehit analarını hem ağlattı hem de onurlarını kırdı. *** Ankara’da bir çocuk için çıkarılan nüfus kağıdında üstü şapkalı “e” harfi kullanılması sorun yarattı. Yetkililer daha önce “a”, “ı” ve “u” üzeinde şapka işareti kullanıldığını fakat e üzerinde ilk kez gördüklerini söyledi. Kenan Kırkaya’nın Çankaya Nüfus İdaresi’nden aldığı nüfus cüzdanında kızının ismi Hevi Jiyan Kırkaya olarak yazılmıştı. Ben 16 yıldır Avustalya’da yaşıyorum. Ama Avustralya’da açılım ve demokrasi olmadığından soyadıma bir nokta koyduramadım. Halen Dinckal yazıyorlar!!! *** Meclis'te asansörde mahsur kalan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanında Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da olduğu öğrenildi. Söz konusu bakanlar Meclis'te düzenlenen Cumhuriyet Bayramı töreni için geldikleri Meclis'in asansöründe birlikte mahsur kaldılar. Görevlilerin yardımıyla asansörün kapısının açılmasının ardından bakanlar törene yetişemeyeceklerini anlayarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın makam odasına geçtiler Ulaştırma bakanının asansörde kalması ne kadar mahidar!!! Bir de yanında İçişleri ve Adalet bakanı varmış ki asansörde yeni bir açılım hazırlamışlardır. Boş duranı Allah sevmez. *** Mümtazer Türköne’nin, Zaman gazetesindeki köşe yazısında “İrticayla Mücadele Eylem Belgesi”nin emir komuta zinciri içinde hazırlandığını iddia eden Türköne “Bize Nizam-ı Cedid Ordusu lazım” dedi. Hükümete yapışkanlığı ile tanınan Zaman gazetesi yazarı Prof. Mümtazer Türköne, yazısında Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında ilginç bir tespitte belkide istekte bulundu. “Bize Nizam-ı Cedid Ordusu lazım” başlıklı yazı askerin cesaretini överek başlıyor. (Giriş ya da yalakalık) Bu girişin ardından “hangi ordu” diye soran Türköne, kendi sorusuna şöyle cevap veriyor: “Sipahi Ordusu mu, Yeniçeri Ordusu mu, Nizam-ı Cedid Ordusu mu, Asakir-i Muhammediye mi veya Türk Silahlı Kuvvetleri mi? Tarih şanlı savaşlarımızı anlatıyor. Ama unutmayalım: Askerimiz her zaman aynı ordunun askeri değildi.” (gelişme ya da ortam oluşturma) Daha sonra tarihe ’vaka-i hayriye’ olarak geçen Yeniçeri tasfiyesini hatırlatıyor: Silahlı Kuvvetler’i reformlara direnen Yeniçeri ordusuna benzetti ve mevcut ordunun tümden tasfiye edilerek yerine bir Nizam-ı Cedit, yani Yeni Düzen ordusu kurulmasını buyurdu. (sonuç) Cumhuriyetin 86 yıllık tüm birikimlerini, yapılanmalarını yıkıp yeniden cemaaatin dünya görüşü ya da çıkarlarına göre yapılandırma projesinde sıra ORDU DA. *** Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 86. yılı dolayısıyla Dolmabahçe Sarayı’nda resepsiyon verildi. Resepsiyonda 6 metre boyunca ve 4 metre eninde dev boyutlu “Cumhuriyet Pastası” kesildi. 3 katlı pastanın içinden, bal mumundan yapılmış ve halkı selamlayan Atatürk heykeli çıktı. Hemde kolunu sallaya sallaya… Kutluyorum… Bunu düşünen beyinlerin Türkiye’yi idare ettiklerini düşünmek insanın içini rahatlatıyor. Nasıl olsa artık dönüş yok. Sizce Cumhuriyetin 90. yıl kutlamalarında pastadan ne çıkar??? *** Onar Araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya göre ‘açılım’ sürecinin başladığı Haziran ayından bu yana AKP’nin oyları istikrarlı bir şekilde düşerken CHP’nin oyları yükseliyor. MHP’nin oyları ise Eylül ayından itibaren önemli ölçüde artış gösteriyor. Bu araştırmaya göre Temmuz ayında yüzde 36.26 olan AKP oyları Ağustos’ta yüzde 35.37’ye, Eylül’de 34.44’e, Mahmur ve Kandil’den 8’i PKK’lı 34 kişinin etkin teslim olmasının ardından tansiyonun yükseldiği Ekim ayında yüzde 31.68’e düştü. CHP’nin Temmuz ayında yüzde 25.13 olan oy oranı ise Ağustos’ta yüzde 26.38’e, Eylül’de yüzde 27.21’e, Ekim ayında ise yüzde 28.21’e yükselmiş. MHP oyları ise Temmuz ayında yüzde 15.62, Ağustos ayında yüzde 16.09 iken Eylül ayında yüzde 19.03’e, Ekim ayında ise yüzde 19.59’a yükseldi. Hep denenmiştir. Bu millet hazım zorluğu çekiyor. Başbakanımız ne demişti "Burada hesabımız şudur; kısa, orta ve uzun vadeli olarak bütün bu demokratik açılım sürecinin çalıştırmayı hedefliyoruz. Yani hepsini bir anda derseniz. Bu tabi mümkün değil, hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım" *** İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kankanseri tedavisi gören ve son günlerinde solunum cihazına bağlı olarak yaşatılan 22 yaşındaki Meryem Topçu'nun ailesi ötenazi uygulayarak kızlarının ölümüne neden oldular. Yukardaki bu metin dünki ulusal saygın gazetelerden alındı. Hepsinde üç aşağı beş yukarı aynı. Peki bunda ne var diyebilirsiniz? CEHALET hem de hemde saygın basında. Sözde insanlar okuyacak genel kültürü artacak ve de bilgilenecekler. Ötenazi uygulanmış. Uygulansa uygulansa, törenazi uygulanmıştır. Neden mi? Ötenazi: bir kişinin yaşamını dayanılamayacak durumda olarak algılanması nedeniyle, kendi isteği ile acısız veya çok az acıtan bir ölümcül enjeksiyon yaparak, yüksek dozda ilaç vererek veya yaşam destek ünitesinden ayırarak sonlandırmak demek. Peki bu olayda 22 yaşındaki Meryem Topçu kendi isteği olmuş mu?
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|