A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Müzikli Komplo

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 3 Yorum | Yazar Yazan: Deniz Günal | 16 Eylül 2007 03:41:11

Toplumları kültürsüzleştirme çabası sınır tanımıyor. Her yandan aptallıkla kuşatıldık. Aldanma çağında, para ve seks tüm değerlerin yerini aldı. Can yoldaşımız müzik nereye kadar bizimle?

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır demiş atalarımız.

Her yiğidin bir de müzik dinleyişi, dinlediği müzik vardır. Yiğidin yiğitlik hallerine göre dinlediği müzik değişebilir.

Mutlu yiğit neşeli, coşku veren şarkılar, türküler dinler. Hüzünlü yiğit, acılı, kederli…
Aşık yiğit tutkulu, özlem, sevgi dolu, yakaran, yalvaran…
Oynak yiğitler, neşeli, sevimli, kanı kaynatan, gülümseten… oynatan…
Bir de aptal yiğitler vardır. Onlar da aptal, boş, saçma bile olamayacak kadar uyduruk şarkılar dinler. Aslında eski zamanlarda aptal yiğitler de güzel şarkılar dinlerdi. Sonra devran döndü. Aptal şarkılar tek başlarına bir tür oluşturup herkesin gününün her anına sızmaya başladı. Nasıl mı?
 

Benim ufak oğlan radyoya, TV’ye Na-Na der bebekliğinden beri. Hem söylemesi kolay, hem de  bu nesnelerin şu andaki işlevlerine oldukça uygun bir terim olduğundan ev halkı olarak biz de Na-Na demeye başladık. Konuya dönelim. Aptal şarkılardan söz ediyorduk. İngilizce, Türkçe, Arapça, Bulgarca… Her dilde varlar.  Her dilde ticari Na-Na kanallarından yaşamlarımıza gürül gürül akıyorlar. Saygı değer Na-Na sahipleri, dünyamızın ya aptal yiğitlerden oluştuğunu varsayıyor ya da tüm yiğitlerin aptallaştırılması gerektiğini düşünüyor olsa gerek ki, otururken kalkerken, ayak yoluna giderken hatta bizzat gubur deliğine yaparken çıkmış her türlü güfteyi, besteyi dayatıyor yaşam alanlarımıza.

 
O kadar kolay mı bir yiğidi aptallaştırmak demeyin. Biz yiğitleri akıllı, mutlu, huzurlu, coşkulu, akıllı yapabilen müzik, aptal, silik, kayık, pısırık, sersem de yapar. Hele çocukluktan işlemeye başlarsa ruhumuza tam bir aptallaştırma harekatına dönüşür.

 
Nedir aptallaştıran müzik?

 
Emekle, samimiyetle, bilgiyle, yetenekle, sevgiyle yaratılmamış müzik, aptallaştıran müziktir.  Yalnızca kafa şişirip, o çok gerekli beyin hücreleri arasındaki ilişkileri işlemez hale getirmek, uyumsuz anlamsız sesler bütünlüğü ile karmaşaya duyarsızlaştırmak, sıkıntıya boğup iyice çaresizleştirmek, kolay ritimlerle sıradanlığa, kolaycılığa alıştırmak gibi özellikleri vardır. Kısaca aptallaşma yolunda kafa, kavram, duygu karışıklığı yaratma hizmetleri verir. 

 
Örneğin..
 
“Kıvırır, aşk  her dakka kıvırır”   Bu sözler nasıl bir yaşam deneyiminden çıkmıştır? Dinleyene ne demek ister. Sözler bir  yana, gürültü sınırlarında dolaşan müziğinin de insan ruhunu dinlendirmek, yükseltmek gibi eğilimleri olmadığı açık.

 
“Bay bay kuzum bay bay kuzum gidiyorum, unuttum güllerimi kuruttun günlerimi”  Sözlerdeki yaratıcılık insana isyan ettiriyor.  Oldukça oynak, bol bacak kıvırma dolu bir de klip çekmişler bu şarkıya. Şarkıcı yiğit, dünyanın en yakışıklı önemli delikanlısı havalarında kırmızı bir koltukta oturuyor.

 
“Sende bir sürü değişiklik var, bakalım nereye kadar/Korkma her şeyin bir çaresi var/ İndir, vazgeçilmek bedava”   Kulağıma bir başka şarkıdan çarpan sözler…  Uyduruk, rast gele, gürültülü, cinsel çağrışımlarla dolu.

 
“Şu hesabı kes de gerisi kalsın!”  diyor bir başka şarkıda ünlü olma heveslisi bir başka şarkıcı.

 
Eskiden olsaydı bu işlere zaman, çaba harcayan tüm bu insanlar geçekten de bir tarla ya da bir fabrikada  daha işe yarar bir şeyler üretiyor olacaktı. Bu yamuk yumuklukları kimse ciddiye almayacak, dalga geçeceklerdi. Ama…. Aldanma çağındayız.

 
Bazan acaba diyorum, bu bir komplonun parçası mı? Toplumları kültürsüzleştirme, cahil, duyarsız, kaba, aptal yapmak için özellikle uygulanan bir plan mı var? Aptallık  doğası gereği uzun ömürlü olamaz. Bunların sonu gelmiyor. Demek ki aptallaştırma harekatı akıllı bir harekat.

 
“Üstümden koca bir tatil geçti” diyor bir şarkıcı. Bir insanın üstünden tatil nasıl geçer?

 
Bu aptallıkların görüntülü çekimlerinde, bacak, göbek, meme, dudak, açma, büzme, kıvırma çeşitlemelerinden geçilmiyor. Şarkının sözlerine uysa da uymasa da çeşit çeşit kösnül giysiler, duruşlar, oynayışlarla, açıklığın, cüretin, isyanın, anlamın, estetiğin, uyumun, güzelliğin ötesine geçiyorlar.

 
Bazan da acaba diyorum tüm bu şarkılar klipler seks sektörünün bir tür vitrini mi? Sayın şarkıcılar bacaklarını ayırıp ellerini oralarında buralarında gezdiriyor, kameramanlar memelere kalçalara odaklanıyor. 

 
İnsanı uyuşturup, uyutup düzenin gönüllü birer kölesi haline getirmek için aptallaştırmak gerekiyor. Seksle kandırmak, paraya odaklayıp,  güzel, saf, değerli olan emek bilgi isteyen tüm değerlerden koparmak gerekiyor.

 
Peki onlar yapıyor da biz niye düşüyoruz bu oyuna. Bu şarkıları çok doğal, güzel, gereklilermiş gibi her köşe başında çalıyor, dinliyoruz.  Niye?

 
İnsanın ruh halini pat diye değiştirebilen, arkadaş gibi sevgili onsuz edemediğimiz, günün her anında bize yoldaş olacak müziği niye seçemiyoruz?

 
Niye utanmadan zevklerle renkler tartışılmaz diyoruz. Tartışılmaz olan zevk değil aptallıktır. Tartışamayan da aptallar.

 
Bu soruları soruyor musunuz hiç?

 
Bence hemen sormaya, dinlediğiniz müzikleri sorgulamaya başlayın. Yine akıllı olmak için bir fırsat işte!

 
Daha akıllı olunca ne mi olacak?   

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

meltem hınçal { 22 Eylül 2007 13:27:08 }
düşünmek için bir enerji, bir çaba, bir emek gerekir.yaşam zaten bu değil midir. başkaları düşünüyor, yapıyor, veriyor diye enerjimizden tasarruf etmeye çalışıyor gibiyiz değil mi? böyle giderse tek tasarrufumuz enerjimiz olmayacak, aynı zamanda özgürlük ve haklarımız da buna eklenecek. çaba göstermeden ne düzen ne de böyle şarkı ve şarkıcılar değişecek.illa müzikten anlamak gerekmiyor ki, az çok mutllaka müzik kulağımız veya müziğe yatkınlığımız, hevesimiz vardır. ama en azından anlamsız ya da ahlaki unsurlardan nasibini almamış sözlerle dolu, sanatsal değeri olmayan yapıtları ya da kişileri hemen anlayacak kadar da boş değilizdir. hakedenle haketmeyene hakkını verebiliriz biraz yerimizden kalkarak.hayat hiçbir şey yapmamak için çok çok uzun, yapacakları olanlar içinse çok kısa ya da hızlı geçer. uzun ve boş mu , dolu ve anlamlı bir hayat mı istiyoruz, unutmayalım zaman izafi.
aykutyazgan { 17 Eylül 2007 07:09:09 }
dünyanın her yerinde çiçekler yetişir.
ovalarda,çayırlarda,kırlarda.
çiçekler lağım sularının açık olarak gürül gürül aktıkları yerlerde de yetişirler.
tıpkı diğerleri gibi.
ama onlar giderek beslendikleri suların pislikleri ile daha da bir sert, acı, duyarsız ve çevrelerine uygun yetişirler.
dünyadaki ovalar ve çayırlar ve kırlar giderek azalıyor.
bunların yerini gürül gürül akan lağım suları alıyor.
ionescu'yu anımsayın.
gergedanları anımsayın.
ayak diremeyin.
aykut
nihat ziyalan { 16 Eylül 2007 08:53:54 }
sevgili arkadaslar,

deniz kizi`nin yazisi cok etkileyici.

tuketim toplumunun insani olmamak icin ne yapmali?

insanin icinde iyiye guzele varma istegi her zaman vardir. buna inaniyorum. ama tuketen insani yaratmak isteyenler buna firsat vermiyor.

bu yalniz muzikte degil. insani gelistiren her seyde var.

koyun olmaya karsi koymak gerek.

nasil?

kendini yetistirerek.

ama egitim de onlarin elinde.

insanin icindeki kendini yetistirme gelistirme duygusunu devamli diri tutmak gerek.

sydney`den dostlukla.

nihat ziyalan

Diğer Sayfalar: 1.

 




'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git