A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

...YE BABAM YE!

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Muammer Toprakcı | 29 Eylül 2009 11:25:12

Türkiye'ye gelmemle birlikte beni yürekten yaralayan Seferihisar orman yangınıyla karşılaştım. Bir dostum telefon ederek, karşı tepelerde bir duman görüyorum deyince hemen bölge temsilcisi bir gazeteci arkadaşımı aradım. O da bir yangından haberi olmadığını ama hemen ilgilenerek beni bilgilendireceğini söyledi ve kısa süre sonra da haberi doğruladı.

Özdere’deki evimden hızla ayrılarak Seferihisar’a doğru yola çıktım.

Yol açıktı, yolun sağında yer yer orman yanıyordu ama yolun soluna sıçramamıştı. Aradan birkaç saat geçtiğinde yol kapatılmış ve yangın da her tarafı sarmıştı. Yangının söndürülmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederken bir noktaya değinmeden geçemeyeceğim. Bizzat yaşayıp gördüğüm için inancım odur ki eğer zamanında ve doğru müdahale yapılmış olsaydı, yangını daha az hasarla atlatabilirdik. Hiç değilse yangının, yolun deniz tarafına sıçraması engellenebilirdi.

Acımız büyük,yüreğimiz dağlandı.

Olmayacağını bile bile, her acılı olayın sonunda olduğu gibi “dileriz gereken dersler alınır” diyelim...

Bildiğiniz gibi kısa süre önce Victoria’da da büyük bir yangın olmuştu.Yangın bölgesine gidenler, binlerce gönüllünün hızla bölgeye aktığını; bu konuda daha önce eğitilmiş gönüllüler yangın söndürmeye yardım ederken, diğerlerinin de geri hizmetleri mükemmel bir şekilde, büyük bir hızla ve sükunetle yerine getirdiğine tanık olmuştuk. Çadırlar kuruluyor; yiyecek içecekler hazırlanıyor, gelen yardım malzemeleri yıkanıp temizlenip ayıklanıyor,yangın bölgesinden çıkarılanlar için her türlü gereksinim (psikoloklar da dahil olmak üzere) hızla yerine getiriliyordu...

Gönüllülük temelinde örgütlenmiş toplum yapısı beni bir kez daha derinden sarsmıştı...

Ne diyeyim,darısı Türkiye’de de başımıza!..

Seferihisar Belediyesi’nin yangın sonrası başlattığı “Biz yandık siz yanmayın...” kampanyası içimde bir umut ışığının kıvılcımlanmasına yol açtı. Başkan Tunç Soyer’in şahsında kendilerini kutluyorum.

Ardından İstanbul’daki sel feleketi geldi. Bir kez daha yüreğimiz dağlandı. Dünyada örneği görülmemiş bir sorumsuzluk ve pişkinlikle, 16 yıldır İstanbul’u yöneten AKP zihniyeti de suçu kendinden öncekilere atarak işin içinden sıyrılmak istedi...

Bu kadarına da “pes” diyorsunuz...

On yıl öncesine gidiverdim.

Melbourne’de Fadime ve Nebi Yılmaz arkadaşlarımızın yönetimindeki müzik ve kültür gurubu, Türkiye’de yapacakları gösterilerin sunumu için beni de aralarına almışlardı. Aborjinlerin, İrlandalıların da içinde olduğu bu büyük müzik ve halk dansları gurubu, farklı kültürlerin birbirlerini zenginleştirerek ve aramızdaki bağı güçlendirerek bizi nasıl birbirimize bağladığını, nasıl kaynaştırdığını örneklemek üzere önce Bursa’da sonra da İstanbul’da Cemal Reşit Rey salonunda gösterilerini sundu. Çok da başarılı oldu.

Arkadaşlarımla gurur duydum...

Gösteri sonrası İstanbul’u geziyoruz. Rehberimiz  şehri tanıtıyor. Şoförümüz Ahmet ise birkaç kuşaktır İstanbul’da yaşayan Arnavut asıllı bir göçmen.

Boğaziçi köprüsünden geçiyoruz. Rehber anlatmaya başlıyor:
“Burası Bogaziçi Köp...”, şoför lafını tamamlamasına izin vermeden: “Ne Boğaziçi Köprüsü, şuna intihar köprüsü desene, intihar köprüsü... Biz seyretmekten bıktık ama bu şehirde yaşamaktan bıkanlar bu köprüden atlamaktan bıkmadı. İntihar köprüsü abiler...”

Rehber boğazın iki yanını göstererek:
“Karşıda gördüğünüz yeşillik Yıldız Koru...”, şoför yine devrede : “Ne korusu ne yeşilliği abiler,şu hale baksanıza,bu vadide birkaç yıl öncesine kadar tek bir beton yığını yoktu, bir de şu rezilliğe bakın,hemi hepsi de kaçak... İyi bakın kalan şu yeşil alanı da bir dahaki gelişinizde göremeyebilirsiniz... (Haklı çıktı biz döndükten bir ay sonra Beykoz sırtları cayır cayır yakıldı.)

Rehber tam anlatmaya çabalıyor:
“Karşıdaki Dolmabahçe Sara...”, şoför atakta: “Saray mı kaldı, Uğur Dündar’ın proğramını seyretmediniz mi abilerim, bakımsızlıktan çöküyor, yolsuzluktan,hırsızlıktan içindeki tüm değerler yok oluyor, utanmıyorlar birde çirkin ilaveler oturtuyorlar güzelim sarayların içine...”

Rehberimiz konuşmaya başlıyor:
“İstanbul Beledi...”, Şoför Ahmet hemen sazı eline alıyor: “Yahu ne belediyesi, hangi belediye? Yağmacıların, hırsızların, şeriatçıların adı belediyeye mi çıktı? Abi ne demek Belediye? Çöpler toplanacak, sular akacak, yollar düzelecek, düzgün bir yapılaşma olacak,cak,cek,cak... demi abilerim... Yahu bu şehirde çöplükler patlıyor, çöp toplayan insanlar ölüyor, barajların yanına yapılan kaçak yapılardan sızan kanalizasyon artıkları suya karışıyor ve bu suyu bize içiriyorlar, tabii şayet musluklardan tısss sesi gelmezse!... Bu AKP’li Belediye Başkanı var ya, belediye başkanı olmadan önce yaptığı kaçak yapılardan sanık, bu mu kaçak yapıyı önleyecek?... Boşver be abi...”

Nihayet duracağız. Rehber:
“Şimdi otobüsümüzü park edece...”, aldı şoför Ahmet: “Park ederek mi? Şuna park mafyasına haraç vermek desene. Herşeyin mafyası var abilerim, park mafyası, gecekondu mafyası, kumar mafyası, çek senet mafyası... Çöpün mafyası olur mu? Bu ülkede çöp toplama mafyası var abiler...”

Sonunda Ahmet iyice çileden çıktı:
“Yahu ben size ne diye anlatıp duruyorum? Yahu adı üstünde abilerim adı üstünde Beledi-ye, Beledi-ye!.. (Ye’yi söylerken sağ elinin parmaklarını birleştirerek ağzına götürüyor) Beledi-ye, YE BABAM YE... YE BABAM YE!..”

Ahmet şu sel rezaletinden sonra ne düşünmüştür acaba?

Umut...Umut...

Kaf dağının arkasında mısın?...

 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?
DEVLETLERÜSTÜ ŞİRKET-LER ve BAŞKAN
Türkiye’de Hayvan Hakları İhlallerine Hasidik – Kabala Perspektifinden Bir Bakış

Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?
Trump, Veliaht Prens ve Kaşıkçı'nın Öldürülmesi

Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git