A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sel ve İdari Felaket

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 3 Yorum | Yazar Yazan: Tayfun Şahin | 10 Eylül 2009 02:27:43

İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul'daki sel felaketi ile ilgili şunları söylüyor: "37 yıllık bir idareci olarak şunu ifade ediyorum; böylesine bir felaket daha büyük acılarla, daha büyük felaketlerle sonuçlanabilirdi. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Böylesine aşırı bir yağışın meydana getireceği tehlike, gerçekten de her zaman yaşanabilecek bir tehlike değil."'

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, Afet Koordinasyon Merkezi’ndeki (AKOM) açıklamasında, şunları söylemiş: "Son 80 yılın en güçlü yağışı. Metrekareye 1 saat içinde 205 kg olarak görünmekte. Bu yağış değil. Bu yağışın getirdiği sonuçlar maalesef, ekolojik kıyamet dediğimiz şey. İklim değişiklikleri bu kadar afet boyutuna geliyorsa, geçen yıl Amerika'da daha önce de Avrupa'da, insanoğlu dünyayı ne kadar kirlettiğinin faturasını ödüyor."

Yukarıda alıntı yaptığım iki şahıs İstanbul’un en yetkili iki ismi. Bu açıklamaları da, onlarca kişinin çamurlu sel sularına kapılıp hayatlarını kaybettiği, binlerce ev ve işyerinin sular altında kaldığı, otobanların oluk oluk suyla kaplandığı sel felaketinden sonra yapıyorlar.

Ne diyorlar peki?

Vali’nin söylediklerinin Türkçesi: Ucuz atlattık!

Belediye Başkanı ise, entelektüel birikimini gösterme derdine düşmüş, ‘Küresel Isınma’dan dem vuruyor.

Konuşmalar bunlarla sınırlı değil elbette. ‘Koordinasyon süperdi’ diyor biri, öbürü ‘Bütün zararlar karşılanacak.’diye devam ediyor. Tabi, en büyük suçlu olarak da ‘dere yataklarına ev yapan vatandaşlar’ ilan ediliyor. Bunca lafın, açıklamanın arasında şöyle eli ayağı düzgün bir özeleştiriye rastlamaksa imkânsız…

Meselenin daha vahim yanı; ‘vıcık vıcık’ bir ‘kadercilik’ havasının hâkim olması. İstanbul’un göbeğinde insanlar çamurlu sulara gömülüyor, yuvalar yıkılıyor ama vatandaşın ‘Devlet’ diye gördüğü ‘yetkililer’ hiç oralı değiller. Vali’nin açıklamalarına inanırsanız; ‘yapılması gereken her şey yapıldı!’ Topbaş’ın hali daha vahim, meseleyi ‘dünya ölçeğinde’ değerlendiriyor.

Madem her şey yapıldı, neden bunca insan öldü? “Efendim çok yağmur yağdı” ya da “Felaket” demek çözüyor mu meseleyi? Eğer işimiz doğanın insafına kaldıysa idarecilere ne gerek var?

Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok. İstanbul’da yaşanan şey ‘doğal felaket’ değil, ‘idari felakettir.’ AKOM’dan bir yetkili, “Elimizde, ne kadar yağmur yağarsa, nerelerde taşkın olabilir bilgisi yok!” diyorken, idareciler ‘Nasıl rahat uyur evlerinde?’ ‘Nasıl hala o koltuklarda otururlar?’

Şehir Plancıları Odası Başkanı Doç.Dr.H.Tarık Şengül yaptığı basın açıklamasında bakın neler diyor: “Sorunun tespiti için sel baskınına uğrayan bölgelere dikkatli bakmak yeterlidir. Bu bölgeler dere yatakları, su havzaları, düz ova ve tarımsal alanlar ile kıyı bölgeleridir. Bu alanlar planlama ilkeleri açısından kentsel gelişmeye açılmaması gereken yerlerdir.  Bu bölgelerin dikkate değer bir bölümü için geçtiğimiz dönemlerde belediyelere uyarılar yapılmış, bir bölümü için davalar açılmıştır. Ne yazık ki bu bölgelerde ranta evet diyenler sel felaketine hayır diyememişlerdir. “

Yani bir yandan çarpık kentleşmeye izin vereceksiniz, birilerinin ‘rant’ sağlamasına göz yumacaksınız, ormanları tahrip edip, ‘bilimi dışlayacaksınız’, sonra da kalkıp ‘ucuz atlattık’, ‘Ekolojik felaket’ diye demeç vereceksiniz. Şehir Plancılarıyla, üniversitelerle, sivil toplum örgütleriyle, muhalefetle, halkla işbirliği yapmayacaksınız, ama kalkıp ‘dere yatağına ev yaptılar’ diye vatandaşı suçlayacaksınız.

Ayıptır ayıp!

Bu ülkenin her türlü imkânından, neredeyse sınırsızca, yararlanan yöneticilerin ‘kaderci’ olmaya, ‘bahane’ bulmaya, halkı ‘suçlamaya’ hakkı yoktur. ‘Vatandaşlara hak ettiği hizmeti veremiyorsanız; vakit kaybetmeyin ve istifa edin!


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 4 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

phoenix-suşehri { 14 Eylül 2009 20:07:57 }
Bence yazar bu konuyu fazla büyütmüş.şu kutsal ayda abd deki efendi okuyup üflesin istanbul un hiçbir doğal felaket karşısında problemi olmaz.bence büyükşehirin "sözde" başkanı ve "sözde" valisi ilk iş olarak bu önlemi almalı ve işi kökünden çözmelilerdir.hizmet ettikleri zihniyet hep bunu yapmakta ve gerçekten -özellikle seçimlerde- önemli başarılara imza atmaktadır.olay budur vesselam...
nadir { 14 Eylül 2009 07:23:45 }
Icinde DERE sozcugu iceren nekadar sokak veya cadde varsa bunlar istanbulun islah edilmemis ancak suakisinin kolayca saglandigi yollar olarak potansiyel sel yataklari olarak Istanbul halkini tehdit etmektedir. Buna care olarak yoneticilerimiz muhtemelen bu cadde ve sokaklarin isim tabelalarini Turk ve Islam buyuklerinin ismiyle degistirerek islah etmeye calisacaklardir mutlaka ama, bir okadar da isminden bile bihaber olduklari dere yataklari ve su havzalari vardir bu koca sehirde bilseler iyi olur. Yoneticilerimiz bir afet olmadikca bizim yasadigimiz sehirleri bizim gozumuzle gormuyorlar maalesef.Zira onlar tercihli yollarindan, eskortlariyla veya helikopterleriyle transit gecmekte ve genellikle cok MESGUL OLMAKTALAR care yerine bahaneler bulmak icin...
Sagolsunlar ama lutfen artik emekli olsunlar...
ümran özsoy { 11 Eylül 2009 10:44:20 }
teşekkürler ..
okadar güzel ve net ifade ettinki yaşananları ..
ancak bukadar anlatıla bilridi yaşadığımız sıkıntılar..
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Rusya, Kuzey Kore ve Ukrayna’nın Çalınan Nesli
Düşen İHA’lar, Yükselen Gölge Savaş: Türkiye Semalarında Rus İstihbaratının Sessiz İşgali ve Egemenlik Krizi
Yağmurlu Bir Bayrampaşa Sabahında Orta Asya’dan Uzakdoğu’ya Uzanan Bir Hat
Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi

Trump'ın Ulusal Güvenlik Stratejisi: Tepki ve Gerçekleşme
İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti güvenlik işbirliğini derinleştiriyor.
Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Seul’den Pulpit’e, Rabi (Haham) Angela Buchdahl’in Olağanüstü Hikayesi — Kimlik, Dahil Etme ve Bölünmüş Dünyada Yahudi Liderliği
Avatar’ın Ormanları, Betonun Gölgesi: Kadıköy ve Bayrampaşa Arasında Hayatın Gerçekliği Üzerine
Timsahın Yerine Çığlık: Ekoloji, Moda ve Kapitalizmin Yeni Masalı
Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git