A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kardeş'CHE' bir maç olacak...

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: A.Ulak | 04 Eylül 2009 00:55:42

İtalya Serie A takımlarından Livorno ile TFF 2. Lig takımlarından Adanademirspor 'özel' bir maçta bu akşam karşı karşıya geliyor. Spor yazarları, 'başka bir dünya', 'başka bir futbol', 'başka bir hayat'ın da mümkün olabileceğini göstermesi açısından önemli bir maç değerlendirmesinde bulundu.

Liman işçilerinin kurduğu Livorno ve demiryolu işçilerinin kurduğu Adanademirspor, 'muhalif' taraftarlarının girişimiyle bu akşam saat 21.00'de 5 Ocak Stadı'nda karşı karşıya gelecek.

Adanademirspor Başkanı Demir Çınar, "Her iki takımın taraftarı birbirlerini çok seviyor. Taraftarımız istediği ve kendimize yakın bulduğumuz için Livorno ile özel maç yapmak istedik. Ayrıca, işçi takımı, endüstriyel futbola ve ırkçılığa karşı oldukları için taraftarımız Livorno'yu çok seviyor" diyor.

'İşçi takımı', 'endüstriyel futbola ve ırkçılığa karşı'... Günümüzde çok da fazla duymadığımız hatta futbolla hiç yanyana getirmediğimiz bu tanımlar, iki kulübü 'başka bir futbol' için biraraya getirdi. Bu maçın gerçekleşmesini isteyen her iki takımın taraftarlarının başka bir ortak noktası da maçlarda açtıkları Che Guevara posterleri.

Spor yazarları bu 'özel' buluşmayı değerlendirdi:

"HEYECAN VERİCİ BİR DURUM"
Cem Dizdar (Spor yazarı)

Ben Samsunluyum. Babam eski bir köy öğretmeni olduğu için kente trenle gidip gelmelerimizden olsa gerek Demirspor takımlarına öteden beri ilgi duyarım. Bu maçın benim için anlamı, liman işçileri takımı olarak bilinen Livorno'nun 'sol' kimliğinden öte futbolla kurduğu ilişki ve bu ilişkiye kazandırdığı sahici anlam. Düşünün; Avrupa’nın en kalbur üstü liglerinden birinde oynayan hatırı sayılır bir takımın, Türkiye’den gelen, "Arkadaşlar biz de sizin gibi bir işçi takımıyız. Gelin bir maç yapalım" çağrısına "Olur siz kaleleri kurup, topu hazırlayın. Geliyoruz" diye yanıt vermesi, "başka bir dünya", "başka bir futbol", "başka bir hayat"ın da mümkün olabileceğini göstermesi açısından önemli. Yani kendine 'sol'cu diyen bir takımın buna uygun davranıyor olmasını, 'işçi sınıfı', 'dayanışma' gibi kavramların neredeyse lanetlendiği günümüzde futbolun unutturulmaya çalışılan bu kavramları tekrar gündeme getirmesini heyecan verici buluyorum.

Livorno kenti tarihsel olarak özel bir yer… 16. yüzyılda bu kentin anayasasına şu ifadeler yazılıyor; "Hepiniz, hangi ulustan olursanız olun, 'Doğulular, batılılar, İspanyollar, Portekizliler, Yunanlar, Almanlar, İtalyanlar, Türkler, Berberiler, Ermeniler, Persler ve diğerleri' size temin ederiz ki, bu topraklara tamamen özgür ve her türlü kovuşturmadan uzakta bir şekilde gelmenize, kalmanıza, aileleriniz ile geçiş yapmanıza ve yaşamanıza, geriye dönme zorunluluğu olmaksızın oturmanıza, istediğiniz zaman dönerek Pisa kenti ve Livorno topraklarında yaşamanıza izin veriyoruz." İşte Livorno bu mirasın devamı olan bir kent ve orada yaşanlar belli ki hala bu enternasyonal bakışa uygun davranmaya çalışıyorlar. Bugün takıma anlamını veren şeyin ben tam da bu enternasyonalist tavır olduğunu düşünüyorum.

"Adana Demirspor için aynı şeyleri söyleyebilir miyiz?" sorusuna yanıtım ise böylesi bir girişimde bulundukları için rahatlıkla söyleyebiliriz diyorum. Aslolan duygudaşlık, bir yerden başlamak, bir rota belirlemiş olmaksa eğer Adana Demirspor, taraftarının da yarattığı dayanışma duygusuyla buna uygun davranmaya çalışıyor demektir. Sürdürülebilir ya da sürdürülemez, bir deney olarak bu durum bile çok önemlidir.

Ben maç izlemeyi severim. Yani bir takımı 'sol'cu 'sağcı' diye tasnif etmek bana uygun bir değerlendirme değil. Ve böyle bakarak maç izlenemez diye düşünüyorum. Sonuçta futbol bir oyundur ve oynayana da izleyene de haz verir. Haliyle meseleyi bu biçimde politize ederek kavramaya çalışmak yerine futbolu bir oyun olarak algılamak ve o oyunun içindeki insani yönleri öne çıkarmak bana daha doğru gelir ve ben futbolun bu yanıyla ilgiliyim daha çok. Yani futbol, ona nereden baktığımıza bağlı olarak bize bu hayatta kim olduğumuzu gösterir hepsi o, daha fazlası değil. Ama tuttuğumuz takımlar 'kimle oynasın' istiyoruz diyorsak, Beşiktaş-Adana Demirspor şu kötü hatıranın silinmesi için (10-0) bir maç yapsın isterim. İnönü’de Liverpool’u izledim bir de Saint Pauli ile İbrahim Altınsay’ın güzel hatırı için Fulham’ı izlemek isterim doğrusu.

"ADANADEMİRSPOR KİMLİK EDİNMEYE ÇALIŞIYOR"
Bağış Erten (Spor yazarı)

Türkiye’de takım kimlikleri çok belirgin değil. Hangi takımı neden tutuyoruz bunu çok ayırt edemiyoruz. Genellikle aileden gelen ya da yerel bir taraftarlığımız var. Oysa dünyanın pek çok yerinde kendine özgü kimlikleri olan takımlar var. Livorno onlardan biri. Adanademirspor sanırım bir süredir yeni yönetimi ile birlikte böyle bir kimlik arayışına girmiş durumda ve kendini özgün kılacak bir takım çabalarda bulunuyor. O yüzden Livorno girişiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin üçüncü kademe ligi olan 2B’de oynayan bir takımın İtalya Birinci Ligin'den takımı çağırıp bunu şenlikli hale sokmasının, takımı başarıya endeksli olmayan bir taraftarlık bilincini de destekleyeceğini düşünüyorum. Livorno maçının böyle bir anlamı var. Bir başka anlamıda şu; Livorno muhalif bir takım sanırım Adanademirspor’da kendine böyle bir kimlik edinmeye çalışıyor. Hrant Dink öldürüldüğünde destek çıkmışlardı. Livorno’yu bunun bir devamı olarak seçtiler. Bu çabalarını da takdirle karşılıyorum.

Livorno kendine özgü bir takım. İtalya’da birçok takımın bu tür özellikleri vardır ama İtalya’da daha çok bölgesellik önemlidir. Livorno ise bölgesellikten ziyade siyasi kimliğiyle öne çıkıyor. Ağırlıklı olarak sol ve sosyalist sol bir taraftar kitlesi var. Tribünlerinde çok değişik pankartlar, bayraklar görme şansımız var. Bir siyasi miting edası var. Takımda kendini böyle konumlandırıyor. Hatta oyuncularına bile bunu aşılayabilmiş bir takım. Lucarelli bu sene kiralık olarak geri döndü. Ama biliyoruz ki Livorno’yu başka türlü seviyor.

Saint Pauli takımı dünyada bir çok takımı ziyaret ediyor. Bu tip maçlar yapıyor. Saint Pauli’de benzer niteliklerde bir takım. Farklı kimliklere sahip takımlarda bu tür maçlar yapıyor. Barcelona, Katalan bir takım. İspanya İç Savaş’ın ardından Avrupa’da turne yaparak destek aramıştı. Bu tip şeyler tarihe yazılıyor çünkü bunlar hoş çabalar. Türkiye’de ilk defa böyle bir çaba görüyoruz.

Türkiye’de de takımların kimlik arayışını hızlandırması gerektiğini düşünüyorum. Biz kendimiz Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray’ı neden tuttuğumuzu anlamlandıramıyoruz. Ama hiç değilse yerel kimliklerin bunu anlamlandırma şansı var. İlle de belli bir siyasi görüşe sahip olmak zorunda değil. Mesela; bir Karadeniz ekibi çevreci bir kimliğe sahip olabilir. Ya da altın aramaya karşı olan bir bölge buna karşı özel birşey yapabilir. Bu tip arayışları futbola sokmak, bu arayışları popüler hale getirmek demek. Ama Türkiye’de böyle bir futbol kimliği maalesef oluşmadı.

"GEÇMİŞİ ÖZLEYENLER İÇİN FERAHLAMA"
Mert Aydın (Spor yazarı)

Burada ilginç olan nokta şu; her iki takım taraftarları arasında bir ideoloji ortaklığı var. Bu doğru ama "endüstriyel futbol" adı verilen ve günümüzde parayı öne çıkartan bir ortamda bir Seri A takımının Türkiye’de adı 2. Lig olsa da aslında 3. kademede oynayan bir takımla mücadele etmek için Türkiye’ye gelmeyi kabul etmesi bence çok önemli. Adanademirspor, Turkcell Süper Lig takımı olsaydı ve Livorno yine aynı nedenle gelseydi olayın sadece ideolojik yönünden ve iki takım taraftarlarının "kardeşliğinden" bahsedecektik. Ama burada aralarındaki siklet farkına rağmen İtalyan takımının Adana’ya geliyor olması çok kayda değer bir durum. Açıkça söylemek gerekirse de şu anda bu maçın neden oynandığını, Livorno’nun nasıl Türkiye’ye geldiğini anlamayan çok fazla insan olduğunu düşünüyorum. Bu, şu anda yaşadığımız ortamda çok da normal, onları da suçlamıyorum. Livorno ile Adanademirspor’un yapacağı karşılaşma gerçek anlamda endüstriyel futbol öncesini özleyenler için ciddi bir ferahlama olacak.

Livorno, Seri B’den bu sene Seri A’ya geri döndü. İtalya’nın önde gelen takımlarından bir tanesi değil ama taraftarlarıyla tanınan bir kulüp. Özellikle şehrin bir anlamda İtalyan komünistlerinin kalesi olması ve başka takımlara baktığımızda sağcı ve solcu taraftarlarının farklı trübinleri işgal etmişken Livorno’da tüm tribünlerin sol pankartlar, Che Guevara posterleri açıyor olması italya’da da çok ilgi çeken bir durum. Livorno takımının en önemli oyuncusu Lucareli. Lucarelli aynı zamanda şehrin en önemli gazetelerinden birinin de sahibi. İki sezon önce Shakhtar Donetsk’e gitmişti. Shakhtar Donetsk'de Lucescu’nun öğrencisi de oldu, ardından da İtalya’ya geri döndü. Yıllar boyunca çok iyi santrafor olmasına rağmen İtalya Milli Takımı’na alınmamasına neden olarak bir Ümit Milli maçında gol attıktan sonra formasının altından bir takım sol mesajlar yazan tişört çıkması gösteriliyor. Bu futbolcunun da Türkiye’ye gelecek olması çok önemli.

Taraftarların birbirini çağırdığı böyle bir başka buluşma bilmiyorum ama olabilir. 2. Dünya Savaşı’nın sonunda Dinamo Moskova’nın, Sovyetler Birliği ile Büyük Britanya savaşta müttefiklerken yaptığı bir Britanya turu var. Bu birlikteliği, müttefikliği güçlendirmek için yapılmış bir turneydi. Şu anda turne deyince yurtdışında özel maç yapmak deyince genelde İngiliz ve İtalyan takımlarının Uzak Doğu’ya gidip taraftar kazanmak, forma satmak için yaptıkları turneler geliyor. En azından Adanademirspor Livorno maçı turnelerin bu tip nedenlerle yapılmayacağını kanıtlıyor.

Sonuçta takımlara baktığımızda ideoloji açısından birbirlerinden farkı yok. Adanademirspor ile Livorno çok extrem örnekler onun dışında paranın konuştuğu bir dünyada çok fazla bu tür yakınlıkların olabileceğini düşünmüyorum.

Livorno, Adana Demirspor ile bu akşam yapacağı özel maç için dün gece Adana'ya geldi.
Özel uçakla akşam saatlerinde tam kadro Adana Havaalanı'na gelen takım, Adana Demirsporlu taraftarların yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Taraftarlar, İtalya ekibini, ellerinde İtalyanca ''İtalya'nın asi çocukları hoşgeldiniz'' ve ''Yoldaş Livorno'' yazan pankartlarla karşıladılar.

Taraftarlar, özellikle takımın gözde oyuncularından Luccarelli'ye sevgi gösterisinde bulunurlarken, Luccarelli de onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Takımla birlikte gelen az sayıda Livorno taraftarı da Adana Demirsporlu taraftarlarla birlikte iki takım lehine tezahürat yaptı.
Livorno oyuncuları, daha sonra çevik kuvvet polisinin geniş güvenlik önlemi aldığı havaalanından, iki takım oyuncuları için verilen yemeğe hareket etti.

Bir açıklama yapan Adana Demirspor Kulübü Başkanı Bekir Çınar, Livorno'yu Adana'da ağırlamaktan büyük onur duyduklarını söyledi. Kente, 29 yıl aradan sonra bir Avrupa takımının geldiğini belirten Çınar, ''Uzun yıllardan sonra bir Avrupa takımını ağırlıyoruz. Hem taraftarlarımız hem de bizler çok heyecanlıyız. Livorno'ya, Adana'nın misafirperverliğini en iyi şekilde göstereceğiz'' dedi.

Livorno Kulübü Başkanı Ricci Nelro da Adana'da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken, her iki takımda da çok iyi oyuncuların bulunduğunu söyledi. Nelro, maçın centilmenlik içinde geçmesini diledi.

Kaynak : ntvmsnbc.com



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

deniz { 05 Eylül 2009 06:54:12 }
çölümüzde seraplar da var vahalar da...
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git