Dünya Koruma Birliği'nin bugün Cenevre'de açıkladığı ve 2007 Kırmızı Listesi'ni de içeren raporda tam 41 bin 415 canlı var ve bunların 16 bin 306 tanesi, yani üçte birinden fazlası yok olma tehdidiyle karşı karşıya.
Tüm kategorilerde kötüleşme var, tek istisna 15 yıl önce dünyadaki en nadir papağanlardan olan Mauritus Eko papağanının artık daha az tehlike altında olması. Soyu tükenen canlı sayısının 785’e ulaştığı belirtilen raporda 65 canlının da ancak koruma altında yaşamaya devam edebildikleri vurgulanıyor.
İnsanın en yakın akrabalarından gorillerin nüfusunda Ebola virüsünün de etkisiyle son 25 yılda yaklaşık yüzde 60’lık bir düşüş kaydedilmiş.
Mercanlar ise bu yıl ilk kez tehlike listesinde. Çin’de bulunan bir tür olan Yangtze nehir yunuslarının soyları neredeyse tükenmiş durumda. Hindistan ve Nepal timsahları da en çok tehdit altındaki canlılardan, son dokuz senede sayıları yüzde 58 azalmış.
Barajlar, sulama projeleri, madencilik gibi çalışmalar sonucu eski yaşam alanlarının yalnızca yüzde 2’si geriye kalmış. Akbabaların nesli ise beslenebilecekleri büyük memelilerin sayısının azalması, yaşam alanlarının daralması ve enerji hatlarında çarpılmaları sebebiyle tehlikede.
Besi hayvanlarını korumak için çakal, sırtlan gibi yağmacı hayvanları öldürmede kullanılan zehirli yemler de akbabaları etkiliyor. Meksika ve Kuzey Amerika’da 738 sürüngen tehlikede, bunlardan 90’ının nesli tükenmek üzere.
Fazla avlanma ve akvaryumculuk merakı nedeniyle balık neslinde de azalmalar sözkonusu. Bitkilere gelince, bu yıl listede bulunan 12 bin 43 bitkinin 8 bin 447 adedi tehdit altında olarak sınıflanmış.
15 milyonu saptanmış, ancak toplam sayısı 100 milyon olarak tahmin edilen canlı türleri açısından en büyük tehdit insanların faaliyetleri. Canlıların doğal yaşam alanlarının yıpranması, hava ve çevre kirliliği, fazla ekim, fazla avlanma ve hastalıklar; bunların tümü yeryüzündeki canlıların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmesine neden oluyor.
Alanındaki en etkin çalışma olarak nitelenen rapora göre bu güne kadar yapılanlar yetersiz, çok daha geniş çaplı ve organize çabalara ihtiyaç var.
Dünya Korunma Birliği
(International Union for Conservation of Nature and Natural Resources (IUCN)) Doğal kaynakların korunması amacı ile kurulmuş uluslarası bir organisyondur. 1948 yılında kurulmuştur ve merkezi Gland, İsviçre'de bulunur. IUCN dünya çapında 89 devlet, 109 hükümet kurumu ve 800'den fazla hükümet dışı kuruluşu tek bir çatı altında toplamaktadır.
düşünüyorumda bu gidişle balıkları ansiklopediden arıycazz... herhalde ileride çocuklarımız anne eskiden suda yüzen kuşlarmı vardıı diyebilirler...