|
|
Çöl güneşi Avrupa'ya taşınıyorKategori: Teknoloji | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 17 Ağustos 2009 06:58:18 Yatırımcıların geçen hafta Avrupa'ya elektrik sağlayacak devasa bir tesisin Büyük Sahra'da kurulması için gerekli finansmanla ilgili anlaşmaya varmalarıyla birlikte dünyanın en büyük güneş enerjisi projesi hayata geçirilmeye bir adım daha yaklaştı.
Roma Kulübü Akdeniz Ötesi Yenilenebilir Enerji İşbirliği (TREC) ağı Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya güneş enerjisinin taşıması amacıyla “Desertec” adı verilen bir kavram geliştirildi. Avrupalı liderlerin 2007 Mart’ında onayladıkları ve enerji ihtiyaçlarının yüzde 20’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasının bağlayıcı bir karar olarak kabul edilmesi üzerine bu fikir giderek daha fazla taraftar toplamaya başladı. Aralık 2008’de AB kurumları yeni bir Yenilenebilir Enerji Yönergesi’ne imza attılar ve her AB üyesi ülke için yenilenebilir enerji ulusal hedeflerinin Avrupa Birliği (AB) genelinde 2020’ye kadar yüzde 20 seviyesine çıkarılması taahhüdünde bulundular. Aralarında Alman ve Fransız enerji devleri RWE vfe E.ON’un da bulunduğu oniki şirket 13 Temmuz’da Desertec Uluslararası Girişimi’ni (DII) başlattılar. Girişimin amacı Kuzey Afrika’nın sahip olduğu güneş enerjisini yüksek voltajlı kablolar aracılığıyla Avrupa’ya aktaracak proje için fon sağlamak. Ekim sonunda bir planlama komisyonu oluşturulacak ve önümüzdeki üç yılda €400 milyar değerindeki projeye uygun finansman planları hazırlanacak. Reuters haber ajansının Alman Dış İşleri Bakan Yardımcısı Guenter Gloser’den bildirdiğine göre AB başlangıçta projeye €1 milyar katkıda bulunacak. TREC’in ortaya attığı Desertec kavramı Almanya’da siyasi gruplar arasında heyecan yaratırken Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin desteğini de kazandı. Konsorsiyum Avrupa’nın elektrik ihtiyacının yüzde 15’ini karşılamaya hazırlanırken daha sonraki bir süreçte Afrika çölünde üretilen elektriğin yoğunlaştırılmış güneş enerjisi teknolojisi (CSP) ile elde edilmesi mümkün olacak. CSP teknolojisinde yüzlerce dev ayna güneş ışınlarını absorbe ederek yağ gibi bir sıvı içeren alıcılara haval edecek ve daha sonra elde edilecek buhar tirbünleri çalıştıracak. Desertec projesinin ana fikri Avrupa’nın enerji güvenliğinin artırılması ve birliğin iklim hedeflerine katkı sağlanarak CO2 emisyonlarının azaltılması şeklinde özetlenebilir. Güneş enerjisi en büyük enerji kaynaklarından biri hem zengin bir kaynak hem de karbon içermeyen bir kaynak olması açısından son derece önemli. Bilim adamları Büyük Sahra çölünün yüzde 3’ünün güneş panelleri ile donatılmasıyla bütün dünyanın enerji ihtiyacının karşılanabileceği görüşünde. Alman Uzay Merkezi (DLR) tarafından yapılan çalışmalara göre güneş enerjisi panelleri Avrupa’nın, Orta Doğu’nun ve Kuzey Afrika’nın önümüzdeki 40 yıl içindeki eneri ihtiyaçlarının yarısından fazlasını karşılamaya yeter. Projeye destek verenler önümüzdeki on yıl içerisinde Avrupa’nın bu enerjiyi kullanmaya başlayabileceğini dile getiriyor. Yüksek maliyet Ancak enerji şirketleri girişime katılmaya hevesli olmakla birlikte bu ölçekte bir tasarının uzun vadeli olması gerektiğini ileri sürüyor. Dahası projeyi eleştirenler teknoloji geliştikçe güneş enerjisi üretiminin doğrudan Avrupa’ evlerin çatılarına yerleştirilebilecek paneller sayesinde gerçekleşebileceğini, bunun hem daha ucuz hem de daha etkin olacağını belirtiyor. Eleştirmenlerin sordukları soru şu: ister ithal olsun ister merkezi sistemde, güneşten elde edilecek elektrik enerjisi en ucuz enerji üretim yöntemi mi olacaktır? Nitekim güneşten elde edilecek elektriğin fiyatı büyük ölçekli üretimin önündeki en büyük engel ve yine de fosil yakıtlarınından birkaç kat daha pahalı. Ancak güneş enerjisi fiyatları teknoloji geliştikçe düşüyor ve üretim miktarı da artmaya devam ediyor. Öte yandan fosil yakıtlarının giderek daha fazla pahalanması bekleniyor. Birliğin iklim politikası güneş enerjisi üretimine talebi bir noktaya kadar artıracak. Birliğin toplam elektrik üretiminin 2020’ye kadar yüzde 20’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmasının taahhüt edildiği yeni Yenilenebilir Enerji Yönergesine göre bu miktar en fazla yüzde 34 olabilir. Çevre sömürgeciliği mi? Desertec modern zamanların çevre sömürgeciliği olduğu gerekçesiyle eleştirilirken Avrupalıların enerji ihtiyaçlarının yoksul Afrika ülkelerince sağlanması ve geriye sadece kirlilik bırakacak olması dile getiriliyor. Ancak projeyi sahiplenenler bu gibi iddialara cevap olarak yerel istihdamın ve ihracat gelirlerinin artırılmasının, ucuz elektriğin ve deniz tuzunun arındırılmasıyla ek enerji kullanımının gerçekleştirileceğinden söz ediyorlar. Buna rağmen elektrik iletim hatları birden fazla sınırı geçerken siyasi anlamda pek de istikrarlı olmayan ülkelere de uğrayabilecek. Bu durumun enerji güvenliği için potansiyel bir tehlike olduğu şimdiden dillendirilmeye başlandı. Karamsarlar ise Avrupa’nın enerjide petrolde olduğu gibi ithal güneş enerjisinde de üçüncü ülkelere bağımlı hale geleceği uyarısında bulunuyorlar.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|