|
Aptallığıma verin ama: "Goodboy!!! Goodboy!!!"Kategori: Aptallığıma verin | 2 Yorum | Yazan: A.Ulak | 16 Ağustos 2009 11:29:53 TRT'den THY'dan, FG'den RTE'ye , Berlusconi'den Cumhurbaşkanı Gül'e, Van'dan Kayseri'ye, trafik kazalarından pisuvar düşmanına, Cuma günü yangınlarından Çağdaş uygarlık saçmalığına bu hafta teğet geçen konuları sizin için seçtim...
TRT Şeş'in aramızdaki bütün bağları pekiştirecek, birbirimizle kucaklaştıracak proje olduğunu vurgulayan Arınç, tamamen Arapça yayın yapan kanal hazırlıklarının bitmek üzere olduğunu, Farsça yayın yapan kanal hazırlığının ise devam ettiğini kaydetti. Arınç, TRT Türk'ün 8 Mayıs'ta yayına başladığını ve 17 ülkeye yayın yaptığını da belirtti. Arınç, TRT Çocuk kanalının ise Türkiye'nin en çok izlenen kanallarından biri olduğunu ifade etti. TRT Türk’de bir de gerçekten Türkçe program yapsalar da izlesek. *** THY'de makam araçlarına "FG" etiketi! Audi marka makam aracının "FG" plakalı olduğu bilgisini verdiler. FG size ne anımsatıyor bilemiyorum ama bana muhteremi anımsatıyor. Acaba FG plakası araçlara, Türk siyasetinde olduğu gibi trafikte de geçiş üstünlüğü sağlıyor mu? *** Başbakan R.T.Erdoğan yanında Putin varken Berlusconi’ye sesleniyor . “Sayın Berlusconi come here come here” (kamhir kamhir) Tamam dedim, Berlusconi kalkıp gelince Erdoğan yapıştıracak “Goodboy!!!! Goodboy!!!!” *** Cumhurbaşkanı Gül, "Başımızı kuma gömmeyelim. Bugün Türkiye'nin en önemli meselesi budur." demiş “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma, büyük türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.” Bu yukardaki paragraph Cumurbaşkanı’nın yemini. Lütfen dikkatli okuyun. Cumhurbaşkanı’nın bunlardan birini ya da birden fazlasını ihlal ettiğini düşünüyor musunuz? *** Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bitlis'e giderken geçtiği Güroymak ilçesinden, "Yolda Norşin'de büyük kalabalık gördüm. İnsanlarla konuştum, sevgiyi gördüm" diye söz etti. Sihirli söz NORŞİN yada NURŞİN Öyle bir söz söyleyin ki herkesi harekete geçirsin, ezilenler ya da ezildiğini düşünenler mutlu olsun… NORŞİN… Kürtler için Kürtçe, bazılarına göre Türkçe bazıları içinse medrese… Bugün Bitlis'in büyük kasabalarından biri olan Norşin'de sadece Kürtler değil, Türkmenler ve Avşarlar da bulunuyor. Özellikle Anadolu'daki büyük İslam alimlerinin yetişmesinde önemi olan bir yer Norşin. Birinci Dünya Savaşı öncesine kadar pek çok Kürt medresesi vardı. Ancak en mehşurlarından biri de Norşin Medresesiydi. Bölgedeki Müslümanlar arasında en önemli yerlerden biri aynı zamanda Kürt tarihi açısından en dikkat çekeni Norşin'dir. Norşin, aynı zamanda Türkmen, Oğuz ve Avşar aşiretlerinin gelip bölgedeki Kürtler içinde asimile olmalarının mekânı sayılır. Nurşin'de çok sayıda din bilgini yetişmiştir, bunlar arasında en fazla bilineni Bediüzzaman Saidi Nursi'dir. Abdurrahman Takhi hazretleri tarafından kurulduğu söylenen Norşin Medresesi'nin kolları Hınıs, Okhin, Taşkesen, Cezni, Zokayd Hazro, Çokhreş, Tillo, Kasrik ve Tel Maruf'da (Kamışlı-Suriye) bulunuyor. İşte Nurşin'de yetişen kişiler: Bediüzzaman Saidi Nursi, Şeyh Fethullah El Varkanasi, Şeyh Alaaddin Ohri, Şeyh Şefik Arvasi (Sultanahmet Camii eski imamı), Sadrettin Yüksel, Mehmet Emin Er Hoca, Halil Gönenç (Urfa eski müftüsü), Ali Arslan (Tekirdağ eski müftüsü), Ahmet Meylani (Hidaye mütercimi), Mazhar Taşkesenoğlu (İbn Abidin mütercimi), Molla Hasip Seven (Kozluk eski müftüsü), Molla Muhammet Şirin (Çanakkale eski müftüsü), Molla Abidin (Beykoz-İstanbul eski müftüsü), Şeyh Halid, Şeyh Asım, Molla Salih El Bohti, Molla Nuhyettin, Molla Muhammet (Mehmet Çağlayan Hoca Muş ve Niğde eski müftüsü), Molla Abdülkerim Saruhan (Bitlis eski müftüsü), Molla Burhan (Tillo şeyhi) Ne kelimeymiş ama ne derin anlamlar içeriyor anlayana! *** Van'ın Başkale ilçesinde düzenlenen operasyonda 5 bin dönüm arazide ekili 2 milyar 20 bin kök Hint keneviri ele geçirildi. Başarının hikayesi gibi görünen bu haberi ilginç kılan asıl, araziler için devlettin destek kredisi alındığının belirlenmesi. *** 1990’lı yıllarda, ‘Her İle Bir Havaalanı’ kampanyası kapsamında yapılan, ancak 19 yıldır yolcu uçağı ile tanışamadan kapatılan Kastamonu Havaalanına uçaklar inmeye başladı. Ama model uçaklar. Vatana millete hayırlı olsun ne de olsa zengin milletiz. *** Suudi Arabistan’lı bir dağcının Everest'in zirvesinde ezan okumasını gündeme getiren dinci basın, "Everest'te ilk ezanı bir Türk'ün okumamasını dert edindi. Gazeteler zirveye çıkan Türk dağcılardan adeta hesap sordu. Bu kadar gerzeklik eğitim ile olabilir. Var sayalım ezan okudular kim namaza gelecekti? Yetiler mi? (Yeti: Efsaneye göre Himayalarda yaşayan evrimini tamamlamamış, iki ayağı üzerinde duran, ayı görünümlü yaratık.) *** On yılda 6 milyon kayıtlı trafik kazası olan bir ülkede hız limitlerinin yükseltilmesi fikri ancak yurdum idarecisine ait olabilir. *** “...Hakikaten arkadaşlarımız ile bu samimi ortam içerisinde duygularını ifade etmelerini istedim, çünkü şu an burada görev yaparak Ordu Vilayetine hizmet etmiş ve şu anda da gitmeye hazırlanan arkadaşlarımız, benim çalışma sürem içerisinde hakikaten gayretli olduğunu, himmetli olduğunu, çalışkan olduğunu, akıllı ve nerede nasıl davranması gerektiğini bilen idareciler olduğunu gördüğüm arkadaşlarım. Tabi herkes aynı olmuyor, bazısı da böyle olmayacak. Çok şükür ki aramızda öğle kimse yok. Çıkmaz mı çıkıyor. Hakkını vermiyorsa insanlar idareciliğin, bir üst idareci olarak da biz üzerimize düşeni yapıyoruz. O klasik kaide gereğince ‘Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir’ kaidesini uyguluyoruz... Çağdaş uygarlık gibi saçma sapan kavramları söylemeyeceğim. Hayatın gerisinde kalmaması için maddi manevi, ekonomik teknik, eğitim her şey dahil elinden geleni yapmış bir idaredir. Yüzyıllardır bu gelenek bir şekilde devam etmiştir ve sizler devam ettireceksiniz.” Bu sözler çağdaş Türkiye’nin pisuvar düşmanı olarak tarihe gecen Ordu Valisi Ali Kaban’a ait. Ali Kaban kim mi? 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kamu yönetimi bölümünü bitirdi. Kayseri Valiliğinde Kaymakam Adayı olarak mesleğe başladı. Balâ, Kızılcahamam, Doğanhisar kaymakam Vekillikleri, Çanakçı, Demirözü, Ayaş Kaymakamlıkları, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Şube Müdürlüğü, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı, Mülkiye Müfettişliği, Mülkiye Başmüfettişliği, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün ulusal güvenlik danışmanlığı, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın özel danışmanlığını yapmıştır. 2008 yılında Ordu Valisi olarak atanmıştır. Anlayacağınız yukardaki üçlünün göbeğinden *** Cuma günü yangın çıkarmayın!!! Neden mi? Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yeni taşındığı Çamlıca'daki villasının 500 metre arkasında bulanan çalılık alanda yangın çıktı. Saat 14.00 sıralarında başlayan yangın rüzgârın etkisiyle Marmara Denizine doğru yayıldı. Bu bölgedeki çalılıklar tamamen yandı. Yangın 2,5 saat sonra kontrol altına alındı. Bölgede villası bulunan eski Galatasaray Spor Kulübü Yöneticisi Ergün Gürsoy'un eşi Ayşe Gürsoy “Sürekli yangın çıkıyordu. Bu yüzden villamızda kendi yangın tertibatımızı almıştık. Yangın Başbakan'ın villasına yakın yerde başladı. Üsküdar ve Büyükşehir itfaiyelerinin telefonunu biliyordum. Hemen aradım. İtfaiyeden 'Şu an kimse yok. Herkes Cumada' diye cevap geldi. Bu nasıl iş. Anlayamadım. İtfaiye yangından yarım saat sonra geldi” dedi.
Yorumlarnadir akoren
{ 25 Ağustos 2009 14:52:58 }
Acilimlar ulkesi olarak gorunsekde aslinda cikmazlariyla anilacak yasadigimiz bu yillar maalesef ucunda cehennem kizilligina sahip bir karanlik tuneli animsatiyor. Secilmis padisahimiz ve sadrazamiyla ortaya attiklari secmeceleriyle gundemleri karmasik tutup asillari goz ardina itiyorlar.Kurt acilimi dedikleri ve neyi actiklari daha birturlu ifade edilemeyen polemik konusu safsatalar icin firtinalar kopuyor ve herkes kendi fantazisini yasiyor kursulerde. Oysa aslinda Guneydogu' nun ele alinip kaynaklarinin ve topraklarinin degerlerini bolge yasayanlarina kazandiracak bir endustriyel, sosyal ve ulusal kalkinma plani cercevesinde Kurt-Turk veya dinsel ayrimlara girmeden bolgenin kalkindirilmasi ve egitim, saglik, is ve insani yasam duzeninin saglanmasi ile ilgili birtek cumle kuran siyasetcinin kulu kolesi olacagim. Ama maalesef herkes ici bos koca koca laflar soyluyor ama ucuncu haftasina erdigimiz acilim safsatasinda herkes ilk cumlelerinin uzerine ikinci cumleyi kurmadi neredeyse...
Hadi hayirlisi... Hasan Sayar
{ 17 Ağustos 2009 23:05:09 }
Gercekten dogru soylediniz; "TRT Turk bir de Turkce yayin yapsa da bizler de izlesek". TRT Int Turk olali dogru durust izlenecek program kalmadi diyebiliriz. Hele hele su gazeteci gozuyle midir nedir, hani Turkce'yi yeni ogrenmeye baslayan yabanci basin mensuplariyla birlikte yapilan programlar... 'TRT Turk' adini vereceklerine 'TRT Haber", "TRT Yarim Yamalak", hatta "TRT ......." deseler olmaz miydi? Hic olmazsa hem bizler, daha da onemlisi cocuklarimiz dugmeyi cevirdiklerinde, "bu televizyonda dogru durust baska bir sey yok mu?' diyerek hayal kirikligi yasamazlardi.
Diğer Sayfalar: 1.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|