A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Dünya utanarak bakmalı!

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 27 Temmuz 2009 13:20:22

Dünyadaki milyonlarca yoksul ve aç çocuktan hiçbiri kübali değil. Çocuk, birkaç kuruş elde etmek için gözleriyle ayakkabılarımı boyatmamı isteyerek merhamet dileyen yüzüyle bana baktı. Kabul ettim. Parayı eline alınca boya sandığını, fırçasını ve kumaş parçalarını bir kenara bırakarak 'resistol' (ayakkabı tutkalı) almak için yerinden fırladı.

O fark etmeksizin uzaktan onu izliyordum. Beyaz renkte küçük bir plastik şişeyi açtı ve güçlü kokusunu içine çekti. Kendini kaybetmiş gibi yarı baygın kaldı. Sonra, bir meslektaşıma “niçin bunu yapıyor” diye sordum. Beni “yabancılaşma acısını ve açlığını unutmak için” diye yanıtladı.  

Bir Orta Amerika ülkesinde kaldığım dört ay boyunca birbiri ardına böyle olaylara tanık oldum. Onun gibi pek çok çocuk vardı. Hayatta kalmak için birçok şey yapmanın yanında bazıları da kolektör arabalarından çöp topluyorlardı, sadaka isteyen açık elleriyle dikiliyorlardı veya ağızlarına bir şeyler götürmek için restoranların, otobüslerin ve gece kulüplerinin sıkışıklığında bir şeyler satmaya çalışıyorlardı.

Bir gece, bir kafede, çok geç bir saatte, on yaşlarında bir kız çocuğu, kendisinden bir çiklet almamı istedi. Yüzü üzüntülü olmasına rağmen çocuklara özgü meleksi parlaklığını yitirmemişti. “Lütfen efendim, eğer eve 50 peso götürmezsem annem uyumam için beni eve sokmayacak” diyerek ve elini uzatarak yalvardı.  

Böyle yaşayan çocuklar mutluluğu bilmezler. Onlar için oyun, eğlence veya okul, asla gerçekleştiremeyecekleri uzak umutlardır sadece. Her zaman sokaklarda dolaşacaklar veya en üzücüsü, suç çetelerinin ya da fuhuş sektörünün birer parçası olacaklar. Her nereye giderlerse gitsinler, uyuşturucular ve hırsızlarla birlikte hareket edecekler. 

Birleşmiş Milletler’in kabul ettiği bir anlaşma gereği 1 Haziran, ‘Uluslararası Çocuk Günü’ olarak kutlanıyor. Bu 1 Haziran, sadece, çocukların sağlık, eğitim, saygı gibi temel haklarını garanti edebilen çok az sayıda ülkede –kesinlikle çok az ülkede– kutlamalar yapılması nedeniyle üzücü bir gün olacak. Dünyada 200 milyondan fazla kız ve erkek çocuk, herhangi bir aile desteği olmadan sokaklarda yaşıyor. Bu çocukların çoğunluğu 10 ile 17 yaş arasında. 218 milyon kız ve erkek çocuk, özellikle Üçüncü Dünya ülkelerinde, onların zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişimlerine zarar veren işlerde çalışıyor. Bu çocukların yüzde 70’i Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre en tehlikeli 3 işten 1’i olan tarım sektörüyle birlikte yaralanmalar ve ölümlerin olduğu madencilik ve inşaat sektörlerinde çalışıyor.  

Konuyla ilgilenen akademisyenlerce yürütülen çalışmalar bu kız ve erkek çocuklarının; etnik çatışmalar, iç savaşlar, açlık, sel, deprem, aile birliğinin bozulması, ekonomik çöküntü, işsizlik, göç, taciz ve tecavüze bağlı olarak sokaklarda yaşadıklarını gösteriyor. Elbette, hükümetlerin siyasi desteğine bağlı olan çocukların hak ettikleri bakım ve dikkate alınmalarını gerektiren sosyal programların eksikliğini de bunlara eklemek uygun olur.  

Dünya, pek çok ülkenin içinde en küçük olanlarında, çocuklar konusunda neler yapıldığına bakarak utanmalı. Ruhunuzun derinliklerinde, büyük bir acı duymak için yalnızca bir Üçüncü Dünya ülkesinin herhangi bir sokağında dolaşmanız yeterli. 

Küresel sermaye krizine, emperyalist abluka ve kısıtlı kaynaklara sahip olmamıza rağmen sayıları milyonları bulan bu kız ve erkek çocuklarının hiçbirisi Kübalı değil.  Ve elbette ülkemde, 1 Haziran Uluslararası Çocuk Günü’nü kutlamaya değer kılan birçok neden var.  Bunun için sadece Ada’daki bebek ölüm oranı kayıtlarının sonuçlarına (2008’de, her 1000 canlı doğumda yüzde 4,7) ve ‘büyük bir kutlama’ yapmak için sayısız aşıların tam kapsamına ve de ilginin merkezine çocukları koyan siyasi iradeye de bakmak yeterli.  Dünyanın birçok bölgesinde yaşananlara ve doğal nedenlerden ötürü olup bitenlere büyük bir üzüntüyle bakmayı bırakmamalıyız. Onların sahip olmadıklarını vermek ve bunun bir ömür boyu devamlılığını sağlamak ne yazık ki pek olası gibi görünmüyor.


Ramón Barreras Ferrán


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Pinar Ozkan { 08 Eylül 2009 01:51:22 }
Hayır O Ben Değilim
Hani çölde ölmek üzereyken bir fotoğrafçının deklanşöründe yaşamını bırakan
Hani yanı başında ölmesini bekleyen kartalla aynı karede fotoğrafı çekilen çocuk
Hani o fotoğrafı çektikten sonra meslek aşkının insan hayatından önce gelmesini kendi içinde çözemeyerek intihar eden gazetecinin çektiği fotoğraftaki çocuk..... Ben O değilim
Ama Onun kadar masum ve açım
Onun kadar yardıma muhtaç
Beni bu çöllerde unutmayın....
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git