|
|
DOĞUM GÜNÜMÜZKategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | Yazan: Muammer Toprakcı | 25 Temmuz 2009 04:14:32 Lozan Barış Antlaşmasının 86. yıldönümünü kutluyoruz. Ne acıdır ki,özellikle AKP iktidarı sonrası,toplum ciddi şekilde ikiye ayrışmış bir görüntü çiziyor. Bir kesim, Atatürk dönemi kazanımlarını kayıp olarak yorumlayarak, başta devrimler olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel yapı taşlarını yerinden sökmek için elinden geleni yapıyor.
Yapı çökermiş!..Çökerse çöksün!...Yerine koymayı düşündükleri de zaten ABD tarafından desteklenip,dillendirilmiyor mu: Ilımlı İslam Cumhuriyeti... Tüm bu tartışmalardan Lozan’da payını alıyor.Bu kesim,Lozan’ı hezimet olarak değerlendiriyor.İslamcı kesimin üstatlarından Kadir Mısırlıoğlu,”Lozan Zafer mi Hezimet mi” isimli kitabında şunları yazıyor: “Lozan’ın Türk milletinin istikbali ile hiçbir alakası yoktur.Bu mantıkla Milli Mücadeleye de İstiklal Harbi denmesi yanlıştır.Zira Türk milleti Lozan’dan önce istiklalini ortadan kaldıran bir antlaşmayı kabul etmemiştir.Sevr sadece bir projeden ibarettir.Lozan,muazzam imparatorluk mirasının han-ı yağmasıdır.Türkiyenin şahsında İslam dünyasından intikam alınmış ve başsız bırakılmıştır.” Bu yazıdan da anlaşılıyor ki aslında bir anlamda tartışmalar “Sevr-Lozan”tartışmasıdır. Sevr,Padişah,Hilafet ve Şeriat’tır... Lozan ise Atatürk,Cumhuriyet ve Cumhuriyet Devrimleri’dir. Bu iki yapı farklı iki zihniyettir.Kavga bu iki zihniyet arasında sürmektedir. Yani dün de bugün de tartışan ve mücadele eden aslında Mustafa Kemal Atatürk ve Padişah’tır. Bu tartışma bu yüzden yeni de değildir.Köklerini yüzlerce yıl öncesine dek uzatabiliriz.Ama asıl kapışma,1.Dünya savaşı sonrası Mustafa Kemal’in başlattığı Ulusal Kurtuluş ve Ulusal Kuruluş dönemlerinde yaşanmıştır.Padişah ve hükümeti,Kuvayı Milliye’nin karşısına Hilafet Ordusu ile çıkmış ve Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın başarıya ulaşmaması için ellerinden geleni yapmışlar,Mustafa Kemal ve arkadaşları için idam fermanları vermişlerdir.9 Eylül’de,Ordumuzun işgalci güçleri perişan edip İzmir’e girmelerinden az sonra da padişah ve maiyeti kuklası oldukları emperyalist işgalci güçlerin gemisi ile kaçıp gitmişlerdir. Onlar kaçıp gitmiş ama o zihniyetin temsilcilerini burada bırakmışlardır.Bırakmışlar ne kelime,bugün ne konumda olduklarını hergün yaşayarak görüyoruz... Padişahçı ve hilafetçi anlayışı savunan bu çizgi bugün Sevr’i savunur hale gelmiştir.Lozan Antlaşması’nı bir yenilgi,bir hezimet olarak görmektedirler. Utanmazlığın bu kadarına da pes diyor insan... Bakın onlar hezimet derken,o günün “üzerinde güneş batmayan” imparatorluğu işgalci İngiltere’nin Başbakanlarından Churchill bu antlaşmayı nasıl yorumluyor: “Türklerin yeniden Avrupa’ya girmeleri müttefikler için en kötü aşağılamadır.Müttefiklerin zaferi hiçbir yerde Türkiye’deki kadar tam olmamıştı.Şimdi galibin gücü hiçbir yerde Türkiye’deki kadar gösterişli şekilde aşağılanmamıştır ve sonunda başarılı bir savaşın bütün meyveleri,uğruna binlerce askerin hayatını verdiği Gelibolu,Filistin,Mezepotamya başarıları,bunların hepsi bir utanç içinde sona ermiştir.” Lozan Antlaşmasının imzalanmasının ardından,2 Agustos 1923’de konu İngiltere Parlamentosu’nda özel olarak tartışmaya açıldığında Wedgwood Benn bakın nasıl yorumluyor: “Müzakereler Türk taleplerine gittikçe artarak verilen tavizlere dönüşmüştür.Bizim yönlendirdiğimiz,bizim hazinelerimizin serpildiği ve neredeyse bizim ölülerimizle dolup taşan ülke kazanmıştır ve biz Lord Balfour’un müzakereler sırasında”bir haydut çetesinin başı”şeklinde nitelediği bir diplomat ile sadece bir küçük düşürülme antlaşması olarak niteleyebileceğim bir antlaşmayı müzakere etmiş bulunuyoruz.” Dışımızdaki düşman kendisine çok acı gelen bu itirafı yapıyor... Ya içimizdekiler!.. Lord Balfour’un “bir haydut çetesinin başı”olarak nitelediği Türk Delegasyonu Başkanı İsmet Paşa’nın,24 Temmuz 1923’de imzaladığı Lozan Antlaşması,Mustafa Kemal önderliğinde kazandığımız bağımsızlığımızın,dünya devletlerince tanınmasını sağlayan diplomatik zaferimizdir. Türkiye Devleti’nin doğum kağıdıdır. Zorla işgal ettikleri Anadolu toprağının,Türk milletine ait olduğunu yine işgalcilere zorla kabul ettirdiğimiz en büyük siyasi belgemizdir. Atatürk’ün Nutuk’taki sözleriyle: “Bu antlaşma,Türk milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr antlaşması ile tamamlandığı zannedilmiş büyük bir suikastin çöküşünü ifade eder bir belgedir.Osmanlı devrine ait tarihte örneği görülmemiş bir siyasi zafer eseridir.” Lozan Antlaşması,doğum günümüz kutlu olsun...
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|