"Wall Street dedikodularına göre" dünyanın en büyük ilaç firması olan Pfizer, Türkiye'nin en büyük ilaç firması olan Abdi İbrahim'i satın alacak. Ülkenin ilaç sektörü yabancıların eline geçerken bu gidişin haberlerini dahi yurt dışından alıyoruz.
Geçtiğimiz hafta sonu New York bankerleri arasında, ilaç devi Pfizer'in Türkiye'nin en büyük ilaç şirketi Abdi İbrahim'i satın alacağına yönelik dedikodular yayıldı. Star gazetesinin New York muhabiri Selim Atalay tarafından yapılan habere göre, "Pfizer, Abdi İbrahim’i satın alabilir, ortak olabilir, ya da Abdi İbrahim’in ürettiği ilaçların üretim ve pazarlamasını kapsayan bir lisans anlaşması yapabilir."
Abdi İbrahim yöneticileri dedikoduları "sadece gülüp geçtik" sözleriyle yalanlıyor.
Ancak; Pfizer'in geçtiğimiz haziran ayında jenerik ilaç dalında satın alma ve lisans anlaşmaları yoluyla gelişen piyasalarda büyümeyi planladıklarını duyurmuş olması, ardından da Hindistan'da jenerik ilaç üreten iki ayrı şirketle, 150'den fazla ilacın lisansı üzerinde anlaşma yapmış olması dedikoduların gerçek olabileceğini gösteriyor. Star'ın haberine göre Pfizer'in tepe yöneticisi Jeff Kindler Türkiye dosyası ile yakından ilgileniyor.
Kamuoyu tarafından en çok "Viagra'nın üreticisi" olarak bilinen Pfizer, geçmişte pek çok ilaç şirketini yutarak büyümüş dev bir ilaç tekeli. 2008 yılı toplam cirosu 48 milyar dolardan fazla olan şirket, son olarak geçtiğimiz ocak ayında bir başka ilaç devi olan Wyeth'i 68 milyar dolara satın almıştı.
Türkiye ilaç sektörü ise, 2001 krizinden bu yana büyük bir hızla yabancıların eline geçiyor. Yabancı ilaç tekelleri son yıllarda en büyük 20 yerli ilaç şirketinden 14'ünü satın aldı. Türkiye'nin en büyük ilaç şirketlerinden Deva, Eastpharma tarafından, Eczacıbaşı ise Çek Zentiva tarafından satın alınmıştı. Bunların dışında İbrahim Ethem İtalyan Menarini'ye, Yeni İlaç bir başka İtalyan şirketi Recordati'ye, İlsan İltaş Alman Hexal'e, Fako ise Actavis Grubu'na satıldı.
Ancak Türkiye'nin ilaçta dışa bağımlılığının dönüm noktası SSK İlaç Fabrikası'nın kapatılması olmuştu. SSK hastanelerinin 2004 yılının Şubat ayında Sağlık Bakanlığı'na devredilmesiyle ortada kalan fabrika, 2005 yılında kapatılmış ve böylelikle SSK'lı hastaların ilaç ihtiyacının yüzde 10'unu karşılamakta olan bu kamu kuruluşu AKP eliyle yok edilmişti.
Türkiye ilaç pazarı yabancı tekellerin istekleri doğrultusunda dönüştürülürken, halkın da sağlığıyla oynanıyor.
İlaç tekelleri, eczaneleri kendi ilaçlarını satan bayilere, ilacı da eczaneler dışında da satılan ve reklamı yapılabilen herhangi bir mala dönüştürmeye çalışıyor. Bu konuda tekellerin çıkarlarının gözetilmesi de AKP'ye düşüyor.
Eczacılar bir yandan hükümetin sosyal güvenlik sistemi üzerinden yürüttüğü ayak oyunlarıyla uğraşırken, diğer yandan da tekellerin dayattığı ilaç takip sistemi ile mücadele etmek zorunda kalıyor. 10 Ocak 2010'da Türkiye çapında yürürlüğe girecek olan ve "sahte kupür ve ilaçların önüne geçilmesi" bahanesiyle dayatılan ilaç takip sistemi, ilaç şirketlerine eczacılık sektörü üzerinde tam bir hakimiyet sağlayacak. Ayrıca uygulama başladığı anda eczane ve hastane stoklarında bulunan tüm ilaçlar kayıt dışına çıkacak ve bu büyük israf ile ilaç tekelleri için yeni ilaç satma fırsatı doğacak.
Sektöre yönelik esas çaba ise, tekil eczanelerin tamamen ortadan kalkması ve ABD'deki "drugstore"lara benzeyen zincir ecza depolarının kurulması. Böylelikle eczacıların her türlü muhalefeti "kökten çözülmüş" olacak ve daha şimdiden sahip olduğu For You süpermarketler zincirini "drugstore" olarak adlandırma hazırlığı yapan Cüneyd Zapsu gibi AKP'li sermayedarlara gün doğacak.
türkiyenin ilaç devi abdi ibrahim ilaç san tic aş yi satın alacak olan daha anasının karnından doğmamıştır.abdi ibrahimi almak yürek ister. abdi ibrahim askerleri parayla satın alımaz asla yaşasın abdi ibrahim rahmetle anıyorum daima