|
Aptallığıma verin ama eşkiya Türkiye'de hükümdar olur...Kategori: Aptallığıma verin | 1 Yorum | Yazan: A.Ulak | 19 Temmuz 2009 12:54:57 Bu hafta değindiğim konu sayısı az ama içerik zengin. YÖK ile İmam Hatip, seçim bütçesi ile zam, Çin protostosu ile Çin malı, Diyanet ile Kuran kursu, Vatandaş ile seçilmiş ilişkilerine söyle bir göz attık. Anlayacağınız bu sefer konular teğet değil.
Eşkiya Türkiye’de hükümdar olur… AKP bütçede yarattığı deliği kapatmak için şimdi vatandaşın cebine göz dikti. Akaryakıtta yapılan indirimleri, vergileri arttırarak geri aldı. Evet, seçim rüşveti dağıtmak için bütçede büyük bir delik yaratan hükümet, bu deliği kapatmak için akaryakıt vergilerini arttırdı. Benzin yüzde 8 zamlandı. Sektördeki tavan fiyat düzenlemesi, meğer bu zamma hazırlıkmış. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), benzinde 20 kuruş, motorinde 15 kuruş ve LPG'de 10 kuruş yükseltildi. ÖTV'deki bu artışı, tavan fiyat belirlemeye başlayan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), fiyata yansıtınca akaryakıt yüzde 8 zamlanmış oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, akaryakıt tekelleri ile girdiği fiyat polemiğinde kullandığı "halkın kanını emiyorsunuz" söylemini "halkın kanını biz emeceğiz" şeklinde değiştireceği kesin. Akaryakıttan tahsil edilen ÖTV, vergi gelirlerinin büyük kısmını oluşturuyor. Vergi miktarında yapılan oynama ile hükümet yüz milyonlarca TL'lik yeni vergi gelirini garantilemiş oldu. Akaryakıt fiyatlarının bir diğer özelliği ise ekonomide tüm sektörler için üretim girdisi olması nedeniyle tüm ürünlerin fiyatlarını etkilemesi. Akaryakıtta arttırılan vergilerle birlikte, bir anda yüzde 8 zamlanan fiyatlar, hemen temel tüketim ürünlerinin fiyatlarına da yansıyacak. Böylece bu ürünleri tüketmek zorunda olan halkın cebindeki paraya el konulmuş olacak ve devlet KDV’den alacağı tutarı çoğaltacak. EPDK 25 Haziran'dan itibaren akaryakıtta tavan fiyat belirlemeye başlamış ve bu sisteme geçilmesinden sonra akaryakıt ürünlerinde indirimler gelmişti. EPDK, sektörde akaryakıt şirketlerinin hammadde olan petroldeki fiyat düşmesi ile dünya piyasalarındaki ürünlerin fiyatlarındaki gevşemeyi dikkate almadıklarını tespit etmişti. Tavan fiyat belirlenmeye başlanmasıyla, akaryakıt şirketlerinin ve bayilerin kâr marjı düşürülmüştü. Petrol fiyatlarındaki hızlı düşmeye rağmen bir yılı aşkın süredir fahiş akaryakıt fiyatlarına göz yuman EPDK'nın yeni sistemi niye gündeme getirdiği tartışılmaktaydı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın aynı dönemde konuşmalarında, başta Aydın Doğan'ın Petrol Ofisi olmak üzere akaryakıt şirketlerini doğrudan hedef almaya başlamasının tesadüf olmadığı biliniyordu. Akaryakıt sektöründe yeniden yapılanmayı hızlandıracak ve kartel yapıyı çözecek bu adımın, sektörde başta Çalık olmak üzere yandaş sermayeye yer açmak amacı taşıdığı düşünülmekteydi. Ayrıca sektördeki geçici tavan fiyat sistemi, büyük bir medya gücüne sahip olan Doğan Grubunun sektördeki kan kaybını hızlandıracak ve bu gruba yeni bir tehdit olacaktı. Ancak akaryakıtta indirimlerin üzerinden bir ay bile geçmeden yeni zamlar geldi. Bütçedeki açığı kapatmak için akaryakıt vergileri yükseltilince, tavan fiyatı yüzde 8 yukarıya çekti. Sektörde fiyatlarda yapılan bu iki düzenleme, fiyatlarda bir ay öncesinde göre ciddi bir değişim olmadan hem akaryakıt vergilerinin yükseltilmesine yaradı hem de sektörde pastanın yeniden paylaşım sürecini hızlandı. Bütçedeki deliği kapatmak tabi ki bir tek bu zamlarla olanaklı görünmüyor. Yüksek eğitime gelen %22 zamların yanısıra, Ehliyet, pasaport gibi değerli kâğıt ücretlerine %50, Turizm`de KDV %18, Sırada …………………. Eşkiyanın dünyada değil ama Türkiye’de hükümdar olabildiği kesin. *** Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol derler de…. Başbakan bu dengeyi bir türlü tuturamıyor. Çin'in Uygur Özerk Bölgesi'ndeki olaylara ilişkin yaptığı açıklamalarda Çin'in Uygur Türklerine yaptıklarını 'vahşet' hatta 'soykırım' olarak değerlendirmesine rağmen, AKP nin Olağan İl Kongresi nedeniyle geldiği Antalya'da çocuklara Çin malı oyuncaklar dağıttı. *** Kuran kurslarını Diyanet değil tarikatlar versin önerisi…. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İzzet Özgenç, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca düzenlenen yaz Kuran kurslarını pedagojik ve sosyolojik bakımdan onaylamadığını söyledi. Özgenç, tarikat ve cemaatlerin dernekleşerek özel hukuk kişiler olması halinde özel öğretim kurumu açarak din eğitimi verebileceği yorumunu yaptı. Al başkanı vur başkanvekiline… *** Dünyanın neresinde her kim birini faklılığından dolayı kötü muameleye tabii tutuyorsa lanetlenmelidir. Biz bu Çin’deki gelişmeleri daha önce Romanyada görmemiş miydik! Birbirini etnik yada sınıfsal farklılıkları nedeniyle öldüren insanları hangi toplumdan olursa olsun gözümüzü karartmadan kınamak gerekiyor. İster Hanlı ister Türk kim ayrımcılıkla gözünü karartıyorsa lanetliyorum. Aptallığıma verin ama son olaylar sonrası ayağa kalkmış İslamcılar’ın, Türkçüler’in neden aynı tavrı Irak’ta 2 milyona yakın Müslüman öldüğünde, Kuzey Irak’ta Türkmenler öldüğünde, Sudan’da Afganistan’da ya da yakın zamanda Gürcistan Osetya’ya saldırdığında göstermediğini merak ediyorum. Neden ABD kınamadan Türklük ve İslam’ı hatırlamadıklarını da… Yoksa Amerika bizden daha mı müslüman? *** Suudi Arabistan'da yaşayan bir aile, kendilerini rahatsız ettiğini ve kişisel eşyalarını çaldığını iddia ettikleri bir cini mahkemeye vermiş. El-Vatan gazetesinin haberine göre, şeriat mahkemesinde kabul edilen davada söz konusu cin, “aileye tehdit içerikli ses mesajı bırakmakla, cep telefonlarını çalmakla ve akşam evlerinden ayrıldıklarında aile bireylerine taş atmakla” suçlanıyor. Bizdeki cinlerin dokunulmazlığı var. Ne çalarlarsa çalsınlar yargı önüne çıkartılamıyorlar. Darısı Türkiye’nin başına… *** AKP kontenjanından RTÜK üyeliğine seçildiği için Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'ndan dün ayrılan Hasan Tahsin Fendoğlu, Başkanlığın 2008 yılı “İnsan Hakları Raporu”na dair yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin AİHM'de en çok mahkum olan ülke sıralamasında birincilikten, dava sayısı nüfusa oranlanarak 11. sıraya düşmesini, “iyiye gidiş” olarak yorumladı. Ben de, Başbakan neden 3 çocuk 3 cocuk diye tutturuyor diye merak ediyordum. Amaç nufusu artırıp kişi başına düşen dava sayısını azaltmakmış. İşte size çözüm! *** Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, eksik malzemeyle yapılan bentler yüzünden selin faciaya dönüştüğü iddialarına ve bir gazetecinin, “Vatandaşlar bentleri eleştiriyor” demesi üzerine tuhaf bir cevap verdi: “Ben gelirken de gördüm. Tersib bentleri suyun enerjisini kıran çok önemli yapılardır. Bentler olmasaydı felaketin boyutları çok daha büyük olacaktı. Dere yataklarının işgal edilmemesi gerekir. Dere yataklarındaki taşkın seviyesine kadar yapı yapılmaması şarttır. 500 yılda tekerrür eden heyelan vardır. Bu ilmi meseledir. Vatandaşın kısa ömründe baktığı ile bunlar anlaşılmaz. İlmi olarak şu anda çalışıyoruz. Bilim adamları tarafından raporlar hazırlanacak. Gerekli tahkikat yapılıyor.” Bakana hak vermemek olanaksız. Vatandaş bu işlerden anlamaz. Bir de adam seçmekten anlamaz. Seçilmişler ortada! *** Önemli not: İmam hatip okullarının meslek okulu olarak kabul edilmesinin bile tartışılması gerekirken, YÖK'ün, üniversiteye girişte imam hatip lisesi mezunlarına uygulanan katsayıda değişiklik yapmak istemesi ile amacın, meslek teknik okulları mezunlarına üniversiteye girişte imkan sağlamak olmadığı açıktır. Tersine, bunlar gerekçe yapılarak, bugüne kadar, dini siyasete alet eden iktidarlarca zaten gereğinden çok fazla sayıda açılmış olan, bilim ve bilimsel eğitim ile içerik ve yöntem açısından taban tabana zıt imam hatip okulları orta öğretimin yerine geçirilmekte. Yani Eğitimin Birliği Yasası çiğnenerek, ülkemizde iki başlı eğitimin önü sonuna kadar açılmak istenmektedir.
Yorumlardeniz
{ 20 Temmuz 2009 02:00:33 }
ferruh bey, turkiye'ye uzunca bir sure gitmeyi dusunmuyorlar herhalde.
Diğer Sayfalar: 1.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|