|
|
Türköne "Alevilerde darbeci eğilim"Kategori: Ayorum Güncel | 1 Yorum | Yazan: A Yorum | 10 Temmuz 2009 04:00:28 Zaman gazetesi köşe yazarı eski MHP'li Mümtaz'er Türköne, Alevi Çalıştayı'nda Alevilerin iktidara gelme şansları olmadığı için 'darbeci eğilim' içinde olduklarını söyledi. Tepkiler üzerine, 'Yanlış anlaşıldım' dedi.
‘Seçimle İktidara Gelemezler’ Hükümetin 2. Alevi Çalıştayı’ nda Alevileri şok edici bir tez ortaya atıldı. Zaman gazetesi köşe yazarı eski MHP’li Mümtaz'er Türköne, Alevilerin sayısal olarak azınlıkta olduklarını söyleyerek, ‘bu kesim seçimle iktidara gelemeyeceğini düşündüğü için darbecileri destekleme eğilimi içine giriyor’ gibi bir tezi savundu. Türköne, Alevilerin kendilerini güven içinde hissetmeleri için hükümetin çözüm bulması gerektiğini söyledi. Konuşması tepki aldı Toplantıda hazır bulunan bazı akademisyenler Türköne’yi ‘bu tür bir genellemenin sakıncaları’ konusunda uyardı. Dr. Ali Murat Irat, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Ali Yaman, ÖDTÜ'den Yrd. Doç. Dr. Aykan Erdemir ve Akdeniz Üniversitesi'nden Fuad Bozkurt tepki gösterdi. Akademisyenler, Türköne'nin sözlerini ‘suçlama’ olarak değerlendirdi. Türköne yanlış anlaşıldığını ifade ederek geri adım attı. İlkine 3-4 Haziran'da Alevi dernek ve vakıf temsilcilerinin katıldığı Alevi Çalıştayı’nın ikincisine darbe tartışması damgasını vurdu. “Alevilere Akademik Bakış” olarak belirlenen çalıştaya, Alevilik konusunda çalışmaları bulunan Türkiye'nin farklı üniversitelerinden 35 akademisyen katıldı. Oturumda konuşan Emekli Öğretim üyesi ve Zaman Gazatesi yazarı Mümtaz'er Türköne’nin, Alevilerin azınlıkta olduğunu için iktidara legal yollarla gelme şanslarının olmadığını düşündüklerini söylediği öğrenildi. İddaya göre Türköne, bu nedenle Alevilerin darbe eğiliminde olduğu yönünde yorumlarda bulundu. Edindiğimiz bilgiye göre Türköne'nin sözlerine çalıştaya katılan Dr. Ali Murat Irat, Abant İzzet Baysal üniversitesi'nden Ali Yaman, ÖDTÜ'den Yrd. Doç. Dr. Aykan Erdemir ve Akdeniz Üniversitesi'nden Fuad Bozkurt tepki gösterdi. Akademisyenler, Türköne'nin sözlerini suçlama olarak değerlendirdi. Tartışmaların ardından Mümtaz'er Türköne yanlış anlaşıldığını ifade ederek geri adım attı. Kentel: Alevilere Darbeci Denemez Basına kapalı gerçekleşen çalıştaya verilen arada BirGün'e konuşan Bilgi Üniversitesi Öğretim üyesi Ferhat Kentel, darbecilik tartışmasıyla ilgili "Aleviler, Sunniliğin baskısından kurtulabilmek için, onun daha üstünde meşru bir dil olan laikliği en fazla kim kullanıyorsa ona daha fazla güven duyabiliyorlar. Bu da ordu olabilir. Fakat bu Alevilerin darbeci olduğu anlamına gelmez. Bütün Türkiye ne kadar darbeciyse Aleviler de o kadar darbeci." şeklinde konuştu. "Çalıştay'dan Alevi sorununa çözüm çıkabilir mi?" sorusuna Kentel, "Sorunu konuşmanın tabuları aşılabilir ve yolları açılabilirse bu bir sonuçtur. Hükümetin içinde bir niyet var fakat bir yandan da hükümetin içinde Cemil Çiçek gibi faktörler de var. Akademiden bazı insanlar Ermeni Konferansı düzenlediği zaman Çiçek çıkıp 'bizi sırtımızdan hançerlediler' demişti. Akademinin üstünde baskı uygularsan konuşamazlar. Hükümet kendi içinde sorunun konuşulmasının önünü açıp, açmayacağına karar vermesi gerekir. Bazı şeyler konuşulamaz bu hükümet için." cevabını verdi. Özipek: Kollektif bir suçlama değil Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nden Bekir Berat Özipek ise Türköne'nin sözlerinin bir tespit olduğunu ve kollektif bir suçlama olmadığını söyledi. Özipek, akademisyenlerin Aleviliği tartışması ile ilgili ise şunları söyledi: "Üniversitelerden çok şey beklememek lazım. Çünkü üniversiteler Türkiye'de toplumun ve siyasetin gerisinde.Üniversiteler sadece Alevi sorununda değil, Kürt, Ermeni, türban, asker sivil ilişkileri konusunda da bugüne kadar anlamlı bir katkı yapmış değil. Üniversiteler resmi ideolojinin yeniden üretildiği kurumlar. Sorunları ortaya çıkaran resmi ideolojinin kendisi. Üniversiteden bir bütün olarak birşey beklememek lazım, fakat üniversitenin içinden, bilgisine güvenilebilecek akademisyenlerden birşey beklenebilir. Hükümetin akademisyenleri dinleyip görüşlerini alması çok önemli. Bu ilk kez oluyor. Bilim insanlarının olumlu adımları görüp olumsuzları da anında söylemesi lazım." Çelik: Hala tartışmamız talihsizlik Çalıştay’ın açılış konuşmasında söz alan Devlet Bakanı Faruk Çelik, "Alevilik konusu istismar edilmeyecek kadar hassas, çözümsüz bırakılmayacak kadar hayatidir" dedi. Türkiye'nin artık toplumsal sorunları tartışabilme olgunluğuna eriştiğini belirten Çelik, "Bugün tartışacağımız konu tarhi çok eskilere dayanan, toplumumuzun sadece bir kısmını değil tamamını yakından ilgilendiren, ancak hak ettiği oranda üzerinde çok fazla kafa yorulmayan, sosyal bir gerçekliği yansıtıyor. Tektipleşmeye dayalı insan anlayışının geride kalmış olmasına rağmen, hala bu yaklaşımın uygulamaları sonucunda ortaya çıkan sorunları, tartışmaya devam etmemiz büyük bir talihsizliktir." şeklinde konuştu. Bakan Çelik, Alevi-Bektaşi sorunu ve taleplerine çözüm üretmenin siyaset kurumunun görevi olduğunu ifade ederek, "Çözüm konusunda başta siyasi partiler olmak üzere hemen herkesin toplumumuzun bir arada yaşam refleksine uygun bir şekilde hareket etmesi süreci daha da kısaltacaktır." dedi. Kaynak : birgun.net
Yorumlardeniz kizi
{ 10 Temmuz 2009 05:57:02 }
once bir kavram bulur,
Diğer Sayfalar: 1. cikarlariniza gore, keyfince tanimlar, o kavrami tabulastirirsiniz. diyelim ki demokrasi... sonra onun karsisina bir karsi kavram koyar, onu da keyfince tanimlarsiniz. diyelim ki 'darbe'... sonra tabunuza uzaktan yakindan degen herseyi kotu karsi kavramla nitelersiniz. bir de bu 'darbe' taniminizi yaylim yaylim yayar ve de sucla ozlestirirsiniz. degmeyin keyfinize! suclamak istediginiz herseyi onunla iliskilendirdiniz mi kim tutar sizi? bunu yaparken, zorbalik, yalancilik, ikiyuzluluk, edepsizlik, zavallilik, acindirma, iftira gibi ne kadar erdemlilikten uzak yol varsa dener, tum bunlari zil takip oynayarak yaparsiniz. ama ne icin? bu kadar hirs, yalan, acgozluluk, edepsizlik, riya ile, bu kadar insanin hakkina kast ile, bu kadar kör göz kara yürek köle bedenle, bu kadar cesetle nereye?
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|