|
|
Erdoğan'ın teğeti savaş kadar yıktı.Kategori: Türkiye | 0 Yorum | Yazan: A Yorum | 02 Temmuz 2009 04:30:26 Türkiye ekonomisi savaştan çıktığı yıllarda bile yüzde 13,8 oranında küçülmemişti. Büyüme bitti ve ekonomi resmen durgunluğa girdi. Çöküş IMF lobisini sevindirdi. Birinci Dünya Savaşı ve 1929 dünya ekonomik krizini atlatan genç Türkiye Cumhuriyeti'nin bile görmediği küçülme, mevcut krizde ortaya çıktı.
Türkiye 1945’teki 15.3’lük küçülmeden sonraki en yüksek küçülmeyi yaşadı. 2009 ilk çeyrekte küçülme yüzde 13.8 olurken, bu orana yakın en yüksek küçülme yüzde 13 ile 1927 yılında görülmüştü. 1939-1945 yıllarını kapsayan İkinci Dünya Savaşı’ndan ekonomik anlamda çok ağır etkilenen Türkiye, 1945 yılında en yüksek küçülme oranını görmüştü. YATIRIMLARDA KESKİN DÜŞÜŞ Krizin daralma üzerindeki en ağır etkilerinden biri yatırımlarda görüldü. Özel sektör yatırımları büyük oranda durdu. Toplam yatırımlarda yüzde 29.7’lik daralma yaşanırken özel sektör yatırımları yüzde 35.8’le keskin bir düşüş gösterdi. Başbakan Erdoğan’ın krizin ‘teğet geçtiği’ne inandığı ekonomi için bu yıl yüzde 4 büyüme öngörülmüştü, ancak bu rakam daha sonra yüzde 3.6 küçülme olarak revize edilmişti. Bunun da şimdi yeniden revize edilmesi bekleniyor. » SEDAT DEMİR Küçülmenin faturasını yine çalışanlar ödüyor DİSK araştırma bürosundan yapılan açıklamada “Milli Gelir'deki küçülmenin getirdiği yükü, hangi kesimler üstleniyor” diye soruldu. DİSK açıklamasında şöyle denildi: Gerçek işsiz sayısı, yaklaşık 6 milyon 500 bine ulaştı. Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi ‘sosyal ödemeler’ azaldı. Ücretlerin bölüşümdeki payı, 1999 yılında yüzde 30 iken bugün yüzde 22 seviyesine düştü.” Büyüme balonu söndü resmen resesyon dönemi Türkiye ekonomisi 2009 yılının son çeyreğinde de yüzde 6.2 küçülmüştü. Böylece iki dönem üst üste küçülme yaşayan ekonomi, teknik olarak resesyona (durgunluk) girmiş oldu. Küçülme 2001 yılı krizinden de büyük oldu. Ekonomideki tarihi daralma hükümetin IMF ile anlaşma yapmasını isteyen taraflarca ‘IMF görüşmelerini kolaylaştıracak bir durum olarak yorumlandı. İkinci Dünya Savaşı yıllarına dönen Türkiye, tarihinin en yüksek ikinci daralmasını gördü, ülke ekonomisi yüzde 13.8 daraldı Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki durumunu açıklayan GSYH’daki 13.8’lik küçülme oranı, 1945 yılında yaşanan yüzde 15.3 küçülmeden sonra Türkiye tarihinin en yüksek küçülme oranı oldu. TÜİK çalışmalarında yeni seri çalışmalarına göre en düşük rakamlar 2001 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 9.8 olarak gerçekleşmişti. Bu yılın tamamında ekonomide yüzde 4 büyüme öngörülmüştü ve bu rakam daha sonra yüzde 3,6 küçülme olarak revize edilmişti. Piyasalarda beklenti 11.8 düşüş olacağı yönündeydi fakat açıklanan tarihi küçülme planları alt üst etti. ÜRETİCİ KÜÇÜLDÜ, RANTİYECİ BÜYÜDÜ TÜİK verilerine göre, GSYH birinci çeyrekte cari fiyatlarla 210.997 milyar lira veya 127.812 milyar dolar oldu. TÜİK önceki döneme ait verilerde revizyon yapmadı. Toptan ve perakende ticaret yüzde 25.4, imalat sanayii yüzde 18.5 küçüldü. İnşaat yüzde 18.9, tarım yüzde 3 küçülme yaşadı. Sektörler GSYH’si toplamda yüzde 11.5 küçüldü. Üretim yapanlar çöküş yaşarken, mali aracı kuruluşların faaliyetlerinde yüzde 10.8, dolaylı ölçülen mali aracılık hizmetlerinde yüzde 10.7 büyüme gerçekleşti. Üretim yöntemi ile hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla tahmininde ise, 2009 yılı birinci üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 2.2'lik azalışla 210 997 milyon TL oldu. Büyümeyi aşağı çeken üçüncü faktör ise, geçen çeyrekte olduğu gibi, stoklardaki rekor artışlar. Büyümeyi geçen çeyrekte yüzde 4,0 aşağı çeken stok artışı, bu çeyrekte de yüzde 7,1 aşağı çekerek, çeyreksel GSYH’nın açıklanmaya başlandığı 1987’den itibaren en yüksek stok artışına işaret etti... Harcamalar yöntemiyle hesaplandığında; büyümedeki daralmayı sınırlıyan unsular; kamu harcamalarının yüzde 6 artması ve dış talebin katkısının yüzde 7 ile 2001 yılının ikinci çeyreğinden sonra en yüksek seviyeye ulaşması... TİCARETTE TARİHİ KÜÇÜLME 2009 yılının birinci üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 13.8'lik azalışla 21 145 milyon TL oldu. Yatırımlar içinde, 2006’nın üçüncü çeyreğinden beri artan kamu yatırımları yüzde 25 ile yüksek seviyede artmaya devam ederken, özel yatırımlar yüzde 35,8 oranında geriledi. Sektörel bazda bakıldığnıda Tarım sektörü yüzde 3, imalat sanayi yüzde 18.5 daralırken, inşaatta daralma yüzde 18.9 daralma yaşandı. İlk çeyrekte ticaretteki yüzde 22,9’luk, vergilerdeki yüzde 21,2’lik, sanayi ve haberleşmedeki yüzde 17,6’şarlık daralma rekor seviyelere ulaştı. DEVLETİN HARCAMALARI ARTTI Harcamalar yöntemiyle GSYH'de, devletin bu yılın çeyreğindeki tüketim harcamaları, geçen yılın aynı dönemine göre arttı. Sabit fiyatlarla geçen yıl yüzde 9 olan GSYH'da devletin harcamalarının payı, bu yıl yüzde 11,1'e yükseldi. Devlet harcamalarının büyüme hızı, geçen yıl ilk çeyrekte sabit fiyatlarla yüzde 5 iken bu yıl ilk çeyrekte yüzde 5,7 oldu. Maaş ve ücretlerin GSYH'daki payı da geçen yıl yüzde 5,2'den bu yıl yüzde 6'ya çıktı. Maaş ve ücretlerin büyüme hızı geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,4’ken, bu yıl aynı dönemde 0,9'a yükseldi. TÜRKİYE TEKNİK OLARAK RESESYONDA Türkiye ekonomisi 2009 yılının son çeyreğinde de yüzde 6.2 küçülmüştü. Böylece iki dönem üstüste küçülme yaşayan Türkiye ekonomisi, Avrupa’da kabul edildiği biçimiyle teknik olarak resesyona girmiş oldu. Ekonomi 2001 krizinin ardından yıllık bazda yüzde 5.7 küçüldükten sonra 2008 son çeyreğe kadar kesintisiz olarak büyümeye devam etmişti. 2008 ilk çeyrekte yüzde 7.3, ikinci çeyrekte yüzde 2.8, üçüncü çeyrekte yüzde 1.2 büyüyen ekonomi, bu büyümede gerileme trendinin ardından son çeyreği yüzde 6.2 küçülme ile kapatmış, 2008’da yıllık büyüme de yüzde 1.1’de kalmıştı. DOLAR BAZINDA KÜÇÜLME YÜZDE 29 2009 ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine sabit fiyatlarla yüzde 13.8 küçülen GSYH 24 milyar 518 milyon TL’den 21 milyar 145 milyon TL’ye indi. Cari fiyatlarla GSYH yüzde 2.2 azalarak 215 milyar 846 milyon TL’den 210 milyar 997 milyon TL’ye geriledi. Dolar bazında cari fiyatlarla GSYH yüzde 29 azalarak 180 milyar 19 milyon dolardan 127 milyar 812 milyon dolara düştü. PROF. DR. KORKUT BORATAV: Krizin etkisi EKONOMİST Prof. Dr. Korkut Boratav’a göre, kriz Türkiye’yi esas olarak sermaye hareketleri üzerinden vurdu. Dış kaynak hareketlerine son derece bağlı olan Türkiye ekonomisi krizden dünyadaki emsallerinden daha çok etkilenmiştir. Boratav dıs kaynak hareketlerinin her türlüsüne bağlı olan Türkiye’deki bu daralmanın sebebi esas olarak yaşanan küresel mali krizdir, çünkü sayısal verilere bakılınca son altı aydaki dış kaynak girişi sıfıra inmiştir dedi. Diğer taraftan önümüzdeki dönemlere ilişkin ise küçülmedeki ivmenin düşeceğini ama petrol ihraç etmeyen ülkeleri hesaba katmazsak Türkiye nin yasayacağı küçülme ivmesindeki düşüş emsallerine göre daha az olacaktır dedi. PROF. DR. HAYRİ KOZANOĞLU: Refah kaybı İKTİSATÇI Prof. Dr Hayri Kozanoğlu, TUİKin açıkladığı rakamların yılın ilk çeyreğine ait olduğu hesaba katılınca yıllık olarak bu kadar yüksek bir daralma olmayabileceğini kaydetti. Öte yandan cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci daralması olduğunu göz önüne alınca nüfus artışına göre kişisel refah daha da düşmüştür dedi. Kozanoğlu öte yandan rakamlara göre finans sektörünün, üretim sektörü küçülürken büyümesini ise; bu durum üreticilerin daha fazla refah kaybetmesi anlamına geldiğini, ve diğer sektörlerin daha da daraldığı anlamına geldiğini kaydetti. Kaynak : birgun.net
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|