A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Artin Penik

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 4 Yorum | Yazar Yazan: Tayfun Şahin | 21 Haziran 2009 06:50:52

ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia) ya da Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu, 20 Ocak 1975 tarihinde kurulan bir terör örgütü. Yakın tarihimiz içinde yer almasına rağmen, halkımızın büyük çoğunluğu tarafından çok fazla tanınmayan bir örgüt bu.

Oysa aktif olduğu dönemde, başta diplomatlarımız olmak üzere, onlarca insanımızın ölümüne ya da yaralanmasına sebep olmuş ASALA. Aynı dönemde eylemler yapan ve 29 Mayıs 1977 tarihinde İstanbul Yeşilköy Havaalanı ile Sirkeci Garına bombalı saldırı düzenleyerek 4 kişinin ölümüne, 31 kişinin de yaralanmasına sebep olan, ‘Aşırı Ermeni Hareketi Örgütü; Brüksel’de bombalı saldırı yapan ‘Ermeni Yeni Direnişi Örgütü’ ve Londra’da bir Türk bankasını bombalayan ‘Ermeni Soykırım Adalet Komandoları’ gibi başka yapılar olsa da; ASALA 1985’e kadar en aktif terör örgütü olarak sansasyonel eylemlere imza atmış.

Örgüt sadece Sovyetlerden ve Doğu bloğu ülkelerinden yardım almamış; her daim dostumuz(!) batı ülkeleri de; ASALA’ya üs, eğitim, lojistik ve propaganda desteği konusunda gerekli kolaylıkları sağlamışlar. Unutmadan eklemem gerekir ki, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi yardımlar konusunda daha cevval, atakan davranmayı uygun görmüş o dönemde.

Amerika’dan Sidney’e, Beyrut’tan Atina’ya kadar her yerde onlarca diplomatımızı öldüren bu örgüt, MİT’in yaptırmış olduğu karşı operasyonlarla, aktif eylemlerini 1985’te sonlandırmış ve kısa süre sonra da her şey unutulup gitmiş. Bugünlerde bırakın ASALA’dan bahsetmeyi, ASALA’yı bilen genç bulmak bile neredeyse imkânsız. Elbette bu konuda halkımızın bir suçu yok; zira ülkemizde yaşanan siyasal, ahlaki, kültürel çürüme ve örgütsüzlük, doğal olarak ‘hafıza kaybı’ yaratıyor toplumumuzda. Dünü bilmeyince; bugünü anlayıp, yarını yorumlamak yeteneğimizi de kaybediyoruz elbette. Hatta sonucun sebebe bağlı olduğu gerçeğini unutup, sebepsiz sonuçlar peşine düşüyoruz her önümüze çıkan sorunda. Geçmişten ders alıp, doğruyu bulmamız imkânsızlaşıyor, çünkü geçmişi hiç bilmiyoruz ve bilgiyi de depolayamıyoruz yarınlar için. Böylece, tam da dış ve iç egemenlerin istediği gibi; itaatkâr, sorgulamayan, yönlendirilmeye açık yığınlar haline dönüşüyoruz.

Bugün, hafızası sağlam çalışan Ermeni kökenli bir vatanseveri, Artin Penik’i hatırlatmak istiyorum hepimize.

ASALA teröristleri, 7 Ağustos 1982 tarihinde, Ankara Esenboğa Havaalanına silahlı ve bombalı saldırı düzenleyerek ve katliam yapıyorlar. Otomatik silahlarla ve bombalarla 3’u emniyet görevlisi toplam 9 kişiyi öldürüp, 78 kişiyi de yaralıyorlar. İstanbul’da yaşayan terzi Artin Penik, 10 Ağustos tarihinde katliamdan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, kendini Taksim’de ateşe veriyor. Tüm vücudu ağır derecede yanan Artin Penik kaldırıldığı hastanede, acılar içinde yaşam için direnirken şu sözleri söylüyor “Bütün dünyaya mesajım birleşsinler. Bir gün bunlar (teröristler) öyle bir hortlayacak ki, inanın hepsi, bütün hükümetler bunların altından zor çıkacak. Ben 23 sene Avrupa’da gezdim, Amerika’ya gittim. Bunları biliyorum ben. Onun için artık tahammülüm kalmadı. Bunlara bir ibret olsun diye, bunlar artık vazgeçsinler dedim.
Bakın samimi söylüyorum size: ‘Bu emperyalistlerin oyunudur.’ Kalkınan Türkiye’yi istemiyorlar. Türkiye’yi harbe sokmak istiyorlar. Gayeleri Ermenileri (Türkiye’deki) rahatsız ettirmek… Dünya kamuoyuna Türkiye’yi kötülemek… Bütün dünya hükümetlerine rica ediyorum. Bakın yine gözümü kırpmadan intihar ederim.

Bakın kararımı bir saniyede değiştirdim. Fransız Konsolosluğu’nun önünde yapacaktım, çünkü bunlarla başlandı. Eğer bunlar (Fransızlar) o zaman bu terbiyesizlere cezalarını vermiş olsaydı, bu kadar şımarmayacaklardı. Bir oy avcılığı için buna göz yumdular ve bu hale getirdiler. Orada intihar ediyordum sonra şöyle düşündüm, dedim ki; ‘Zaten bunları (ASALA’yı) tutuyorlar.’ Daha kötü olur diye vazgeçtim. Ordan geçtim gittim. Atatürk’ün huzurunda, çok ama çok sevdiğim Atatürk’ün uğrunda, intihar etmek istedim. Yine de yapabilirim hiç gözümü yummam. Kimseye danışmadan, kendi kendime karar verdim ve bu işi yaptım. Vatanım uğruna her şeyi yaparım.(…) Bu vatanım için, milletim için… Kardeş gibi yaşıyoruz biz. Türk milletine sabırlar dilerim.”

Bu sözleri söyledikten sonra, tamamı yanmış vücudunun acılarına daha fazla direnemeyerek, 15 Ağustos günü yaşama veda ediyor. Artin Penik belki ilk defa duyduğumuz bir Ermeni yurttaşımız. Artin Penik Anadolu’nun binlerce yıllık dostluk, kardeşlik coğrafyası olduğunun ispatı. O canından çok sevmiş Türk milletini ve ülkesini. Acılar içinde kıvranırken bile ağzından çıkan sözler kendisiyle ilgili değil ülkesiyle, halkıyla ilgili.

Ama ne yazık ki, Artin Penik’i unuttuk. ASALA’yı unuttuk. Sidney’de öldürülen Şarık Arıkyan’ı, Engin Sever’i unuttuk. Terörün ardındaki ‘Emperyalist’ niyetleri unuttuk. Sevr’i, işgal edilen İstanbul’u, Çanakkale’de yatan bir nesli, yedi düvele meydan okuyan Mustafa Kemal’i unuttuk. Geçmişle bağımızı kopardık, sebepsiz sonuçlara inandırıldık. Ve simdi yine, yeni yalanlarına kanıyoruz egemenlerin. Yine gerçeği unutup, sıkıyoruz yumruklarımızı kendi insanımıza.

Eğer başlamazsak yeniden düşünmeye, yeniden hatırlamazsak halkımızın gücünü; boyun bükerek değil, başkaldırarak dönüştürebileceğimizi inandıramazsak ülkemizi, yürekli Artin’in dediği gibi “ Sabırlar dilerim Türk milletine.”



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 6 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

phoenix { 26 Haziran 2009 20:25:41 }
bu yazından dolayı sana çok teşekkür ediyorum tayfun abi.bence moiz kohende türkiyede yaşamış bu konudaki önemli örneklerden.türk insanının en büyük sorunu köylülüktür.köylülüğü rencide ettiğim falan anlaşılmasın sonuçta hepimizin köy ,kasaba benzeri yerleşim birimlerinde yaşamış mutlaka ataları vardır.sorun o köylü zihniyeti...çünkü köylü istesede içerisinde yeterince demokrat ve aydın olamaz.hep kendini sınırlandırır.valla tayfun abi yazıyorsun ediyorusn,herkeste yazıp çiziyor ama olan birşey yok.yani o yüzde bilmem kaç yine bütün çabaları boşa çıkarıyor.bu ülkede ne zaman sosyal demokrat zihniyet tam manasıyla yerleşecek,karşılıklı saygı sevgi,uzlaşma kültürü olacak bilmiyorum.sokağa çıktığım hergün umutsuzluğa düşüyorum.Tam Bağımsız Türkiye'yi umarım hayata gözlerimi kapamadan görebilirim.Saygılarımla...
fatihcan { 22 Haziran 2009 13:25:18 }
Ermeni asıllı yurttaşımızın göstermiş olduğu duyarlılığı maalesef bende dahil şu anda hiç birimiz yapamıyoruz.Çünkü toplum olarak karşı durma, kabul etmeme ve sorgulama yeteneğimizi kaybettik.Yazıda belirttiğiniz temennileri iç çekerek okumaktan maalesef ileri gidemiyorum.Çünkü cidden toplum olarak o kadar yozlaştık ve durağan hale geldik ki.
Son zamanda yapılan iktidar yanlısı ve karşı duruş hareketleri bile ezber bir toplum olduğumuzun işaretleri.Bunun başlangıcı ve kırılma noktası ise 1980 darbesi.Tsk bu darbeyi yaptığında cidden ülke karışık haldeydi, bunu kabul ediyorum.Fakat anlamadığım nokta bir gecede bu olaylar nasıl bitti ve bir nesile nasıl bu kadar kolay bir şekilde, ülkenin geleceği düşünülmeden acımadan kıyıldı.Kim ne derse desin benim düşüncem 1980''de bu ülke tarihinden kopartılıp çeşitli yollarla öldürülen ya da yok edilen ruhlar dolaşıyor bugünlerde ülkemin üstünde.
Demokrasi çığlıkları atılırken güzel ülkemde bekliyorlar birinin belki adı geçer bir sohbette bir toplantıda bir yazı dizisinde ve şöyle söylenir arkalarından bu ülke için bu halk özgürlük için bu insanlar kendine acımamıştı diye.Ama olmuyor bu insanların hepsi şu anda unutuldu ya da hatırlanmak istemiyor.
   Şu anki zaman için demokrasi ve özgürlük bayrağına sarılanlar ne yazıkki 1980 darbesinde köşesinde oturup sesini çıkarmayanlardır.O zaman ses çıkarmayanlar kendisine darbe yapılamak istendiğini ve mazlum olduğunu söylerken bu esnada kötü giden bir ekonominin, kadrolaşmanın, yozlaşmanın, yolsuzluğun ve yoksulluğun, uyguladıkları Amerikan politikalarının bir nebze olsun unutulmasından o kadar mutlularki.
Son dönemde bir sohbette edindiği bazı şeyler Akp içindeki hareketi daha iyi anlalama yardımcı oluyor gibi.Belki bazılarımız bunu daha önceden biliyor olabiliriz ama ben daha yeni farkına vardım.Olayda şu; şu anki iktidar yani Akp Osmanlıyı yeniden diriltmeye çalışıyor.Amerika''da Osmanlının canlanması için yardımcı oluyor.Keza bu bölgede Amerika artık barış istiyor.Osmanlı döneminde bütün toplumlar adalet altında ve huzurlu yaşamışlar şimdi tüm bölge ülkeleri bu huzuru ve adaleti arıyormuş.
Şu anda Akp''ye karşı çıkan Cumhuriyetçiler ve Ergenekoncularda İttihat ve Terakki hareketinin uzantılarıymış ve onlarlada mücadele ediyormuş.
Ben pes dedim bu yorum ve konuşmalara.Amerika-Barış, Ortadoğu-Huzur, Petrol-Eşitlik.Kararı size bırakıyorum.Ama kanımca paranın dönüşeceği zenginliklere sahip olanlar yoksul ve fakir ülkeler asla rahat ve huzurlu olamaz.
a.teldegezer { 21 Haziran 2009 14:15:37 }
Artin Penik yabanci degil Turkiye Cumhuriyeti vatandasidir. Turkiye Vatandaslik uzerine kurulmustur.

Din uzerine degil.

Artin Penik in yada digerlerinin Ermeni,rum kulturunden gelmesi onun bu topraklara ve Cumhuriyete bagliligini azaltmaz yada supheye dusurmez.
ibrahim { 21 Haziran 2009 13:36:25 }
bu yabanci asilli insanlar bizim vatanimizi bizden iyi savunuyorlar... bizimkiler 3 kurusa memleketini de satacak konuma geldiler inanclarini da..

Italyan bir kadin Fasizmin dogus yeri olan Italyada cikiyor diyor ki "Turk'um ve muslumanim".. kadina gazeteciler soruyorlar.. fasist italyanlardan korkmuyor musunuz? ve kadin cevap veriyor..
"Atam Fatih kadar cesurum"... size sorarim kac tane Turk asilli oldugu iddia edilen Turk'un kalbinde ve aklinda bu zihniyet var..
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git