A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Çukurova Ödülü Nihat Ziyalan'ın.

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 4 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 01 Nisan 2009 11:23:01

3. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri kapsamında bu yıl ilk kez verilen "Çukurova Ödülü"nün ilk sahibi Çukurovalı Şair-Yazar, Eski Sinema Oyuncusu Nihat Ziyalan oldu. Avustralya'da, Sidney'de yaşayan Nihat Ziyalan, ödülün sembolü olan Çukurova ve Toroslar'a özgü kültlere çağrışımlarla yüklü heykelciğin de ilk sahibi oldu.

Ödül Neden Nihat Ziyalan'a Verildi?

"Çukurova Ödülü"nün Nihat Ziyalan'a verilmesinin gerekçesi, Etkinlik Eşgüdüm Kurulu üyeleri Çetin Yiğenoğlu, Mehmet Karasu ve Ziya Aykın'dan oluşan Seçici Kurul tarafından şöyle açıklandı:
"Dünyada yaklaşık 5500 dolayında dil bulunmaktadır... Bunlardan 2 bini aktif ve yaşıyor olmasına karşın, kimi disiplinlere göre her yıl, kimine göre her ay, kimine göre ise her hafta bir dilin ölmekte olduğu bildirilmektedir... Bunun yanı sıra dünyamız her konuda tek tipleştirme, kültürel erozyona uğrama tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır... Seçici Kurulumuz "Kültürler sanat köprüsü üzerinde yaşar ve yarınlara aktarılır" anlayışından hareket ederek bu ilk ödülü Sidney'de yaşamasına karşın, yazıları, şiirleri, öykü ve romanlarıyla Avustralya'da kurduğu Çukurova dünyasından Çukurova ekinine katkılarına karşılık Nihat Ziyalan'a vermeyi uygun bulmuştur."
 
Çukurova Ödülü'nün Gerekçesi
 
Uluslararası Çukurova Sanat Günleri kapsamında, bundan böyle “Çukurova Ödülü” adıyla bir ödül verilecektir. İlk kez 24 Nisan 2009 tarihinde verilecek ödül, özendirme ya da başarı ödülü değil, bir değerlendirme ödülüdür. Ödül, özel anlamda “barış ödülü” olarak da değerlendirilmelidir...
 
Çukurova, neolitik dönemden bu yana, Afrika-Ortadoğu-Anadolu, Sümer-Babil-Hatti-Hurri-Hitit-Anadolu, Uzakdoğu-Doğu Akdeniz-Grek-Latin dünyası arasında bir kültürel köprü, bir geçiş noktası olmuştur. Günümüzde, dünyada özgün geçmişe sahip ender bölgelerin başında gelen Çukurova’nın komşusu, kültürel kimliğinin bir parçası Doğu Akdeniz’in güney kıyılarından Irak’a Ortadoğu yer yer kan ve gözyaşına boğulmuş, bölgenin Transkafkaslardan Kafkaslar’a, Ortaasya’ya dek uzanan kısmı ise küresel emperyalizmin saldırı tehdidi altında inlemeye başlamıştır...
 
Bunun yanı sıra, Adana ve İskenderun kıyılarının öne çıktığı yeni bir yatırım ve ekonomik yapılanma programıyla Çukurova dünyanın yakın gelecekteki önemli çekim merkezi olmaya aday konuma gelmiştir. Bölgemiz adına olumlu karşılanması gereken bu durum bile, “kan içen topraklar” diye bilinen bölgemizde “kan, gözyaşı ve barut kokusuna yeni gerekçe yapılabilir mi” kaygısına yol açmaktadır. İşte, bu gelişmeler, Ortadoğu ve bölge insanını her zamankinden daha çok barışa gereksindirmektedir.
 
Bu gerçeklikler karşısında, ilerici, aydınlanmacı, emekten yana tavır koyan, insan onuru ve sevgisi aksı üzerinde yürüyen etkinliğimizin temel felsefesi tek sözcükle “barış” olarak seçilmiştir...
 
“Çukurova Ödülü” sinemadan tiyatroya, resimden müziğe, şiirden romana, makaleden fıkraya, röportaja, çeşitli alanlarda eser sahibi sanatçı, akademisyen, gazeteci, yazar, kültür-sanat, bilim ve edebiyat alanlarında emek ve ürün veren, kültür ve sanatla uğraşan, Çukurova'yı tanıtan, yücelten, bunu yaparken de Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'ya barış tohumları eken insanlara, tüzel kişilere verilir.
 
Ödülün değerlendirmesi, Çukurova'da Sanat Girişimi yönetimince yapılır ve her yıl etkinlik tarihinden en az 15 gün önce basın-yayın ve iletişim araçları aracılığıyla açıklanır...
 
Ödüle değer görülen kişiye/kuruluşa bu amaçla hazırlanmış özel bir plaket verilir.
 
Çukurova'da Sanat Girişimi
 
 
 
 
Nihat Ziyalan'ın Yaşam Öyküsü                                                                   
 
Sevgili Atatürkümüzün öldüğü yıl Adana’da doğdum.
 
Çocukluğum seferberlik yıllarına rastlar.  Askerdeki babamın yolunu gözlerken; yanyana on iki evden oluşan Dingin Avlusu’ndaki hayat mektebi, kişiliğimin temelini oluşturur.  Çeşitli kentlerden göç ederek Çukurova’da kendilerine gelecek arayan bu insanlardan, arkamızda Kurtuluş Savaşı’nın rüzgarıyla komşuculuğu, paylaşmayı, dayanışmayı  ve insanlığı öğrendim.
 
Şalgamcı Konyalı diye anılan Çerkes babamın, bir Kürt güzeli olan anamın, yoksulluk karşısında ezilmemek için verdikleri namuslu çaba, bana ve kardeşlerime  hayatımızın yol haritasını çizmiştir.
 
Öğretmenim Vedat Bey’den okuyup yazmayı, İstiklal Marşı’nı her sabah kemanıyla çalan Ferit Kumbaracı’dan vatan-bayrak sevgisini öğrendiğim  II. İnönü İlkokulunda  çocukluk aşkım Ayçelen’i de buldum.
 
Tepebağ Ortaokulu’ndaki Türkçe öğretmenim Agâh Önen beni okumaya-yazmaya yönlendiren kişi oldu. Düzenlediği münazaralarla bilincimizi geliştirir,  tartışmamızı sağladığı kitaplarla öğrenciliğimizi renklendirirdi.  İşte o günlerde Sait Fak’in, Orhan Veli’nin ve Nazım Hikmet’in yapıtlarıyla tanıştım.
 
Ortaokulu bitirdiğim sıra ilkgençlik arkadaşlığının keyfini çıkarmaya başladım. Yılmaz Pütün (sonradan Güney),  Özdemir İnce, Demirtaş Ceyhun, Ülkü Tamer ve daha niceleri.
Lise edebiyat öğretmenim Enver Mücen efsane yazarımız Yaşar Kemal’in arkadaşıydı. Alman eğitimiyle yetişmiş olan öğretmenim klasik yapıtları okumam için beni yönlendirmişti.  O sıralarda okuduğum Kafka’nın Değişim’ini, Vedat Günyol’un Yeni Ufuklar’ında,  Cemil Sait Barlas’ın  Pazarpostası’nda çıkan şiirlerimi kendisiyle tartıştığım günleri sevgiyle anıyorum. 
 
Öğretmenlerimin üstümde emeği çoktur.
 
Liseyi terkedip yaşımı büyüterek askere gittim.  İzinde, şimdi Amerika’da yaşayan  oğlumun annesiyle Zonguldak’ta evlendim. Askerlik dönüşü Adana Şehir Tiyatrosu’na girdim.
 
Şairlikle tiyatroculuk birlikte giderken Adana Şehir Tiyatrosu kapandı.  Bu sıra Ankara Sanat Tiyatrosu’nun yönetmeni Asaf Çiyiltepe  telefonla arayarak beni kadrosuna aldığını söyledi. Böylece Ankara günlerim başlamış oldu.
 
Ankara’da tanıdığım sanatçılar bana çok şey katmıştır. Onları burada yazmaya kalksam sayfalar yetmez.
 
Orhan Kemal’in 72. Koğuş’unda Tavukçu’yu oynarken o sıra Yeşilçam’da Çirkin Kıral diye ünlenen kankardeşim Yılmaz Güney, tiyatroyu bırakarak sinemaya geçmemi isteyince onu kıramadım.
 
Yılmaz’la birçok filmde birlikte oynadım. Yeşilçam ekmek paramı kazandığım on üç yıllık bir okuldur benim için. Seks filmlerinin çıkmasıyla bu okul kapandı ve
 
Avustralya’ya göçmek zorunda kaldım.
 
İngilizce konuşulan bu ülkede anadilim, vatan, bayrak sevgisi  ve  otuz yılımın Adanası tek dayanağım oldu.
 
Çeşitli sanat dergilerinde yapıtlarım çıkıyor.  Göçmenlikte ürettiğim iki şiir, iki öykü, iki romanımı çoğaltmak için uğraş veriyorum.
 
Sydney’in Blacktown semti nde tam bir Adanalı gibi yaşıyor,  çırak ruhuyla edebiyat çalışıyorum.
 
Nihat   Ziyalan
 
 
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Ali B. { 06 Nisan 2009 09:14:22 }
Nihat Ziyalan'in,

Tomurcuk Sevdasini bir dostum yolladi da okudum. Siirler o kadar guzeldi ki, tadi damagimda kaldi. Sonra o dostuma rica ettim Nihat Ziyalan'in butun kitaplarini okumam icin bana yolladi.

Dostum sansli, her bir kitap adina imzalanmis. Kitaplari okuduktan sonra hepsini tek tek geri aldi.   

Gec bile verilmis bir odul.

Bu toplum da burda boyle bir odulu Nihat Ziyalan'a vermeliydi. Ama ne yazarlarimizin, ne sanatcilarimizin kiymetini bilen yok.

Tek bildigimiz, elestirmek!

Tebrikler Nihat Ziyalan..

aydan { 02 Nisan 2009 12:00:01 }
Canim siir babam,sizi candan kutlar.yapitlarinizla daha cok oduller almanizi dileriz.
aykut yazgan { 02 Nisan 2009 08:35:15 }
sevgili nihat usta,
okumaktan büyük keyif aldığım bir yazar olarak çukurova için, ama en çok türkiye için sana layık görülen ödülün de ötesinde seni kutlarım.
nevin hirik { 01 Nisan 2009 11:53:41 }
Sevgili Nihat abi,

Insanin geldigi topraklardan, Cukurova' dan boyle bir odule layik gorulmesi kimbilir ne guzel bir duygudur.

Ne kadar gurur duysan yeridir.

Tebrik ederim.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git