|
|
Fazıl SayKategori: Kültür/Sanat | 3 Yorum | 29 Mart 2009 09:22:43 Bir yürek sancısı gibi. Yine aynı şeyi yaşattılar Fazıl Say'a! Milli Eğitim Bakanımızdan sonra, şimdi de Kültür Bakanımız Fazıl Say'a Kültür dersi verdi. Fazıl Say'a! Diyalog kelimesi şimdilerde üstümüze karabasan gibi çökse de kelime anlamıyla, çok şey ifade ediyor.
Fazıl Say, 2008 Avrupa Topluluğu Kültürler arası diyaloğunun büyük elçisi. Avrupa ve Türk Kültürü diyalog çalışmalarında yüz akımız. Öyle bangır bangır, benim Kültürüm hepinizden güzel diye bir dangalak cengaverlikle ortaya çıkıp, Kültür adına abuk sabuk işler yapan bir adam değil. Türk Kültürünü, Türkiye’nin öz Kültürünü içimizde ukte gibi kalan bir çağdaşlıkla, sanatın en yüksek mertebesinde anlatan bir sanatçı. Aşık Veysel gibi bir ozanın eserlerini biz bile doğru düzgün bilmezken, ona bu vatanı dar eden, bunu da vatanseverlik adı altında yapan Kültür fukaralarına rağmen, uykularını kaçıran yürek sancılarına rağmen, KARA TOPRAK ile Aşık Veysel’ in adını Avrupa’da piyanonun tuşlarıyla tarihe yazan adam Fazıl Say.. Kara Toprak bestesi gerçek bir sanat eseri. Bir şahaser! Picasso’nun Guernica’sı, Kara Toprak ! Tartışılamaz! Adama gülerler! Siz ister anlayın, ister anlamayın. Anlayabilmeniz çok iyi olurdu ama, anlamıyor olmanız gerçekten hiç bir şey ifade etmiyor. Eser ortada çünkü! Eserin adı: Fazıl Say! Her dinlediğimde aynı şeyi hissediyorum. Toprağın gücünü, kucaklayaşını, uyanışını, Sadakatini.. Toprağı toprak eden değerleri yani! Bizim toprağımız! Evrensel değerlerin en zirvedeki sanat anlayışıyla! Aşık Veysel’i piyano ile bir İngiliz'e, bir Japon’a anlatan adam Fazıl Say! Siz kelimelerle bile anlatamazken, o piyanonun tuşlarıyla anlatıyor! “Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sadık yarım karatopraktır Beyhude dolandım, boşa yoruldum Benim sadık yarım karatopraktır! … Herkim olursa bu sırra mazhar Dünyaya bırakır ölmez bir eser Gün gelir veysel'i bağrına basar Benim sadık yarım kara topraktır…” Milli Eğitim Bakanımız çıktı Fazıl Say’ın, müzik eğitimi ile ilgili söylediklerinden dolayı onu mahkemeye vereceğini söyledi, sonra vazgeçti falan.. İnsan utanıyor, o kara toprağın altına yatası geliyor! Bu gün dünyanın en kaliteli klasik muzik okulları Fazıl Say’ın ağzının içine bakıyor, bu adam ne diyecek diye. Fazıl Say sıradan bir sanatçı değil. O bir dahi! Bunu göremediğiniz için ne kadar da üzülsem , artık biliyorum ki bunun tek sorumlusu siz değilsiniz. Yıllarca uygulanan yanlış politikalar.. 12 Eylülden sonra harıl harıl açılan imam hatip okulları yerine çağdaş sanat eğitimini hedeflemiş okullar açılsaydı gibi fantazilere de kapılmıyor değilim malesef ! Bu kadar imam degil de , sanatçı olsaydı bu toplumda! Kısacası ve en acısı, Fazıl Say gibi bir sanatçıya sahip olmanın ne anlama geldiğini anlayan adam yok Milli Eğitim kadrolarında. Kültür Bakanlığı kadrolarında. En vahim olan konu bu aslında. Bu yuzden Fazıl Say gibi bir sanatçıya sahip olmanın ne anlama geldiğini bir çok insan bilmiyor. Umursamıyor da. Fazıl Say’ın 2 Temmuz orotoryosunu sansürleyen, Metin Altıok orotoryasını sansürleyenlerin altından hep aynı isimler, aynı odaklar çıkıyor. Konu sanat olunca, bunlar kadar herşeyin altından çıkan da görülmüş şey değil! Fazıl Say ‘ın 2 Temmuz için yaptığı çalışmaların, her ne sebeple olursa olsun engellenmesi, sansüre uğratılması, abuk sabuk sebepler çıkartılarak ateş ve acıyı anlatan görüntülerin kaldırılması … Kelimenin tek anlamıyla REZALET! Bir ülkenin Kültür Bakanının Fazıl Say gibi bir sanatçıyla polemiğe girmesi ise İNTİHAR! Telafi edilemez acılarımıza, bir yürekli adam çıkıyor! size rağmen bir şeyler yapmak istiyor, ama olmuyor, olamıyor. Kalbine demiri soktugunuz bu adamın adı: Fazıl Say! Bu toprağın piyano tuşlarındaki sesi! Dünyanın en iyi piyanistlerinden biri! Hükümetler gelip geçer, Fazıl Say gibisi dünyaya kolay kolay gelmez, Gelmiş ama garibim yanlış ülkede gelmiş diyesi geliyor insanın. Ama diyemiyorum, çünkü başka topraklara tercih etmeyecek kadar çok seviyor bu toprakları o ! Bu kara toprakları! Herkim olursa bu sırra mazhar Dünyaya bırakır ölmez bir eser.. Fazıl Say o sırra mazhar olmuş, bıraktığı eserler dünyaya mal olmuş bir sanatçı. Bir gün hepimiz ölüp gideceğiz. Fazıl Say yasayacak, Aşık Veysel’in yaşadıgı gibi .. Sanatçıların dünyaları farklı, o dünya bazen çok hızlı dönüyor, bazen duruyor, dönmüyor… İsyan etti Fazıl Say; durdurun dünyayı inecek var ! dedi. Yormayın! Yıpratmayın! En çok da bıktırmayın! Küstürmeyin! Tutun nefesinizi! Susun konuşmayın! Piyano konuşsun! Fazıl’in öpülesi elleri konuşsun! Nevin Hirik 27 Mart 2009, Melbourne
YorumlarAli B.
{ 06 Nisan 2009 08:39:10 }
"Bilim ve sanat, bir kusun iki kanadi gibidir.
Bu iki kanadi kullanabilen toplumlar ucar ve ozgur olurlar. Ucamayanlar ise Tavuk olur. Tavuk toplum onune atilan bir avuc yemi gagalarken, arkadan yumurtalarinin alindiginin farkinda bile olmaz." Sunay Akin Diger yazilarini da okudum. Ayni fircan gibi. Dusuncelerini, korkusuzca, Durustce yazmis olman bile senin nasil bir sanatci oldugunu gosteriyor. Resim yap, yazi yaz, dusun, elestir .. Ki baskalari gibi onune her atilani yiyen tavuk olma kizim.. Ozgur ol.. En icten sevgilerimle. sultan
{ 01 Nisan 2009 06:20:38 }
Sag ol. beynine, yuregine eline saglik
Ali Asker
{ 31 Mart 2009 23:13:27 }
Sevgili Nevin,
Diğer Sayfalar: 1. Fazil Say''la ilgili yazın tesadüfen okudum. Daha doğrusu ''ayorum''u tesadüfen buldum. Eline sağlık söylemek isteyipte bir türlü zaman, zemin bulamadığımız duygularımızı aktarmışsın. ''Kara Toprak''ı dinleyemedim ama Fazıl Say''dan ''Nazım''ı dinledikçe bu çapta bir sanatçının hemşehrisi olmak beni çocuklar gibi sevindirmekte... Sıcacık selamlarımla Ali
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|