Modern insan nasıl 'Homo automobilus'a Modern bireyin 'otomobil-insan'a (Homo automobilus) dönüşümünü National Geographic dergisinde bir yıl boyu yayımlanan motorlu taşıt reklamları üstünden araştıran Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Serpil Aygün Cengiz, 2.5 yıllık çalışmasını 'Modernizm, Otomobil Kültürü ve Reklam' kitabında topladı.
Reklamlarda otomobil üzerinden sunulan ‘ideal modern birey’in erkek olduğunu, yani modernliğin erkek egemenliği savunduğunu ifade eden Cengiz, “Kadınlar ya sürücünün yanında oturuyor, arkada çocuk var ya da aracın dışında hayran hayran bakıyor. Kadın sürücü değil, seyirci. Çünkü ideal modern özne erkek olmalı!” diyor.
Araçlara cinsiyet atfedildiğini, erkeklerin genelde arabalarına ‘Kızım’ dediğini anımsatan Cengiz, “Erkeklerce arabanın kadın olarak görülmesi, ideolojide ‘ideal birlikteliğin’ kadın-erkek birlikteliği olarak sunulmasından olabilir. Otomobil alan erkek ideal eşine, birlikteliğe ulaşıyor” diye konuşuyor.
Reklamlarda otomobillerin ‘herkese tepeden bakan, akıllı, kusursuz, eşsiz’ gibi ifadelerle tanımlandığını anlatan Cengiz, böylece bir ‘tanrısallaştırma ve idealizm’ yaratıldığını savunarak, “Otomobil normalde yolda gider ama reklamlarda boşlukta ve hep sayfada yukarıda gösteriliyor, tıpkı Rönesans resimlerinde insanların aşağıda, tanrısal olan meleklerin yukarıda resmedilmesi gibi... Bir de otomobil genelde parlak gri, bu da tanrısallığa gönderme. Dinlerde ve mitolojide parlak olmak Tanrı’nın simgelerinden biri. Mesela bir reklamda otomobilden bahsederken ‘O’ zamirinden sonra kesme işareti var. Bu, bir tek Tanrı için kullanılır. Bir reklamda otomobil önünde deniz açılıyor ve Tevrat’tan alıntı var, otomobil Musa peygamber yerine geçmiş” diye anlatıyor.
Cengiz ayrıca reklamlarda otomobillerin insansılaştırıldığını vurguluyor. “Reklamların yüzde 77’sinde otomobil yollarda kendi başına giderken gösteriliyor” diyen Cengiz, “Bu çok anlamlı, çünkü artık otomobil insanlaştığı için ayrıca insana gerek yok” diyor.
Artık günlük yaşamda da otomobilin içine giren insanın, aracıyla simbiyotik bir yaşama başladığını belirten Cengiz, şöyle devam ediyor: “Sinir sistemi yerine frenler, derisi yerine de otomobilin dış yüzeyi geçer. Bu melez varlık için dikiz aynaları artık uzuvlarından biridir. Artık ne sadece otomobil, ne sadece insan var, otomobil-insan var.”
Kitaptan derlenen ilginç notlarsa şöyle: Otomobil isimleri ideolojik seçiliyor. Örneğin ‘Jeep’, Temel Reis çizgi filminde duvarlardan geçen bir karakterin adı. Grand Cherokee, Amerikan yerli halkının ismi. Clio Yunan mitolojisindeki esin perilerinden birinin adı. Reklamların yüzde 70’i otomobil kültürünü olumlayan/yeniden üreten reklamlar. Kalan yüzde 30’un içinde de çoğu zaman otomobil kültürüyle ilgili unsurlar kullanılıyor. Otomobille kişisel ilişki kuran çeşitli yaş ve meslek gruplarından kişilerle yapılan bir araştırmada da otomobilin sahibi tarafından özel bir ad takılarak insan-biçimselleştirildiği, ona kişilik yakıştırıldığı ve cinsiyet verildiği’ ortaya çıktı.
Yrd. Doç. Dr. Serpil Aygün Cengiz’in kişisel web sitesi: http://www.e-adeodatus.com