|
|
Beyazla aralanan sonsuzluk... Biz/BisKategori: Sergi | 4 Yorum | Yazan: Akasya Kansu | 14 Şubat 2009 11:22:45 Hayatımda tanıdığıma çok memnun olduğum; çevresindekileri sarıp sarmalayan, göstermeden koruyan, usulca yönlendiren iki insandan biri Cemil Eren'e...
Cemil Amca'yla ve resimleriyle ilk buluştuğumda çok küçüktüm... Çayyolun’daki atölyesinde bir sergi açmıştı. Demir kapıyı sarmaşıklar kaplamıştı. Kardeşimle merdivenlerden inip bir avluya çıkmıştık. Küçük bir havuz vardı... İçinde koyu kırmızı gül yaprakları serpilmişti. Merdivenin sarmaşıklarla birlikte inmesi, koyu kırmızı gül yapraklarının yüzüşü bütün o romantik haliyle beni çok etkilemişti. Ama içeride karşıma çıkacaklardan haberim yoktu.. Atölyenin her yeri resimlerle süslüydü. Hepsinde bilmediğimiz hikayeler gizliydi… Ancak her biri isteyerek, hissedilerek hayattan alınıp, tabloya dökülmüştü. Büyük geniş Bodrum kapıları, kuşlar, beyazla aralanan sonsuzluk... Kardeşim gelmemişti. Bu sefer tektim. Yavaşça ileri gittim. Salonun özelliğinden olsa gerek oval bir köşede tavandan sızan ışık tablonun tam üstüne vuruyordu usulca… Tabloda iki bembeyaz güvercin vardı. Biri diğerine doğru boynunu eymiş diğeri ona sokuluyordu. Tablonun tam önünde çok açık yeşil renkli, beyaz ayaklı bir çiçek duruyordu... Sonra biraz geriye gittim güvercinlerin beyazlığını, yukarıdan vuran güneşi, çiçeğin yeşilliğini tekrar izledim... Takıldım kaldım… Biz/ Bis sergisi ile Eren ailesi 7. kez sanatseverlerle buluştu. Barış Eren ‘in soyut resimleri, Zeynep Eren ‘in Tombul Kadınları, Cemil Eren ‘in beyaz martıları ve ağ toplayan balıkçıları vardı. Zeynep Eren ‘le heyecanlı ama mutlu gözüküyordu. “Her sergide heyecanlanıyoruz tabi” dedi. Aksine Zeynep Eren ‘in “Tombul Kadınları” uzanmış yatıyorlardı rahat rahat. Sonra kalabalıkta yine yalnız kaldım..Bu sefer üst kattaydım. Barış Eren ‘in soyut resimleri sıralanmıştı. İçlerinden birini çözmeye o kadar uğraştım ki.. Yaparken ne düşündüğünü o kadar merak ettim ki... Aslında soyut resimlerin çoğunu eleştirmen dahi çözemez. Bazen çözdüklerini sanırlar. Ancak kapının kilidi ressamdadır. İlk baktığımda odalar gördüm..Her odada başka karakterler... Her biri başka başka odalara kapatılmış mizaçlar… İkincisinde düşündüm ki aslında odalardan çok zamana göre tavırlar vardı. Ya da koşullar göre takınılan tavırlar. Yıllar önce beyaz güvercinlere takıldığım gibi takıldım, uzun uzun baktım... Kalabalığa geri döndüm. Biz /Bis sergisi Şubat ayının sonuna kadar Erenus Sanat Galerisinde sergilenmeye devam edecek… Sergi, yoğun alkışlar ve beğeniler nedeniyle tekrar selam vermeye, bise çıkan Eren ailesini görme şansına sahip olan Ankara’lıları bekliyor..
Yorumlarnazan rana alhan
{ 21 Şubat 2009 15:40:16 }
sevgili Eren"leri bu sergi sebebiyle tanısmadığım
halde bu sergi sebebiyle hissettiğim duyguların anlatımı çok zor. Heyecanla hergün geldğim galeride her geçen gün ayrı mir mutluluk vardı bende. Bitmesini istemediğim ayrılmak istemediğim beyazlar , tutkulu ve mutlu kadıınlar , heyecanla seyrettiğim figürlerin dansını seyrederek geçirdiğim üç hafta sona erdi. Görüsmek üzere.. Teşekkürler sevgili "Cemil Eren -Zeynep Eren- Barış Eren.." cemil eren
{ 20 Şubat 2009 15:16:44 }
sevgili akasya
o kadar guzel anlatmıssın kı ilk sergime gelisini o gunu anumsayıp ozlemle andim. Evet atelyemin terası altinsa bir kucuk havuz yaptirmistim.bahcemden kopardigim gul yapraklari yuzerdi suyun yuzunde... seni oylesine etkiledigine memnun oldum...o gunler de gecti, yasam elimixden ucup gidiyor, geriye kalan guzel duyguların anisi... Yazina harika bir baslik koymussun. cok sevdim. hele benim icin yazdiklarin beni cok duygulandirdi sana cok tesekkur ederim. seni cok kucukken tanşdşm. bir sure gorusmedik. sonra buyuk babani adina verilen odul toreninde konusmani dinleyince sen deki yetenegi gordum. cocukken de beni buyulemistin aslinda. ayorumdaki yazilarini begeni ile okuyor ve sana guvenmekte hakli oldugumu dusunuyorum, sergimiz hakkinda yazdiklarin cok guzel, hepimiz sana tesekkur ediyoruz... sevgilerle cemil amcan nevin hirik
{ 15 Şubat 2009 14:06:28 }
Sevgili Zeynep Eren,
senin heykellerin burda benim kalbimi durduyor. Olaganustu guzeller.... Cemil dostum, harikasiniz.. Nasil guzel bir duygu yasiyorsunuz kimbilir... Her birinizi ayri ayri tebrik ediyorum. Kim tutar sizi.. Nihat abi, Sydney'den dostlukla demis, bende Melbourne' dan diyorum..DOSTLUKLA... nihat ziyalan
{ 15 Şubat 2009 06:02:04 }
İMRENİLECEK BİR ÜÇLÜ
Diğer Sayfalar: 1. zeynep hanımın yaptığı heykellerin fotolarını çok öncelerden görüp hayran kalmıştım. heykeller bana babamın sevdiği bir şarkıyı anımsatır hep: "öyle mi derler tombul geliin-böyle mi derler- o beyaz gerdana yavrum- yayla mı derler" zaten 1965'den beri de cemil eren'in işlerine tutkunum. o zamanki atölyesinde bana toprak bir "roliyef" armağan etmişti. ipince, çok güzel bir kıza armağan etmiştim ankara'dan ayrılırken. barış eren'in tiyatroda da yıldızı parlak. devlet tiyatrolarında sahneye koyduğu oyunlar hep kapalı gişe oynadı. yakınlarda kendi oyununu yönetecek. eren ailesi dolu dizgin. kutlarım. teşekkürler akasya kansu. sydney'den dostlukla. nihat
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|