A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sol Orduculuk Gizli Amerikancılıktır.

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 07 Şubat 2009 00:19:20

Geçtiğimiz haftalarda Kemal Gürüz'ün günahı alındı. Çıkıp televizyona "Ben Amerikancıyım" dediği için. Gürüz belli ki amerikancılık mesleğinde profesyonel bir eğitim almamış. Gözaltı baskısından da hayli etkilenmiş. Dürüstlüğü başına dert açtı. Kuşkusuz günahları çoktur Gürüz'ün, ne ki sergilediği kara bir dürüstlük de olsa bir açıdan saflığını göstermektedir.

Bu ülkede amerikancılar sayılamayacak kadar çoktur. Anketlerde yüksek Amerikan karşıtlığı çıkması kimseyi aldatmasın. Amerikancıların büyük çoğunluğu sorulduğunda Amerikan karşıtıymış gibi yanıtlar verirler. Sermaye medyası büyük oranda Amerikancıdır. Sosyal demokratlar baskın eğilimle amerikancıdır. “Özgürlükçü Sol” da öyle.

Sorsanız, geçimini ajanlıktan sağlayan biri bile “Ben hain olduğum için onlar hesabına çalışıyorum” demez. Sıkıştırırsanız en fazla şunu söyler: “Bugün ülkemin, devletimin, milletimin çıkarları falanca devletle işbirliğini sürdürmekle gözetilebilir.” Gürüz’ün ve bu ülkedeki çoğu amerikancının, işbirlikçinin söyledikleri de on yıllardır budur. “Ben milliyetçiyim… Ama dünyada en büyük güç Amerika’ysa, üstelik bu ülke demokrasiden yanaysa, onunla iyi ilişkileri elbette savunurum.” ABD’nin belli politikalarına karşı çıkmak, işbirliğinden daha yüksek kar beklemek farklıdır, gerçek Amerikan karşıtlığı farklı. “Sol”da da aynı akla uydurma çalışmaz mı? “Bugün AB bizde ve dünyada demokrasiden yanaysa neden Avrupacı olmayalım?! Böyle düşünenler aynı zamanda “sol”un en “radikal” kesimlerini oluşturabilirler.

Bir de ulusalcı gizli amerikancılık var. Yalçın Küçük, Perinçek gibilerin yaptığı. Onlar da “orducu sosyalistler”miş. Günümüzde Amerikan bayrağına daha sıkı sarılmış, en büyük gerici gücün orduyu yıpratmayı hedef aldığı doğru. Peki bu solda orduculuğu gerektirir mi? Bir gelişme karşısında net tavır almak doğrudur. Net tavır güçlü düşmana karşı ötekiyle ittifak kurmayı zorunlu kılar mı? Hadi ittifakı da kabul ettik diyelim. İttifak için yaklaşılmaya çalışılan güce karşı kendi ilkeni, kendi felsefeni bırakmak mı gerekir? Onu olduğundan farklı görmeye, göstermeye çalışmak kimin çıkarınadır? Kimin çıkarına olduğu apaçıktır ya, Perinçek ve Küçük gibilerin on yıllardır sola yaptırmak istedikleri tam da budur. Şahsiyetsizleşmek, sosyalizme yabancı ideolojiler içinde erimek. Daima bir “çok kötü” bulmak ve onun dışındakileri iyi göstermek. İyiyse önce hayırlı bir şeyler yapsın da bizi de ikna etsin! Hayır. Önce dalkavukluk et, sonra bekle.

Tüm bu söylemleri ordunun içinden, onlarla birlikte, onların bir parçasıyla birlikte geliştirseler diyeceğim şeyler yine de ihtiyat payı içerecektir. Böyle bir gerçekliğin de bulunmadığı açıktır. Ordunun bazı Amerikan politikalarına karşı çıkmanın dışında ABD karşıtlığına asla iyi gözle bakmadığı, ABD’nin stratejik ve taktik müttefiki konumunda son derece kararlı davrandığı bilinmektedir. İlla orduya yaklaşma derdi olan bir sol varsa bunun yolu da söz konusu temel politikayı en sert biçimde eleştirmekten geçmez mi?

Ordu elbette tek parça, tek görüşten oluşmuş som bir kütle değil. Her kurum gibi onun içinde de pek çok grup, pek çok eğilim mevcut. Tabii bunlar arasında zaman zaman şiddetlenen çelişkiler de yaşanır. Böyle şeyleri öğrenmek isteyenler pek çok kaynak bulabilirler. Örneğin 1963’te idam edilen Fethi Gürcan’ın mücadelesini anlatan iki kitap bu açıdan hayli önemlidir. Ömer Gürcan’ın “Fethi Gürcan’ın Harbiyelileri” ve Öner Gürcan’ın “Ben İhtilalciyim” adlı kitapları. (Süvari Yayıncılık) 1960 Darbesi’nin nasıl yapıldığı, sonraki iki darbe teşebbüsünün nasıl bastırıldığı onlardan ayrıntılı öğrenilebilir. Ve tabii ordu içinde sosyalistliğin, gerçek anti-amerikancılığın ölümcül sonuçlarını da.

Gürüz gibi Kemalistlerin gerçek günahı ise bence şudur: O kafada insanlar özellikle 80 Darbesi’nden sonra üniversiteleri çiftlik gibi kullandılar. Bilimi geliştirmek için pek az şey yaparken, bilerek veya kısıtlı akıllarından ötürü özgür düşünceyi boğmak için yapmadıklarını bırakmadılar. 80 darbesiyle askerler dinci gericiliğin yolunu açtılar, üniversitedeki adamları da üst yapıda gericiliğin fışkırması için toprağı zehirlediler.

Aynı şeyi medyada da görüyoruz. Büyük sermaye medyası, kitlelerin bir zerrecik bilgi haznesini de patlatmak, kırıntısı kalmış ahlakını da süpürmek, zaten pek parlak olmayan zekasını da yok etmek için on yıllardır örgütlü ve sistemli bir çaba içinde. Bunları örgütleyenler kim? Ertuğrul Özkök, Serdar Turgut gibi şahsiyetler değil mi? Ama yazılarına bakarsanız demokrasi aşkı onlarda, entelektüel birikim yine onlarda. Birinin bir yazısını okursunuz, geniş görüşlülüğüne, hoşgörüsüne, global düşünüşüne hayranlık duyarsınız; ötekini okursunuz, benim gibi birini bile aldatacak ölçüde radikal sol söylemle kendinizden geçersiniz. Ama hepsi amerikancıdır. Hepsi ülke aşığı, hepsi demokrasi yandaşıdır, neredeyse hepsi bizden de soldur, ama gizli falan değil, bas bas bağıracak kadar amerikancıdırlar.

Erdoğan’ı “Davos Kahramanı” haline getirenler aslında toptan bunlardır. “İsrail’e kafa tutman sadece bir rol. Rolü gerçeğe dönüştürmek istiyorsan ilişkileri dondur!” diyemedikleri için. Tam tersini söyledikleri için. Çölaşan’ın deyişiyle “Onların kucağındasın, dayılanma, uslu dur, yarın öbür gün perişan ederler” dedikleri için. Erdoğan’ın göze aldığı riski kendileri alamadıkları için. Erdoğan pazarlık gücünü artırmaya çalışan cesur bir amerikancının yaptığını yapmıştır, ötekilerin yanında gerçekten kahraman gibi durmaktadır.

Ali Mert’in yeni çıkardığı “Kumdan Kitap”ı okumalısınız oligarşinin bu kirli yüzünü görmek istiyorsanız. (Yordam Kitap) Kapitalizmin iğrençliğini yetkin bir bakışla bir daha görebilir, görmeyenlere gösterebilirsiniz. Nasıl bir düzene karşı niye mücadele etmemiz gerektiğini pek çok keskin bildiriden çok daha etkileyici biçimde ortaya koyuyor Mert. Kitap ince bir mizahla çürümeyi anlatacaktır size. Ruhlarını, aynı zamanda bedenlerini satmış gazetecilerin, ülkeyi parsel parsel beton beton yabancılara peşkeş çekenlerin, kabusa dönmek üzere olan geleceğimizi pazarlayanların, bankacıların, üst düzey entelektüellerin gözünden, ağzından anlatacaktır. İçerden, yakından, aşağıdan, yukarıdan, her açıdan…

Gizli ya da açık amerikancılık, AB karşıtı veya AB yandaşı gericilik, özgürlükçü solcu veya sağcı pazarlamacılık… Aralarındaki farkı ve benzerliği görmek için, tüm bunlara karşı daha iyi mücadele edebilmek için, oligarşik seçkinciliğin ister sağ Kemalist, ister tarikatçı, ister AB’ci her çeşidinin demokrat, entelektüel, parlak yüzünün kağıt kaplamadan ibaret olduğunu fark edebilmek için böyle kitapları okuyup değerini verebilecek insanları çoğaltmak gerekir.

Kaynak : sol.org.tr | KAAN ARSLANOGLU

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git