|
|
Taşı toprağı sat yasası : 2BKategori: Çevre | 0 Yorum | Yazan: Haberci | 17 Ocak 2009 11:37:06 En gözde kamu arazilerini, akarsuları, kıyı şeridini rant için satan AKP, elinde "mal" kalmayınca gözünü taşa toprağa dikti. 2B Yasası'yla ormanları talan edenlere ve TOKİ'ye gün doğuyor.
2B adıyla bilinen “orman özelliğini yitirmiş alanların satışıyla imara açılmasını öngören yasa”, AKP’nin verdiği önergeyle Tapu Yasası’na eklenerek, Cumhurbaşkanı onayına sunulmak üzere, Meclis’te kabul edildi. 2B Yasası, AKP için sahil şeridi, koylar ve akarsulardan sonra yeni bir rant kapısı anlamına geliyor. Yasayla Türkiye’nin taşından toprağına her metrekaresinin satılabilirliği de garantilenmiş oluyor. 2B kapsamına giren yaklaşık 500 bin hektarlık arazinin büyük bölümünün İstanbul, İzmir ve Antalya il sınırlarında olduğu belirtiliyor. Oysa yasa, Türkiye’de yaklaşık 17 bin orman köyünde yaşayan 9 milyon kişiyi de ilgilendiriyor. Daha önce de Meclis gündemine gelen ve kabul ettirilmeye çalışılan, ancak Anayasa’ya aykırı olduğu için Yüksek Mahkeme’nin iptal ettiği 2B Yasası kapsamında, orman sınırları dışına çıkarılan alanlar, kadastro işlemleri yapılarak, Hazine adına tescil edilecek. Mirasçı, hisseli olan ve mirasçılar arasında paylaşılamayan mülkiyetten, payına düşen hissesini alabilecek. Kanun diliyle okunduğunda, “bir kısım haksızlıklar ve usulsüzlükler giderilecek” anlamına gelse de, 2B Yasası, ormanları talan edenlerle TOKİ’ye büyük bir rant sağlayacak. Rantın büyüğü de bu arazileri “rayiç bedelleri" üzerinden “hak sahiplerine” satan AKP hükümetinin olacak. Hak sahipleri tanımına, ağaçları keserek kamu arazilerini işgal edenler de giriyor, zamanında arazi üzerine kaçak inşaat yapmış olanlar da. 400 metrekareye kadar üzerinde yapılaşma olan ve orman olma özelliğini yitirmiş arazilerin bu sahipleri, rayiç bedelini ödeyerek işgal ettikleri kamu alanlarına sahip olacaklar. Satılmayanlar da Maliye Bakanlığı eliyle TOKİ’ye devredilecek. AKP’nin tasarıyı Meclis’e getiren önergesinde, adı geçen arazilerle ilgili olarak “orman içi köyler halkına tahsis edilebilmesi mümkün olamayacağından, rayiç değerlerinin üzerinden değerlendirilmesi düşünülmektedir. Sağlanacak mali kaynak, öncelikle nakledilecek orman köylülerine ait taşınmazların kamulaştırılması, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen ancak tarım alanı olarak kullanılmasında yarar görüldüğü için orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin ıslah, imar ve ihyası ile naklen iskan, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi ve yeni orman alanlarının tesisinde kullanılacaktır” ifadesi yer alıyor. 2005 yılında Anayasa Mahkemesi’nin iptalinden sonra, AKP tasarıya, bu arazilerin satışından elde edilecek geliri, “orman köylüsünün kalkındırılması için kullanılacağı” ifadesini ekleyerek yasanın kabulü için yeni bir formül bulmuştu. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosunu engellemek için bu formülle geliştirilen tasarı metninin, son halinde, “tutulmasa da verilmiş” sözlerle dolu olduğu görülüyor. AKP’nin planına göre, TOKİ, devraldığı bu taşınmazları, fiili durumuna uygun olarak ifraz edilmek veya hisselendirmek suretiyle hak sahipleriyle bunların kanuni veya akdi temsilcilerine doğrudan satabilecek. Hak sahiplerinin hakları karşılanmak kaydıyla bu arazileri kendi mevzuatına göre de değerlendirebilecek. Bu yerlerde TOKİ tarafından kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilecek. Kentsel dönüşümden kasıt ise TOKİ’nin karnesine bakıldığında anlaşılıyor. Devletin toplu konuttan sorumlu idare birimi, kamu adına konut inşaatıyla uğraşmak yerine, en gözde arazilere villa inşa etmekle meşgul oluyor. En büyük kentsel dönüşümü İstanbul’da uygulayan TOKİ, Zeytinburnu’nda başladığı talanı kentin birçok noktasında sürdürerek İstanbul’u “parası olan emekçilere” göre yeniden planladı. Bugün sürmekte olan birçok lüks konut inşaatının tabelasında devletin TOKİ’sinin arması bulunuyor. 2B sınıfına giren arazilerde, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce ve Maliye Bakanlığı’nın talebiyle kullanım durumları dikkate alınarak, ifraz (bölme) veya tevhit (birleştirme) de yapılabilecek. Bu araziler, İmar Kanunu ile Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’ndaki kısıtlamalara tabi olmayacak. İşlemler sonuçlanıncaya kadar 2-B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmayacak. Açılmış ve devam eden davalar da durdurulacak. Durdurulan bu davalar ile evvelce açılan davalar sonucunda Hazine lehine verilip, kesinleşen ve henüz kısmen veya tamamen infaz edilmeyen kararlar hakkında Kanunda belirtilen tespit ve değerlendirme sonucuna göre işlem yapılacak. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu, 2B Yasası'nın kabulüne tepki göstererek, Tapu Kanunu altında geliştirilip gizlice ranta açılan orman arazilerinin Anayasa’yla korunan kamu arazileri olduğunun altını çizdi. Peyzaj Mimarları Odası (PMO) Genel Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada, yasayla yapılmak istenenler şu şekilde sıralandı. “Anayasa'ya karşı hile yapılarak 2B talanı kolaylaştırılmıştır. Ormanlarımızın sınırlandırma işleri, 70 yıldır bu görevi yerine getiren Orman Kadastro Komisyonları’ndan alarak ormancılık öğretimi ve eğitimi görmemiş tapu teknisyenlerine devredilmiştir- ki daha önce var olan böyle başka bir yasal düzenleme, Anayasa Mahkemesi tarafından 1989 yılında iptal edilmiştir. ‘Teknik düzeltme yapmak’ adı altında, 70 yıldır yapılan orman kadastro çalışmaları sonucu kesinleşen ve Anayasa güvencesi altında bulunan orman sınırlarının değiştirilmesine çanak tutulmuştur.” PMO’nun basın açıklamasında ayrıca, “krizler ülkesi haline getirilen güzel ülkemiz, içine çekildiği ekonomik-sosyal darboğazdan ulusal değerlerin elden çıkarılması ve ranta açılmasıyla çıkamaz. İç-dış borçlar ve faizleri, kamu kaynaklarının sermayeye ve talana açılmasıyla ödenemez. Bu durum sorunların ertelenmesinden başka bir anlama gelmemektedir. Devamı ise bir yok oluştur” denildi. Tasarı görüşmeleri sırasında 2B Yasası'na karşı çıkan bazı milletvekilleri söz alarak, yasa üzerinde Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı olduğunu hatırlattılar. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, “bunun adı kapkaçtır. Sizin derdiniz, kaynak yaratmak. Özelleştirme bitti, satacak yeni yer arıyorsunuz. Sıra ormanlara geldi. Bu düzenleme de Anayasa Mahkemesi duvarına çarpacak” dedi. Soru ve eleştirileri yanıtlayan Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak “bu sorun Türkiye’nin sorunu, hep beraber çözelim. Biz, ‘2B arazilerinde AKP ile ilgili hiçbir günah yok’ demiyoruz, günahı da beraber alıyoruz. Yapılan gecikmiş bir işlem. Ormanlar bizim canımız, ciğerimiz. Bu, bir satış düzenlemesi değil” sözleriyle yasayı savundu.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|