|
|
"Sevincim utanç duygusuyla karışıyor."Kategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | Yazan: Haberci | 08 Ocak 2009 05:48:56 Dünya şairi olan Nazım Hikmet'in vatandaşlık haklarının iadesine ilişkin yaşanan gelişmeler beraberinde tartışma başlattı. Şairin vatandaşlık haklarının iadesinin AKP'nin demokrasi istismarı olduğuna dair çeşitli tepkiler yükselmeye başladı...
Anadolu’nun büyük ozanı Nazım Hikmet’in 1951 yılında çıkarıldığı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına 58 yıl sonra geri alınmasının gündeme gelmesiyle tartışmalar da başladı. 1951 yılında bakanlar kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarılan nazım hikmet"in vatandaşlık haklarının geri verilmesi için bakanlar kurulu bir kararname hazırlamıştı, kararname kimi kesimler tarafından olumlu bir gelişme ve demokrasi için ileri bir adım olarak görülmüş ve birçok yazar konuyla ilgili mutluluklarını dile getirmişti. Dünya basınından BBC de durumu demokrasi ve Avrupa birliği yolunda olumlu bir gelişme olarak görmüş; "Türk şiirinde devrim yarattı" dediği, Nazım Hikmet’in vatandaşlığını iade etme kararını değerlendirirken “AB üyeliği için gerekli olan, görüş, dil ve köken farklılıklarının kabul edilmesi yönünde ileri bir adım” yorumunu yapmıştı. Nazım Hikmet’in vatandaşlığa alınmasını sağlayacak kararnameye olumlu bakanların yanı sıra şüphe ile yaklaşanlar da var. Kararnameye ilk tepki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nden geldi. DEMOKRASİ İSTİSMARCILIĞI Dün nazım hikmet kültür merkezi yönetim kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada bu kararnamenin AKP"nin istismar araçlarından biri olduğuna değinildi. NHKM yönetim kurulu açıklamada""AKP hükümeti, son dönemde özür dilemeyi bir alışkanlık haline getirmiştir. Aynı işkencede öldürülen Engin Çeber’in ailesinden özür dilenmesi gibi, aynı Alevi yurttaşlarımızdan özür dilenmesi gibi, aynı Kürtçeye ilişkin yasal düzenlemeler yapılmayıp, TRT 6’nın açılması gibi… Nâzım Hikmet’in vatandaşlığının iadesi kararı da, bu özür kervanında yerini almıştır. AKP hükümeti, samimi değildir. Din istismarcılığının yolsuzluklarla ayaklarına dolanmasından sonra, bu defa demokratikleşme istismarcılığına soyunmuşlardır."" dedi. ‘KÜLTÜR-SANAT YOZLAŞTIRILDI’ Kültür sanatın pazarlanmasına ve toplumda gerici algının yaratılmasına ilişkin sözlere de yer verilen açıklamada ‘Vatandaşlık iadesi kararını, kültür-sanat yaşamının sermaye çevrelerine meze edilmesinin önüne geçilmesi de takip edecek midir? Sanatçılarımızın sponsor bataklığından kurtulmasına imkan verecek midir? Kapatılan ve yağmalanan müzeler, kütüphaneler, senfoni orkestraları, tiyatro salonları, yeniden kamunun hizmetine sunulacak mıdır? Nâzım’ın sözleriyle “kitaba hasret” halkımız, eşit ve parasız eğitim olanaklarına kavuşacak mıdır? Yine Nâzım’ın sözleriyle, “yobazın karanlığını”, “yabancının roketini”, “paranın saltanatını” bu topraklardan silmeye doğru devam edecek midir?’ denildi. Açıklamada ayrıca muhaliflikleri ve sanata olan etkileriyle bilinen sinemanın usta yönetmeni ve oyuncusu Yılmaz Güney ve halk müziği ve protest müziğin önemli ismi Sümeyra Çakır’ın vatandaşlığının idaesine ilişkin olarak ‘’Bu kararın ardından 12 Eylül’ün vatandaşlıktan çıkardığı övünç kaynağımız Yılmaz Güney’e de vatandaşlığı iade edilecek midir? Bu toprakların en güzel seslerinden biri olan Sümeyra Çakır’ın vatandaşlığı da iade edilecek midir?’’ denildi. NE OLMUŞTU 2006 Nisanı’nda Abdülkadir Aksu, İçişleri Bakanı olarak Nazım Hikmet’in vatandaşlığının geri verilmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “şahsın kendisinin başvurusunun gerektiği”ni ifade etmiş ve kamuoyundan çokça tepki toplamıştı. Ancak geçen gün Cemil Çiçek konuya ilişkin aksi bir açıklama yaparak nazım hikmetin vatandaşlığının iadesine ilişkin süreci başlatmaya yönelik adım atacaklarını belirtmişti. *** Vatan Haini "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson"un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla : Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. *** ‘Karışık duygular içindeyim‘ Nazım Hikmet"in Türkiye"den kaçmasına yardımcı olan arkadaşlarından oyun yazarı ve gazeteci Refik Erduran, ünlü şaire Türk vatandaşlığının iadesi kararını değerlendirirken, ""Sevinç içinde olmam beklenir ama karışık duygular içindeyim doğrusunu isterseniz. Bu sevincime büyük bir utanç duygusu karışıyor. "Neden Türkiye bu durumlara düşürüldü?" sorusu kafamda zonkluyor"" dedi. Kaynak: Birgün
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|