A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sadaka vermek, insan olmak ve 2009'a girmek

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Deniz Günal | 04 Ocak 2009 12:00:17

Büyük illerden birinde yaşayan, çok sevgili bir doktor arkadaşımdan Bitlis'deki dağ köylerine, fırsat bulursa yardım etmesini rica etmiştim. Anadolu'nun diğer bölgelerindeki yoksul ve yoksun bırakılmış insanlara yardım topluyor ve gönderiyorlarmış.

Hem üzen hem sevindiren bir yanıttı. Gelir dağılımı, ülke kaynaklarının yönetimi adil bir biçimde gerçekleşseydi hiç bir köyümüz, hiç bir insanımız yok yoksul kalmayacaktı. Oysa yoksulluğun, çaresizliğin boyutları hiç bir vicdana sığmayacak boyutlara geldi. İşte bu yüzden daha şanslı olanların yardımlarda bulunması sevindirici.

Ama hepsi bu değildi. Arkadaşımın yanıtında bir başka görüş daha vardı.
Bu yardımları, yalnızca Türk kökenlilere yaptıklarını, çünkü Doğu’da yardım ettikleri kişilerin ilerde bir terör örgüte katılmayacaklarının bir garantisi olmadığını, ayrıca Batı’da kimi yerlerde Doğu’dakinden daha iç yakıcı bir yoksulluk yaşandığını, kendi Kürt arkadaşlarının bile böylesi bir sefalete inanamadıklarını belirtmişti.

Elbette yardım yaparken yoksulluğun, yoksunluğun derecesini ölçü almak yanlış bir yaklaşım değil. Hele veriler güvenilirse.

Elbette insanlar yardımlarını nereye nasıl isterlerse yapabilirler, yapmalılar. Bunu hangi hakla eleştirebilirim?

Yine de... bir soruyu aklımdan çıkaramamıştım: Doğudaki Kürt çocuklarının bir gün PKK ya da herhangi bir başka ayrılıkçı örgüte katılmayacaklarının diyelim ki garantisi yok. Batı’daki çocukların herhangi bir terör örgütüne, bir çeteye ya da bir tarikata girmeyeceklerinin garantisini kim veriyor?

Her kararımızı, her hareketimizi korkularımız, dinsel ya da siyasi görüşlerimiz, etnik kökenimiz, gelecek öngörülerimizle koşullayarak kendimizi bir cendereye sokmuyor muyuz? Bunu nasıl ayrımsayacağız?

Kendi seçimlerimizle oluşturduğumuz kendi geleceğimiz üzerinde bile tam olarak belirleyici değiliz. Tanımadığımız, hiç bir emeğimizin geçmediği insanların gelecekleri üzerinde kehanetlerde bulunabilir miyiz?  

Emekle, sevgiyle yapılan her iş, toprağa atılan bir çiçek tohumu gibidir. Emek, sevgi sürdükçe filizlenir, yeşerir, çiçek açar. Ve bu çiçekler mutlaka emek ve sevgi olarak hayata geri döner.

Kullanılmış eşyalarımızı ya da eksikliğini hissetmeyeceğimiz kadar bir parayı, yoksul yerlere göndermek tam olarak “emekle, sevgiyle” yapılmış bir iş midir? Toprağa tohum atmak mıdır?

Siyasi, etnik, dinsel kökenli değer yargılarımız, ön yargılarımız vicdanımız için ölçü olabilir mi?   

 “Fikri hür vicdanı hür irfanı hür” bir toplum sadakalarla yaratılan, sadakalarla ayakta duran bir toplum değildir.   

Ama birbirine sadakasını verirken bile etnik, siyasi, dinsel kimlik sorgulamasına giren bireylerden oluşan bir ülke zaten birlikte yaşama ülküsü olan bir toplum oluşturamamıştır.    

Aslında sadakalarımızın nereye, niye gittiği önemli değil. Önemli olan her birimizin kendimize bir ayna tutup bu dünyada hangi duygularla yaşadığımıza bir bakıp, hangi duygular içinde yaşamak istediğimizi anlamamız.

Sevgide cömert, öfkede cimri; düşmanlık duymakta korkak, dostluk gösterirken cesur olmayı önermek istiyorum. Denemeyi.

Geleceğe bakarken geçmişle koşullanmamayı.. İnsanları kendi değerleriyle görebilmeyi istemeyi.... Bir insana başkalarının günahlarıyla bakmamayı...

Kendi aynama baktığımda, geçmişin günahlarından, şimdinin korkularından, geleceğe koşullanmalardan arınarak soluk almak istediğimi görüyorum.

Ve bunu yapabildiğim zamanlarda, kendimi özgür, doygun ve coşku dolu hissettiğimi...  

Hepimize şiddetten uzak, güven içinde çalışıp mutluluk içinde üretebileceğimiz, ürettiğimiz değerleri coşku içinde paylaşacağımız, çok farklı insanlar tanıma, sevme, ön yargılarımızı sıfırlama olanağı bulacağımız bir 2009 diliyorum.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.

Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke

Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git