|
|
Allahına Gurban (3) - KOURBANİAKategori: Ayorum Güncel | 3 Yorum | Yazan: Gündoğdu Gencer | 01 Ocak 2009 14:51:07 Hıristiyanlığın temel dogmalarından en önemlisi Sayın İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğu inancıdır. Hıristiyan inancına göre İsa hem ölümlü bir insandır, hem de Tanrı'nın oğlu olduğu için aynı zamanda da Tanrı'dır. Ve bu inanca göre Baba Tanrı'nın şimdiye dek tek bir oğlu olmuştur.
Tanrı Meryem ile ilişkiye girmeyeceğine göre Kutsal Ruh yoluyla Meryem hamile bırakılmış ve İsa’yı doğurmuştur, ve bu nedenle de teslis (üçleme) denen şey yâni Baba, Oğul ve Kutsal Ruh Hıristiyan âyinlerinde kutsanır. Ve Tanrı bu oğlunu tüm insanların günahları için feda etmiştir, kurban etmiştir. Bu, İbrahim’in biricik oğlu İshak’ı kurban etmesi buyruğunu hatırlatıyor ama İsa öyküsünde “kurban et” diyen bir dış güç yok. Bu mantığı kabul etsek bile Sayın İsa’nın ancak kendisinden önce ya da kendisiyle aynı dönemde yaşamış olanların günahları için kurban edildiğini öne sürebiliriz. Bugün benim işlediğim günahlar yüzünden Sayın İsa’nın 2000 yıl önce kurban edilmesi benim zaman kavramımı biraz karıştırıyor. Düşünen bir kişi bu konuda şöyle bir şey söylüyor: “İsa da Tanrı ise, Tanrı, kendisinin kendisine kurban edilmesi için insan olarak yeryüzüne inmiş oluyor. Ve bu, yaratıcı olarak kendi suretinde yaratmış olduğu insanların kendisinin vermiş olduğu kusurlar yüzünden işledikleri günahları cezalandırmak için kendi koyduğu yasalarını uygulamasın ve insanları cezalandırmasın diye kendisinin hoşnut edilmesi için oluyor”. Bu mantığa sizin aklınız basıyorsa iyi bir Hıristiyan olma umudunuz var demektir. Yoksa Sayın İsa’nın Roma işgâline, onların işbirlikçilerine, tefecilere, sömürücülere karşı çıkan saygın bir özgürlük savaşçısı olduğunu savunabilirsiniz ve doğumunu -aslında Haziran’da doğmuş ama 22 Aralık gündönümünü kutlayan paganları kendilerine çekmek için İsa’dan 350 yıl sonra Papa I. Julius doğum tarihini 25 Aralık olarak ilân etmiş- kutlayabilirsiniz. Bugün halâ Yunanistan’ın bazı köylerinde Ortodoks azizleri için hayvanlar kurban kesiliyor. Bunun adı da… bilin bakalım: kourbània. Mezopotamya, Asurlular, İbraniler, Müslümanlık derken bugün kourbània var. Yâni gelenekler dinleri umursamadan devam edip gidiyor. Tevrat Tanrı’nın Yahudilere değişik sunaklarda kendisine kurban kesmelerini buyurduğunu yazıyor. Süleyman peygamber Kudüs’te Museviler için görkemli bir tapınak inşa etmiş ve bu tapınakta Tevrat’ın buyurduğu gibi kurbanlar kesilip yakılırmış. Harabe haline gelen tapınağı Vali Herod yeniden yaptırmış ve buna İkinci Tapınak denmiş. Ancak Musevilerin Roma’ya isyan etmelerinin ardından Romalılar İsa’dan sonra 70 yılında tapınağı yerle bir etmiş. Tapınaktan arta kalan tek duvar bugün Musevilerin “Ağlama Duvarı” olarak gözyaşı döktükleri kalıntı olmuş. Kesilen bütün kurbanlara tapınağı Roma askerinden kurtarmaya yetmediğini gören Museviler artık kurban kesmekten vazgeçmişler. Bu arada Romalılar (halâ devam ediyor olmalıymış ki) insan kurban edilmesini yasaklamışlar. Ama hayvan kurban edilmesi devam edegelmiş ve Müslümanlıkta da Allah’ın buyrukları arasında yer almış. Maide suresi 2. Âyet “Allah'a hediye edilmiş kurban”dan söz eder. En’am Suresi 162. Âyet şöyle der: “De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir”. Müslümanlık öncesi dinlerde kurbanın işlevinin tanrıyı/tanrıları hoşnut etmek, tanrının/tanrıların öfkelenip felâketler yağdırmasının önünü almak olduğunu biliyoruz. Musevilikte kurbanın insanın günahlarının ceremesini çekmek için kullanıldığını da biliyoruz. Bunları batıl inançlar olarak tarihin tozlu sayfalarında bırakmak olası. Ama o zamanın mantığı, o dönemlerin düşünce sistemi içinde bunların (şimdi aklımıza yatmasa da) bir takım açıklamaları var. İnsanlar kurbana şu ya da bu biçimde bir işlev yüklemişler. Tezcatlipoca’yı öfkelendirmeyelim, Anu’yu hoş tutalım, Poseidon fırtınayı durdursun, Yahova’yı kızdırmayalım falan gibi amaçları var. Peki Allah’ın kendisine “hediye edilmiş” kurbana ihtiyacı mı var? Bugün Obama ABD başkanı oldu diye kurban kesenler var, bir binanın temeli atılırken kurban kesiliyor, insancıklar çok sevdikleri bir politikacı için oğlunu kurban etmeye yelteniyor, kurban “bayramı”nda ortalık kan revan içinde. Gölcük’te içki içilmeyip yeterli sayıda kurban kesilip kan akıtılsaydı deprem olmayacak mıydı? Adaklar adanıyor, milli piyangoyu kazanırsam, ya da Trabzonspor şampiyon olursa kurban keseceğim deniyor. Kurban kesmek bir kutlama mıdır? Oluk oluk hayvan kanı akıtmak bir bayram şenliği midir? Binlerce yıl öncesinin Mezopotamya tarihinden bugüne gelen bir geleneği Müslümanlık inancı adına sürdürmek niye? Bunu “fakir fukara yılda bir kez olsun et yesin” ya da “insanın içinde olan ‘thanatos’ (ölüm itisini) kanalize etmenin bir yolu” diye açıklamaya çalışanlar var. Bazıları da aslında İbrahim’in oğlunu feda etmesi öyküsünün simgesel olarak “sevdiklerinden, bağlandıkları şeylerden Allah için vazgeçmesi” olarak ta yorumluyorlar. Allah’ın izni olmadan mı bunlar sevilmiş, birtakım şeylere bağlanılmış? Ben etyemez değilim ama hayvanlara acı çektirilmesi, çoluk çocuğun sokaklarda dereler gibi akan kanları “bayram” ile özdeşleştirmesi ruh sağlığımız için ne denli olumlu birşey acaba? “Çok seviyordum onun için 42 yerinden bıçakladım Hâkim Bey” mantığı ile bunun bir ilgisi yok mu dersiniz? Fakir fukaranın yılda bir kez olsun et yiyebilmesi yerine herkesin yeterli protein alabileceği bir dünyayı özlemek, bu yönde çaba harcamak “Allah’ın kulları” için daha yararlı bir iş olmaz mıydı dersiniz? Yoksa bu dökülen kanların ölümü kanıksamak, Allah adına, ya da “Allah adına” aldatmacasıyla bazı insanların çıkarları için “Allah Allah” diyerek ölüme gitmekten korkmamak gibi açıklanmayan bir işlevi mi var?
Yorumlarhippie_ozzy
{ 07 Ocak 2009 02:35:48 }
BAKARA SURESI (30-31-32-33-34-35-36-37-38-39)
(Diyanet cevirisi) 30 Hani, Rabbin meleklere, 'Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım' demişti Onlar, 'Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.' demişler, Allah da, 'Ben sizin bilmediğinizi bilirim' demişti. 31 Allah Adem'e bütün varlıkların isimlerini öğretti. Sonra onları meleklere göstererek, 'Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin' dedi. 32 Melekler,'Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin' dediler. 33 Allah şöyle dedi: 'Ey Adem! Onlara bunların isimlerini söyle.' Adem, meleklere onların isimlerini bildirince Allah, 'Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?' dedi. 34 Hani meleklere, 'Adem için saygı ile eğilin' demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu. 35 Dedik ki: 'Ey Adem! Sen ve eşin cennete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi bol bol yiyin, ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.' 36 Derken, şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan çıkardı. Bunun üzerine biz de, 'Birbirinize düşman olarak inin. Sizin için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır' dedik. 37 Derken, Adem (vahy yoluyla) Rabbinden birtakım kelimeler aldı, (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı. O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz o, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır. 38 'İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber) gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir' dedik. 39 İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. BENIM ANLAMADIGIM EGER ISA ADEMDEN BERI YASAYAN TUM INSANLIGIN GUNAHINI CEKMEK ICIN GONDERILDIYSE, ILK INSANI CENNETTEN KOVUP YERYUZUNE GUNAH ISLEMEK ICIN [[BOYLE DIYORUM CUNKU; ZATEN BIR KEZ YAPTIGI BIR HATAYI ( GUNAHI) BIRAZDA SEYTANIN YARDIMIYLA (ARALARINDA KI BAHISTEN DOLAYI) NASILSA DAHA SONRA TEKRAR YAPACAGI TANRI TARAFINDAN BILINEN BIR YARATILMISIN DUNYAYA GONDERILMESI SOZ KONUSU]] GONDEREN TANRI, ACABA YAPTIGI HATANIN BUYUKLUGUNU KAVRAMIS VE BUNU TELAFI ETMEK ICIN ISAYI KURBAN ETMIS OLMUYOR MU? Ozzy
{ 07 Ocak 2009 02:31:58 }
BENIM ANLAMADIGIM ; EGER ISA ADEMDEN BERI YASAYAN TUM INSANLARIN GUNAHINI CEKMEK ICIN GONDERILDIYSE, ILK INSANI CENNETTEN KOVARAK YERYUZUNE GUNAH ISLEMEK ICIN [[ BOYLE DIYORUM CUNKU; ZATEN BIR KEZ YAPTIGI BIR HATAYI (GUNAHI) BIRAZDA SEYTANIN YARDIMIYLA ( ARALARINDA KI BAHISTEN DOLAYI) NASILSA DAHA SONRA TEKRAR YAPACAGI TANRI TARAFINDAN BILINEN BIR YARATILMISIN YERYUZUNE GONDERILMESI SOZ KONUSU]] GONDEREN TANRI, ACABA YAPTIGI HATANIN BUYUKLUGUNU KAVRAMIS VE BUNU TELAFI ETMEK ICIN ISAYI KURBAN ETMIS OLMUYOR MU?
Ümit Köreken
{ 01 Ocak 2009 16:02:25 }
KURBAN
Diğer Sayfalar: 1. Tarihsel ve bilgilendirici kurban yazıları için teşekkürler. Kurban kavramı Homeros destanlarında da çokça işlenmiş bir konu. Hatta bazı bölümler 'kurban' törenleri üzerine kurgulanmış. Bende Kervan yayınlarının Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır meali var. Enam suresi 162. ayeti hemen açıp okudum. Aynen şöyle yazıyor: "Benim namazım, ibadetlerim, hayatım, ölümüm, hep alemlerin Rabbı olan Allah içindir." Hep merak etmişimdir: Acaba çevirene göre farklılaşıyor mu ayetler?
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|