A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Allahına Gurban (1) - KORBAN

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 20 Aralık 2008 12:03:28

Daha geçenlerde Kurban Bayramı idi. Önümüzde Noel var. İspanyollar 16. yüzyılda altın peşinde Meksika'ya gelip Hıristiyanlık adına Aztek uygarlığını silip süpürdüğünde aralarında bulunan Bernal Diaz gördüklerini şöyle anlatıyor: "Sunaklarda kötü görünüşlü putlar vardı ve tam o gece beş yerli bunlara kurban edildi. Göğüsleri yarıldı, kolları bacakları kesildi. Duvarlar kanla kaplanmıştı. Şaşkınlık içinde kaldık ve adaya Isleta de Sacrificios (Kurban adası) adını verdik."

Daha sonra kötü tanrı Tezcatlipoca tapınağına geldiklerinde: “o gün iki oğlan çocuğunu kurban ettiler, göğüslerini yardılar ve kanlarını ve kalplerini o lânet olası tanrılarına sundular”, “sağlam tahta kafesler içinde semirilen oğlan çocuklar ve erkekler gördük. Bunlar kurban edilecek ve etleri yenilecekti”, büyük piramitte: “zavallı yerlinin göğsünü çakmaktaşı bıçaklarla yarıp halâ çarpmakta olan kalbini kanlı kanlı putlarına sunuyorlar, kafasını kesip asıyor, kollarını bacaklarını ziyafet vererek yiyor, gövdesini de akbabalara atıyorlardı” diyor.
 
Bunlar daha 500 yıl kadar önce olan olaylar ve anlatılanlar insanı insan olmaktan utandırıyor.  “Sacrificios” sözcüğü İngilizce “sacrifice” sözcüğü ile aynı Lâtince kökten gelme.  Sözcük anlamı “feda etmek”.  Lâtincede “kurban” sözcüğünün tam karşılığı yok.  “Kurban sözcüğü İbranice “korban” (k-r-v/b) sözcüğünden bozma.  Asur dilini bilen dostum Zeytun bunun “kurb-Anu”dan geldiğini söylüyor.  Anu Asurluların büyük tanrılarından birisi ve kurb-Anu da Anu’ya yakınlaşmak anlamına geliyormuş, İbranicedeki anlamı da aynı: Tanrı’ya yakınlaşmak.
 
İnsan kurban etme geleneği 16. yüzyıl İspanyollarını dehşete düşürmüşse de kendilerinin onbinlerce Aztekliyi vahşice kırıp geçirmelerini engellememiş.  Tarihçilere göre bu gelenek İsa’dan yaklaşık 1000 yıl önce Canaan (Kenan ülkesi-bugünkü Filistin), Mısırlılar, Çinliler, Moğollar, İskitler, Keltler ve Homer dönemindeki Grekler arasında da yaygınmış.
 
Korban ya da kurban’ın amacı nedir?  Ya da adak dediğimiz geleneğin?
 
Birçok kültürün kökleri Mezopotamya’ya dayanır.  Mezopotamya tanrılarının en büyük ve en güçlü olanı da Anu imiş.  Gök tanrısı Anşar ile yer tanrısı Kişar’ın oğlu olan Anu’nun 75 ton ağırlık kaldıracak gücü varmış.  Gizemli ışınlarla istediğini yok edebilir, istediğine de kalkan olabilirmiş.  Dünya ile ahiret arasında gidip gelebilir, yer ve zaman ötesinden haber alabilirmiş,  Kurnaz ve akıllı bir tanrı olan Anu aynı zamanda âdil ve iyiliksever bir tanrıymış.  Anu’yla ilgili İsa’dan 2500-3000 yıl önceki bu inançlar daha sonra Greklerin baba tanrısı Zeüs’e, Romalıların baba tanrısı Jupiter’e aktarılmış.
 
Aztekler kötü tanrı Tezcatlipoca’yı yatıştırmak için insan kurban ederken, Mezopotamya’da da Anu’ya (insan ve hayvan) kurbanlar verilirmiş.  Mezopotamya uygarlığı Kenan ülkesini de doğal olarak etkilemiş ve kurban geleneği Filistin’de de yaygınlaşmış.  Peki Azteklerin kurbanları kötü tanrıyı hoşnut etmek, sâkinleştirmek, öfkesini dağıtmak, kötülüklerini engellemek için veriliyor da Anu’ya, bu kadar güçlü ve iyiliksever bir tanrıya neden kurban veriliyor?  İnsanları belirsizlik içinde yaşadıkları, yağmur yağıp yağmaması ölüm kalım meselesi olduğunda, çekirgelerin ürünleri yemesi açlıktan kırılıp insanların ölmesi anlamına geldiğinden ve bütün bunlardan o tanrı sorumlu olduğundan o tanrıyı hoşnut etmek bir yerde yaşam sigortası yerine geçiyor.  Yoksa o tanrı gazaba gelip sınırsız gücüyle insancıkların yaşamını cehenneme çevirebilir, açlıktan ölmelerine yol açabilir.  Hepimiz açlıktan öleceğimize, aramızdan birini tanrıya kurban edelim de belki paçayı kurtarırız görüşü insanları vahşete sürüklüyor, genellikle bâkire kızlar kurban ediliyor.  Sonradan bunlar Azteklerin yaptığı gibi ziyafet yemeği oluyor mu, olmuyor mu, bir bilgimiz yok. 
 
Hindular et yememeye başlayınca hayvanların kurban edilmesi yerine tanrılara o hasatın ürünlerinden meyve, pirinç vs. sunulmaya başlıyor.  Hem de en iyileri en seçmece olanları...
 
Anlaşılan kurban geleneği bir biçimde antik Grek kültürüne de geçmiş ve Homeros’un İlyada’sında anlattığı gibi karşı kıyıya geçip Anadolu’yu talan etme niyetinde olan Akalılar fırtına çıkıp ta gemiler denize açılamayınca güçlü kıral Agamemnon öz kızı İfigenya’yı kurban edip havanın yatışmasını sağlayabilmiş.
 
Adak konusu biraz daha hince.  Baştan tanrıyı ya da tanrıları hoşnut etmek yerine bir pazarlığa girişiliyor.  Tanrıya ya da tanrılara “şu şu şu olursa, şu dileğim yerine gelirse ben de sana şunu şunu vereceğim” deme türünden bir pazarlık.  İstenen şey ne kadar büyükse yapılan adağın da o kadar büyük olması gerekiyor.  Yoksa “sen beni zengin et tanrım, ben sana bir tavuk keseyim” biraz aldatmaca oluyor.  Adak geleneği günümüzde de halâ sürüp gidiyor.  Evliyaya, ermişlere, yatırlara, dedelere yapılan adaklar var.  İzmir’de Göztepe’de bir Susuz Dede vardı.  Söylentiye göre bu çok iyi insan şu ya da bu nedenle susuzluktan ölmüş.  İnsanlar Susuz Dede’ye gidip şu ya da bu dileğim olsun, hastalığım geçsin, ya da kızım iyi bir koca bulsun diye bir takım dileklerde bulunur, o dilekleri yerine gelirse de gidip susuz dedenin yattığına inanılan yere bir testi su dökerlerdi.  Başka yerlerde ağaçlara ya da kutsal bilinen kişilerin türbelerine, parmaklıklarına çaput bağlanır, ya da mum yakılır, dua edilir.  Bunların altında hep biz insanların pazarlık etme alışkanlığı yatar.  Antik çağlarda tanrılar insan benzeri ama çok daha güçlü varlıklar olarak hayal edildiğinden onların da bu insanca pazarlıkları yadırgamadıkları düşünülebilir.  Peki sonrakiler?  Herşeye kâdir, insan suretinde olmayan ve her yerde hâzır ve nâzır olan Tanrı?  Buna da bir sonraki yazımda devam edeyim.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.

Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi

Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler
Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git