Papa 16. Benediktus, dinler arası diyaloğun gerçek anlamda mümkün olamayacağını belirtti. 16. Benediktus, İtalya'nın eski Senato Başkanı Marcello Pera'nın yeni kitabıyla ilgili yazdığı mektupta, dinler arası diyaloğun "kişinin kendi inancını parantez içine alması" anlamına geleceğini savunarak, "Dar anlamda dinler arası diyalog mümkün değildir" görüşünü dile getirdi.
Papa, Pera’nın iki gün sonra piyasaya çıkacak “Perche Dobbiamo Dirci Cristiani” (Hristiyan Olduğumuzu Neden Söylemeliyiz) başlıklı yeni kitabıyla ilgili yazdığı mektupta ilginç görüşleriyle dikkati çekti. Pera’nın kitabında önsöz olarak da yer alacak mektubun metni, bugün İtalyan gazetelerinden Corriere della Sera tarafından yayımlandı. Çok kültürlülüğün de mümkün olmayacağını savunan 16. Benediktus, Pera’ya hitaben, “Eserinizdeki özgürlük ve çok kültürlülüğe ilişkin çözümlemelerinizden de etkilendim. Eseriniz, çok kültürlülük kavramındaki iç çelişkiyi, bunun siyasi ve kültürel açıdan mümkün olamayacağını da gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.
Pera’nın dinler arası diyaloğun gerçek anlamda mümkün olamayacağı biçimindeki görüşüne hak veren Papa, bu konuda şu görüşe yer verdi: “Dinler arası ve kültürler arası diyaloğa ilişkin çözümlemeleriniz de benim açımdan son derece anlamlı. Eseriniz, dar anlamda bir dinler arası diyaloğun mümkün olamayacağını, esas itibariyle dinsel kararın kültürel uzantılarını irdeleyen kültürler arası diyaloğun ise geliştirilmesi gerektiğini son derece iyi açıklıyor. Bu sonuncusuyla ilgili olarak, kişinin kendi inancını parantez içerisine almadığı sürece gerçek bir diyalog mümkün olmayacağı gibi, esas itibariyle dinsel inanca dayanan kültürel uzantıların da kamu önünde ele alınması gerekiyor. Diyalog, karşılıklı düzeltme ve zenginleşme de ancak bu çerçevede mümkün ve gereklidir.”
Mektubunda, liberalizmin Hristiyanlığın Tanrı anlayışından bağımsız biçimde ele alınamayacağını da savunan Papa, “Eseriniz, liberalizmi temellerinden hareketle irdeleyerek, liberalizmin özünün köken itibariyle Hristiyanlıktaki Tanrı anlayışına uzandığını gösteriyor. Eseriniz, liberalizmin bu esası inkarı durumunda kendi temelini kaybettiğini ve kendi kendini ortadan kaldırdığını da ortaya koyuyor” dedi.