CERN deneyinin durdurulması birçok iddiayı da beraberinde getirdi. Konuyla ilgili düzenlenen "'CERN'de neler oluyor?" başlıklı konferansa katılan Doğuş Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Serkan Ali Çetin'in açıklamlarına göre, evreni anlamak için için maddede daha küçük parçacıklara ulaşılması gerekiyor.
Yani, Çetin'e göre, "bu hikayenin sonu yok."
Doğuş Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Serkan Ali Çetin, Avrupa Nükleer Araştırmalar Örgütü (CERN) merkezinde gerçekleştirilen ''Yüzyılın deneyi''ne ilişkin Doğuş Üniversitesi'nde düzenlenen ''CERN'de neler oluyor?'' başlıklı konferansa, kendisiyle birlikte CERN'in ''Atlas Deney Grubu''nda yer alan ancak Isparta'ya bir çalışma için giderken uçak kazasında hayatını kaybeden Prof. Dr. Engin Arık ve diğer Türk bilim insanlarını anarak başladı.
Çetin, CERN'in, 1952 yılında 12 Avrupa ülkesinin bir araya gelmesi ile önce bir konsey olarak kurulduğunu, Türkiye'nin de 1961 yılından beri gözlemci olarak çalışmalara katıldığını ifade ederek, evren hakkındaki sorulara cevap aramak için araştırma yapma, teknoloji sınırlarını ilerletme, bilim aracılığıyla ulusları bir araya getirme ve geleceğin bilim insanlarını yetiştirme amacını taşıdığını kaydetti.
Bilim insanlarının evreni oluşturan maddenin yapı taşı olarak önce atomu, daha sonra atom çekirdeğini parçaladıklarını ve proton gibi parçacıklara ulaştıklarını anlatan Doç. Dr. Çetin, ''Bu sonsuz bir hikaye, en küçüğü aramanın sonu yok'' dedi.
''Parçacık Fiziği deneyi'' ile maddenin yapısını ve onları bir arada tutan kuvvetleri anlamayı amaçladıklarını söyleyen Çetin, evreni anlamak için maddede daha küçük parçacıklara ulaşılması gerektiğini ve buna da elektron ve proton gibi atom altı parçacıkları birbiriyle yüksek enerjilerde çarpıştırarak ortaya çıkan sonucun gözlemlenmesiyle ulaşılabileceğini ifade etti.
Doç. Dr. Çetin, konuşmasının sonunda Doğuş Üniversitesi'nin CERN'de dahil olduğu bir diğer çalışma olan CERN Axion Solar Telescope (CAST) deneyi ile ilgili öğrencilere bilgi verdi.
Kaynak AA