A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Solu bir de ERGENEKON böldü!!!

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Haberci | 20 Ağustos 2008 07:32:18

Sosyalistler bir birine düştü: ERGENEKONCU MUYUZ DEĞİL MİYİZ? Ergenekon iddianamesi ile başlayan süreç, sosyalist solu da böldü. Murat Belge, Ahmet İnsel, Baskın Oran, Oral Çalışlar, Ferhat Kentel gibi isimler, hükümetin tavrı desteklenmezse 'ulusalcılar'la aynı safa düşüleceği görüşünde.

Sungur Savran, Ertuğrul Kürkçü, Melih Pekdemir gibi isimler ise meseleyi ’Derin devlet ile AKP’nin hesaplaşması’ olarak değerlendirip ’tarafsız’ tavır koyuyor. Koray Çalışkan gibi, iki yaklaşıma mesafeli duranların sayısı da hiç az değil.

Giderek bir turnosol kağıdı fonksiyonu da üstlenen Ergenekon davası, liberallerden sonra sosyalist solu da birbirine düşürdü. Kahve köşelerinde, meyhane masalarında ve dost meclislerinde devam edegelen tartışmaların gazete sayfalarına ve televizyon ekranlarına taşınması işin şiddetini de artırdı. Öyle ki, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi ve Birgün yazarı Prof. Koray Çalışkan araya girerek, yine Birgün’de yazan Melih Pekdemir’in Ferhat Kentel’e karşı kaleme aldığı, "Behey ’entel’ Kentel! Ya da ’biraz alay ve birkaç tokat’ başlıklı yazıdan duyduğu rahatsızlığı ifade etti.

Sungur Savran’dan Belge’ye sert eleştiri
Tartışmaları başlatan, Sungur Savran’ın Radikal İki’de yazdığı yazıydı. Savran, son derece sakin bir üslupla genel çerçeveyi çizdikten sonra, "Sol liberallerin, AKP’yle ittifak yaklaşımına karşı çıkanları otomatikman ’darbecileri kayırmak’la, Ergenekon’la ilgilenmemekle, politikasızlıkla suçlamaları aklın alacağı bir şey değil" diye devam ediyordu. Şunları söylüyordu Savran: "Murat Belge, Taraf Gazetesi’ndeki köşesinde üst üste yazdığı üç yazıda solda Ergenekon’a yaklaşımı eleştirdi... Üç yazı boyunca Ergenekon’la gelecekte ’dostluk anlaşması’ yapmak isteyenlerden de söz ediliyor, ’biz bu kavgaya karışmamalıyız’ diyenlerden de, sol liberalleri AKP ile işbirliğini savundukları için eleştirenlerden de. Belge bütün bunları tek bir pozisyon gibi ele alıp káh oradan káh buradan vurmaya çalışıyor. Oysa, solun Ergenekon haritası hiç de bir yanında sol liberallerin, öte yanında birbirinden ayrışmayan, özdeş bir kitlenin yer aldığı bir harita değil."

’Memleketi kapatmaya çalışanları kayırmam’
Murat Belge ise, sosyalist solun Ergenekon davası konusundaki tutumunu eleştirirken, "Bu kavgaya karışmayız kardeşim" şeklinde özetlenebilecek tavırdan duyduğu rahatsızlığı getiriyordu dile ve ilginç bir metafor kullanıyordu: "İri kıyım bir adamın cılız bir adamı evire çevire dövdüğünü gördün. Normal bir insanın ilk tepkisi ne olur? Bana göre bu, dayak yiyeni kurtarmak, yani kurtarmaya çalışmaktır. Sonuçta, kurtarayım derken, senin de kafanın gözünün yarılması ihtimali var elbette. Ama, ’iki tane de ben patlatayım’ diye kuvvetlinin yanında eyleme katılmak ya da ’bana ne, bana karışan yok, şuradan geçip gidivereyim’ demek değildir ’normal bir insanın ilk tepkisi’. Bu anlamda, evet, benim müdahalem AKP’yi kayırmaya yöneliktir; AKP’yi kapatmaya ya da bütün memleketi kapatmaya çalışan kesimi kayırmaya yönelik değildir."

Ve Belge’nin Kürkçü için kişisel cevabı
Bir de, uzun yılların dostluğu dolayısıyla Ertuğrul Kürkçü’ye kişisel bir cevap verecekti Belge. "Liberal Sol" ve "AKP ittifakı" başlıklı yazı, sadece tartışmaya katkı açısından değil, zemin tespiti açısından da kayda değerdi: "12 Eylül’den beri genel olarak ’demokrasi’nin önemini, gereğini savunuyorum - ’burjuva demokrasisi / sosyalist demokrasi’ gibi ayrımlara uzun boylu girmeden. ’Girmeden’ çünkü tarih karşımıza istediğimiz gibi değil, kendi olabildiği gibi çıkıyor (...) Ortadaki nesnel durumun adını koymak, o durumu evrensel ilkilerle ilişkilendirmek bir şeydir; ’ittifak gibi konular bambaşka bir şeydir. Birine haksızlık edildiğini söylediğimizde, o ’biri’nin her yaptığının doğru olduğunu söylemiş olmazsınız."

DESTEKÇİLER

AHMET İNSEL
Solun hali hüzün verici

"AKP’yi Ergenekon soruşturması konusunda daha derine, daha ileriye gitmesi konusunda sıkıştırmak solun asli görevidir. Bunun yerine, "bu filler çatışmasıdır ve filler tepişirken ezilenler biz oluruz" diyen özgüven yoksunu, ürkek zihniyet Türkiye sollarının bir kısmının nasıl siyasal olarak havlu attığını gösteriyor. Bunları "ABD ve AB’nin oyunları" olarak gören safkan antiemperyalistler de insanı sadece hüzünlendiriyor. Siyasal aklın bu denli dumura uğraması karşısında artık kızmak, öfkelenmek değil, sadece hüzünlenilir."

BASKIN ORAN
AKP’ye mahkûm edenler utansın

"Peki, niye 2008’deki Ergenekon davasında Susurluk kadar bile sesleri çıkmıyor? Bu insanlar Veli Küçük’ü mü destekliyor? Tabii ki hayır. Ama, daha önce de yazdım, onların kafasında önemli olan "darbeci-demokrat" karşıtlığı değil. Meşhuuur "laik-dinci" karşıtlığı. Devletteki çetelere karşı çıkmak AKP’ye yarayabilir, onun için susmak lazım. Hatta, iddianameyle fırsat buldukça alay etmek.

Bu insanlar, yine daha önce de yazdım, evrenin en berbat içgüdüsüyle hareket ediyorlar: Korku.

(...) Bunlar nasıl ’solcu’ oluyor? (...) Çünkü AKP Protestanlaşırken bunlar sürekli Katolikleşiyorlar. Kemalizm’i din, M. Kemal’i peygamber, Nutuk’u Kitab-ı Mukaddes, Anıtkabir’i Kábe ettiler. Yazıktır Atatürk’e. Çünkü o kadar geriler ki, AKP’yi modern gösteriyorlar. Türkiye’yi Çamlıca’da alkollü içki yasaklayan bir AKP’ye mahkum ettiler. Tüh!. Yazıklar olsun."
 
3'ÜNCÜ YOLCULAR

KORAY ÇALIŞKAN
Karşılıklı tokat sorunu çözmez

"Türkiye’nin sorunlarına isabetli yanıtlar geliştiren tek simlerimlasi pozisyon olan solun yeni bir sosyal ve siyasi güce kavuşamaması solun sosyolojik tabanında bir rahatsızlık yaratıyor. Bu rahatsızlığın bir tezahürü sol politikaların içeriğine ve nasıl hayata geçirileceğine dair tartışma. Bu tartışmayı nasıl geliştirdiğimiz solun gelişmesine dair atacağı en anlamlı adım olacaktır (...) Anlaşmazlıklar, kuracağımız geniş siyasi platformun zenginliği olmalı. Farklılığı sorun olarak değil, solun bir arada yaşadığı alanın gücü olarak görmeliyiz. Her konuda anlaşalım demiyorum, ancak ne konuda anlaşmadığımızı birbirimizin suratına kelimelerle tokat atarak değil, kurşun gibi ağır havamızı biraz dağıtmak için fikri alanı nezaketle kullanarak konuşalım diyorum. Kabalık ve kırıcılık ancak geçici bir haklılık hissi yaratır. Hiçbir sosyaliste bu zaafı yakıştıramıyorum. Asabi olmaya, bunca sorun varken, hakkımız yok. Hele asgari müştereki ortaya çıkarıp üzerinde anlaşmak bu kadar mümkün ve elzemken."

 
TARAFSIZLAR

MELİH PEKDEMİR

Liberaller edepsizleşti

"Bilirsiniz liberaller, tanım gereği biraz kibar solcudurlar, öyle algılanırlar. Oysa son durum hiç de öyle değil. Kendilerine liberal diyen hanımlar ve beyler, son günlerde epey edepsizleşti! (...) İşte bunlardan biri, Ferhat Kentel nam bir liberalimiz "Yeni bir sol -ve aşk- mümkün!" diye ’şiir gibi’ bir yazı yazmış. Bakın, baştan söyleyeyim, burada hiç kimse benden kibar bir cevap beklemesin. Ben zaten doğuştan bir kazma solcuyum! Öyleyse şimdi bu beyefendi de dinlesin: Ey Ferhat Kentel! Sen de, zaten kazmayı taşa vurmuşsun, cihat ilan etmişsin, adeta "bakın ben size bulaşıyorum siz de gelin bana bulaşın" demişsin. Ben bu yazıda sana bulaşmayacağım, polemik molemik yapmayacağım, sadece attığın taşlardan eteğimize ’sıç’rattıklarını temizleyeceğim."

ERTUĞRUL KÜRKÇÜ
Üçüncü kutba ihtiyaç var

"İnsanlar hem "sol"da yer tutmak hem de yeni iktidar bloku içinde bir yer edinmek, politik geleceklerini bu yeni muhafazakár-liberal hegemonya alanında inşa etmek, seçimlerde AKP dalgası üstünde yükselmeye devam etmek uğruna bu fantezileri teori katına yükseltebilirler. Ne yazık ki, bu kurmaca teori emekçilerin ve ezilenlerin acil talepleriyle ilişkilendirilmek için ne zaman "biber gazı"yla test edilse fos çıkıyor. Üçüncü bir kutba işte tam da bunun için ihtiyaç var."

Kaynak:Hürriyet

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git