A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Türkiye'de "değerli yalnızlık" tablosu…

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | 22 Eylül 2024 12:48:01

Dünyada güç dengeleri değişirken Türkler ne düşünüyor? ABD, Çin, Rusya ve Avrupa’ya bakış nasıl? Kime yakın, kime mesafeli? Uluslararası bir araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu Küresel Güney ülkelerinde kamuoyunun Batı'ya bakışını mercek altına alan anketin sonuçları bir rapor halinde açıklandı. Münih Güvenlik Konferansı (MSC) tarafından hazırlanan raporda, jeopolitik rekabetin tırmandığı bir dönemde Batı'ya yöneltilen "çifte standart" ve "ikiyüzlülük" suçlamaları irdeleniyor.

MSC'nin Türkiye dahil dokuz ülkede yaptırdığı anket, ABD, AB, Rusya ve Çin'e dair algılar ve mevcut uluslararası düzene yaklaşımlar hakkında bulgular ortaya koyuyor.



New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Gelecek Zirvesi vesilesiyle açıklanan "Batı'nın Çifte Standartları ve Uluslararası Kuralların Önemi" başlıklı rapor, MSC Araştırma ve Yayınlar Yöneticisi Dr. Sophie Eisentraut'un imzasını taşıyor.

Yürüttüğü çalışma hakkında bilgi veren Dr. Sophie Eisentraut, son yıllarda Küresel Güney ülke liderleri tarafından Batı'ya yöneltilen "tutarsızlık" ve "evrensel kural ve ilkelerden devamlı sapma" suçlamalarının yoğunlaştığına, Rusya'nın Ukrayna işgali ve İsrail'in Gazze savaşıyla birlikte tartışmaların artık yeni bir nitelik kazandığına dikkat çekti.

Afrika, Asya, Latin Amerika ve Ortadoğu'daki hükümetlerin Avrupa ve ABD tarafından uygulanan çifte standartlar konusunda daha açık sözlü hale geldiklerine işaret eden Eisentraut, "Artık 'Batı'nın çifte standartları' tartışması evrensel kuralların geleceğinin ne olacağı tartışmasına evrildi, bu da büyük güçler mücadelesinin dinamikleri ile iç içe geçmiş durumda" dedi.

Peki, bu tartışmalar Küresel Güney olarak adlandırılan ülkelerin kamuoylarında nasıl yankı buluyor?

MSC'nin, 10-15 Temmuz tarihlerinde Türkiye, Brezilya Hindistan, Endonezya, Meksika, Nijerya, Pakistan, Suudi Arabistan ve Güney Afrika'da yaptırdığı anket işte bu soruya yanıt veriyor. Raporda Afrika, Asya, Latin Amerika ve Ortadoğu'dan seçildiklerine vurgu yapılan bu dokuz ülkenin nüfusunun, dünya nüfusunun üçte birini oluşturduğuna işaret edildi. Anket, ilgili her ülkede 18 yaşından büyük yaklaşık 1000 kişiyle, toplamda ise 9 bin 33 kişi ile görüşülerek yapıldı.

Anket sonuçlarına göre Türkiye dahil tüm ülkelerde mutlak çoğunluk uluslararası düzenin kural ve ilkelerine yönelik ihlallerin arttığı görüşünde. Ancak bu toplumlar, Batı'nın öne sürdüğünün aksine ihlallerden sadece Rusya ve Çin'i sorumlu tutmuyor. Hatta bu ülkelerin büyük bir bölümünde ABD'nin uluslararası kuralları Çin'den daha sık ihlal ettiği algısı hakim. Sadece Brezilya ve Hindistan'da Çin'in uluslararası kuralları ABD'den daha sık ihlal ettiği düşünülüyor.

Türkiye, Suudi Arabistan, Pakistan ve Endonezya'da ABD Rusya'dan daha kötü puan aldı, uluslararası kuralları en sık ihlal ettiği düşünülen ülke ABD oldu. Ankete katılan hemen hemen tüm ülkelerde Avrupa ülkelerinin ABD'den daha fazla uluslararası kurallara riayet ettiği görüşü öne çıkıyor. Ayrıca Türkiye, Suudi Arabistan, Pakistan ve Endonezya'da insanlar Avrupa devletlerinin Çin'den daha sık uluslararası kuralları ihlal ettiğine inanıyor.

Anket, Türkiye'nin diğer ülkelerden ilginç bir şekilde ayrıştığını da gözler önüne seriyor. Türk toplumunda diğerlerinden farklı olarak dört uluslararası aktöre karşı da güvensizlik ve tepki var.

Ankete katılanların yüzde 38'i en sık kural ihlal eden ülkenin ABD olduğunu söylüyor. ABD için bunu düşünenlerin oranının en yüksek olduğu ülke Türkiye. Ama dikkat çekici olan Rusya'nın en sık uluslararası kararları ihlal ettiğini düşünenlerin oranın da yüzde 33 gibi yüksek bir oranda olması. Avrupa ülkeleri için bunu düşünenlerin oranı yüzde 22, Çin için de yüzde 19.

Türk kamuoyunun hangi küresel aktörün Türkiye'ye saygılı davrandığına ilişkin görüşlerini yansıtan veriler de çarpıcı. Türkler, hem ABD, hem Rusya, hem Çin, hem de Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye saygısız davrandığı görüşünde, bu aktörler arasında yine en çok tepki çeken aktör ABD. ABD'yi Rusya, Çin ve Avrupa ülkeleri izliyor.

Her dört uluslararası aktörün de kendi ülkelerine saygısız hareket ettiğini düşünen tek toplum, Türk toplumu.

Diğer ülkelerdeki anketlerde kamuoyları bazı küresel aktörleri eleştirirken diğerlerini kendilerini daha yakın olarak gördüklerine işaret ediyor. Ama buna rağmen Türklerin yüzde 65'i uluslararası kuralların, dünyadaki ülkelerin çoğunluğunun değer ve ihtiyaçlarını temsil ettiği görüşünde, yüzde 42'si de "Mevcut uluslararası kurallar benim ülkemin değer ve ihtiyaçlarını temsil ediyor" görüşüne katıldığını söylüyor.

DW Türkçe'ye anketin Türkiye'ye ilişkin sonuçlarını değerlendiren Eisentraut, şunları kaydetti:

"Türkiye'de sonuçlar gerçekten dikkat çekici. Anket yaptığımız diğer ülkelerde eleştiriler bir yöne yönelirken, Türk toplumu her dört aktöre de eleştirel yaklaşıyor. Örneğin Hindistan'da Çin'e yönelik eleştirel görüşler ağırlıktayken, Pakistan'da Çin'e bakış çok olumlu. Ama Türkiye'de ankete katılanlar, sorduğumuz tüm aktörlere eleştirel bakıyor. Yine her dört aktörün de Türkiye'ye saygısız davrandığı algısı dikkat çekiyor. Türkiye'de yine diğer ülkelere kıyasla Avrupa ülkelerine eleştiriler bakış açısının ağırlıkta olması da göze çarpıyor. Oysa diğer ülkelerin büyük bölümünde Avrupa ülkeleri ile ilgili algı Çin, Rusya ve ABD'ye kıyasla daha pozitif. Bu durum, ilişkilerin, içerdiği tüm gerilimlerle birlikte çok daha yakın olmasıyla da açıklanabilir."

MSC raporunda Batı'ya yönelik ikiyüzlülük ve çifte standart suçlamalarının gerisinde yatan aktörler ve niyetleri de irdeleniyor.

Sophie Eisentraut'a göre bu eleştirileri yöneltenlerin bir bölümünü, Batılı devletlerin uluslararası düzenin ilkelerine bağlılığına dair şüpheleri artan, kurallara dayalı uluslararası düzenin geleceğinden endişe eden ve Batılı devletlerin tutarsızlıklarına son vermesini isteyenler oluşturuyor. Raporda, Batı'da Rusya'nın Ukrayna işgali ve İsrail'in Gazze savaşına farklı tepkiler verilmesinin Batılı devletlerle ilgili olarak "bazı hayatlara diğerlerinden daha fazla değer veriyorlar" ve "çoğunlukla jeopolitik rakipleri tarafından işlenen uluslararası kural ihlallerini dile getiriyorlar" algısını güçlendirdiğine işaret ediliyor.

"Bazı hükümetler ise daha ziyade uluslararası kural ve ilkeleri ortadan kaldırmaya çalışıyorlar" ifadelerine yer verilen MBC raporunda, Rusya ve Çin gibi otoriter devletlere işaret ediliyor. Pekin ve Moskova için Batı'nın çifte standart uyguladığı yönündeki suçlamaların, özellikle ABD ile artan sistemik rekabette kullanışlı bir araç olduğu vurgulanıyor. Her iki ülkenin, hem Batı'nın hem de liberal evrensel kural ve ilkelerin altını oymaya çalıştıkları, böylelikle de dünyayı otokrasiler için daha güvenli hale getirmeyi hedefledikleri belirtiliyor.

Raporda ayrıca, Batı'nın tutarsızlıklarını bahane olarak kullanarak uluslararası kurallara meydan okuyan ilkesiz dış politikalarını meşrulaştırmaya çalışan aktörler olduğuna da dikkat çekiliyor. "Transaksiyonel devletler" olarak tanımlanan bu ülkeler hakkında, "Onlar için yol gösterici ilke, belirli bir dış politika kararının ülkelerinin dar ulusal çıkarlarını destekleyip desteklemediğidir. Dahası bu ülkeler için ortaklıklara girmenin temel ilkesi, paylaşılan değerler değil, işbirliğinin sağlayacağı anlık faydalardır" ifadelerine yer veriliyor.

Peki MSC raporunda Küresel Güney ülkeleri ve bir Ortadoğu ülkesi olarak yer verilen Türkiye, hangi kategoride yer alıyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son yıllarda Batı ve özellikle ABD karşıtı keskin söylemleriyle dikkat çekiyor. Türkiye NATO üyesi olmakla birlikte Rusya ve Çin ile ilişkilerini geliştirmeye yöneldi, hatta Batı'ya alternatif düzen inşa etme iddiasındaki BRICS'e de üye olmak istiyor.

Sophie Eisentraut, Türkiye'nin Batı'ya yönelik eleştirilerinin gerisinde hangi etkenlerin rol oynadığı sorusunun çok ilginç olduğunu, bunun tartışılması gerektiğini söylerken Türkiye'nin Ukrayna savaşında sergilediği tutum nedeniyle daha çok transaksiyonel bir devlet olarak öne çıktığına işaret etti, "Ama kanımca bu daha çok somut olarak baktığınız konulara göre değişkenlik gösteriyor" dedi.

MSC raporunda, jeopolitik rekabetin daha da tırmandığın bir dönemde Batılı başkentlere Küresel Güney'den yükselen eleştirilere kayıtsız kalmama çağrısına da yer veriliyor. Aksi takdirde evrensel ilkelere ve kurallara dayalı uluslararası düzene güvensizliğin daha da artabileceği uyarısında bulunuluyor.

Batılı devletlerin, birçok ülkenin uzun süredir gündeme taşıdıkları "daha fazla adalet ve kapsayıcılık" talepleri ile çelişen tutarsızlıkların azaltılması gerektiğine dikkat çekilen raporda, "ABD ve Avrupa hükümetleri aynı zamanda tutarlı olma kabiliyetleri sınırlarına ulaştığında da daha dürüst olmak zorundalar" deniliyor.

Münih Güvenlik Konferansı (MSC) Başkanı Christoph Heusgen, bugüne kadar hiç kimsenin mevcut kurallara dayalı uluslararası düzenden daha iyi bir alternatif önermediğine dikkat çekti, "Çifte standartlar konusunda süregelen tartışmanın daha yapıcı ve bu kuralları güçlendirmeye yardımcı olacak bir tartışmaya dönüşmesini sağlamalıyız" dedi.

Kaynak : Değer Akal | DW



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git