|
|
Yeni Kaledonya'da neler oluyor?Kategori: Dünya | 0 Yorum | 16 Mayıs 2024 16:45:52 Fransa'da milletvekillerinin, ülkenin denizaşırı toprağı Yeni Kaledonya'ya gidenlerin ada ülkesindeki il seçimlerinde oy kullanmasına izin veren anayasa değişikliğini onaylaması şiddet olaylarının patlak vermesine neden oldu. Ulusal Meclis'teki oylama 153'e karşı 351 oyla kabul edilmişti. Yetkililerin uluslararası havalimanı ve okulları kapatmasına ve başkent Noumea'da sokağa çıkma yasağı uygulamasına neden olan protestolarda en az dört kişi hayatını kaybetti.
Güneybatı Pasifik'in ılık sularında, Avustralya'nın yaklaşık 1,500 km doğusunda yer alan Yeni Kaledonya, yüzde 44'ünü Melanezyalı Kanaklar ile yüzde 24'ü ağırlıklı olarak Fransız olmak üzere Avrupa kökenli 270 bin kişiye ev sahipliği yapıyor. Takımadalara ismi 1774 yılında İngiliz kaşif James Cook tarafından verildi. Fransa'nın 1853'te ilhak ettiği ve 1946'ya kadar sömürge toprağı olarak yönettiği Ada, 2003'e kadar da Fransa Denizaşırı Bölgeler Topluluğu içerisinde yer aldı. Ada, 20. yüzyılın başından kısa bir süre öncesine kadar ceza kolonisi olarak da kullanıldı. Fransa'nın Hint-Pasifik'te sahip olduğu beş ada bölgesinden biri olan Yeni Kaledonya, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Pasifik'teki Fransız etkisini arttırma planının merkezinde yer alıyor. Dünyanın üç numaralı nikel üreticisi ve dünya nikel rezervinin yüzde 10'undan fazlasına ev sahipliği yapan Ada, Fransa'nın Hint-Pasifik'te Çin ile rekabet halinde olması nedeniyle siyasi statüsü kadar yer altı kaynakları açısından da önem taşıyor. Yeni Kaledonya, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin güvenlik ve ticaret alanlarında güç ve nüfuz mücadelesi verdiği jeopolitik açıdan karmaşık bir deniz bölgesinin de tam ortasında bulunuyor. Macron daha önce Çin'in adını anmadan Fransa'nın Pasifik'teki etkisini arttırma amacının "kurallara dayalı bir kalkınma" sağlamak olduğunu söylemişti. Ada'nın yerlileri olan Kanaklar'ın Çin'le ticari ilişkilerini geliştirmek istemesi karşısında Paris, 2015'te nikel madeninin Pekin'e transferine ipotek koymak istedi. Ayrıca Fransa, Çin'e alan açmamak için Ada'ya son yedi yılda yaklaşık 2 milyar euro kredi sağladı. Fransa'nın 19. yüzyılda sömürgeleştirmesinden sonra, Yeni Kaledonya 1946'da resmen Fransız denizaşırı bölgesi haline geldi. 1970'lerden başlayarak, yabancıları çeken nikel patlamasının ardından adada gerilim yükseldi ve Paris ile Kanak bağımsızlık hareketleri arasında çeşitli çatışmalar yaşandı. 1998'de imzalanan Nouméa Anlaşması, kademeli özerkliğe giden yolun ana hatlarını çizdi. Nouméa Anlaşması, 5 Mayıs 1998 tarihinde imzalandı. Anlaşma, Yeni Kaledonya'nın kendine özgü bir politik statü kazanmasını sağladı. Anlaşma temel olarak Yeni Kaledonya'da "özerklik" ilkesinin uygulanmasını öngörüyordu. Nouméa Anlaşması'nın amacı, Yeni Kaledonya'daki yerli halkın (Kanak halkı) özerklik taleplerini karşılamak ve adanın geleceği hakkında bir uzlaşma sağlamak olarak açıklandı. Anlaşma ayrıca Yeni Kaledonya'da bağımsızlık referandumunun yapılmasını öngörüyordu. Ada'da 2018, 2020 ve 2021'de olmak üzere toplam 3 kez bağımsızlık için referandum düzenlense de bağımsızlık yanlılarının oylarının yüzde 50'yi geçmemesi nedeniyle sandıktan hep "hayır" oyu çıktı. Macron, 2021'deki son oylamanın sonucunun ardından “Bu gece Fransa daha güzel çünkü Yeni Kaledonya onun bir parçası olarak kalmaya karar verdi” dedi. Ancak son bağımsızlık referandumundan kısa bir süre sonra Yeni Kaledonya'daki siyasi aktörler arasındaki diyalog sekteye uğrayınca Ada'nın geleceği tekrardan tartışmaya açıldı. Ülkenin bağımsızlığını savunan Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNKS), düzenlenen referandumlara, Fransa'nın etkisiyle sonuçlandığı ve bağımsız şekilde yapılmadığı gerekçesiyle itiraz etti. Son referandumu boykot ederek sandığa gitmeme kararı alan FLNKS, Covid-19 salgınının etkisinden daha uzak bir tarihte referandum yapılması mücadelesi verdi. Kanaklar ayrıca 2021'deki referandumun yeniden düzenlenmesi için Uluslararası Adalet Divanına temyiz başvurusunda bulundu. Fransa, Ada'daki nüfuzunu korumak amacıyla İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, bağımsızlık yanlıları ile hükümet taraftarlarını masaya oturtmak için son dönemde 3 kez ziyaret gerçekleştirse de bunu başaramadı. Yeni Kaledonya, 2003'te gerçekleştirilen anayasa değişikliği sonucu Fransa'ya bağlı özerk bir bölge oldu. Nouméa Anlaşması hükümleri uyarınca, il seçimlerinde oy kullanma hakkı 1998'den önce Yeni Kaledonya'da ikamet eden kişiler ve onların çocuklarıyla sınırlandırılmıştı. Bu madde, azınlık nüfusu haline gelen Kanaklara daha fazla temsil hakkı vermeyi amaçlıyordu. Paris bu düzenlemeyi antidemokratik bulmaya başladı. Fransız milletvekilleri seçmen kitlesini Yeni Kaledonya'da en az 10 yıldır yaşayan kişileri de kapsayacak şekilde genişletecek bir anayasa değişikliğini onayladı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bu değişikliğin yasalaşmasını geciktireceğini ve bölge halkının temsilcilerini müzakere yoluyla bir çözüme ulaşılması için Paris'e davet edeceğini söyledi. Bununla birlikte, haziran ayına kadar yeni bir anlaşmaya varılması gerektiğini, aksi takdirde yasayı imzalayacağını söyledi. Yeni Kaledonya'da bağımsızlık yanlıları, seçimlerdeki etkilerini azaltacağı için Fransız hükümetinin anayasal reform girişimine karşı çıktı. Ada'da son 2 gündür artan şiddet olaylarında yaklaşık 200 iş yeri ve 50'den fazla araç ateşe verildi, ölenlerin sayısı 4'e yükseldi. Olaylarda, 130 kişi gözaltına alındı ve 60'tan fazla güvenlik görevlisi yaralandı. Artan şiddet olaylarının ardından Yeni Kaledonya'da olağanüstü hal (OHAL) ilan edildi.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|