|
|
Beterin beteri var!Kategori: Dünya | 0 Yorum | Yazan: Ferruh Dinçkal | 25 Mart 2024 08:27:38 Evrensel insanlık değerlerini kendisine yol gösterici olarak alan insanlar, Talibana Radikal İslamcı derken, Talibanı Ilıman İslamcı gören gruplar var... Kimler mi? Afganistan, Pakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan ve İran topraklarını da kapsayan bir halifelik kurmayı çalışan IŞİD-H. Adını, bugün İran, Türkmenistan ve Afganistan topraklarında bulunan tarihi Horasan ( Farsça’da ‘güneşin yükseldiği yer’) bölgesine dayandırıyor IŞİD-H. İlk olarak 2014'te Afganistan'da ortaya çıkan grup aşırı radikal eylemler düzenlemesiyle tanınıyor.
Afganistan'da yönetimi elinde tutan Taliban hükümetiyle düşman olan IŞİD-H, radikal İslamcı Talibanı "ılımlı bir İslam" uygulamakla suçlayarak hedef alıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) istihbarat örgütlerine göre Taliban içinden de bazı militanlar, daha radikal olan bu örgüte katılmış durumda. Örgüt 2018 yılına kadar yeni üyelerin de katılmasıyla güçlenirken, o tarihten beri militan sayısında azalma olduğu haber veriliyor. Öte yandan bölgeye dair istihbarat bilgileri toplayan ABD güvenlik birimleri, ülkeden güçlerini çektiği 2021'den beri yeni veriler elde edemediğini hatırlatıyor, dolayısıyla da örgüte dair veriler değerlendirilirken bunun dikkate alınması gerektiğini belirtiyor. Liderinin Sanaullah Ghafar olduğu bilinen IŞİD-H, genellikle Afganistan’ın doğusunda ve İran sınırındaki Şii nüfusu hedef alan kanlı saldırılar düzenlemekte. Bu saldırılar, örgütün radikal ideolojisini yansıtan ve bölgedeki etnik ve dini çatışmaları körükleyen eylemlerdir. IŞİD-H, Taliban’ı “yeterince sert bulmayan” militanları bünyesine katarak, Taliban’ın bölgedeki uygulama (de-facto) yöneticilerine ve işbirliği yaptığı aşiretlere yönelik katliamlar yapmıştır. Ayrıca, Afganistan’da ve diğer ülkelerde, özellikle Avrupa ve ABD’de saldırılarını genişletme tehdidi oluşturmuştur. IŞİD-H’nin hedefleri arasında, bölgesel güvenliği bozarak kendi nüfuzunu artırmak ve uluslararası terör eylemleriyle dünya çapında dikkat çekmek bulunmakta. Bu hedefler doğrultusunda, Moskova yakınlarındaki bir konser salonuna düzenlediği ve en az 133 kişinin hayatını kaybettiği saldırı gibi, sivilleri hedef alan büyük çaplı terör eylemleri gerçekleştirmiştir IŞİD-H son yıllarda Afganistan ve başka ülkelerde camilerin de hedef alındığı kanlı saldırılarla gündeme geldiği gibi ABD kaynakları, sene başında İran'da düzenlenen, dört yıl önce ABD'nin öldürdüğü General Kasım Süleymani anmasındaki saldırıdan da IŞİD-H'nin sorumlu olduğunu duyurmuştu. Kirman kentindeki söz konusu saldırıda yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetmişti. Örgüt aynı zamanda ABD, Afganistan'dan çekilirken yaşanan karmaşa sırasında, 26 Ağustos'ta Kabil Havalimanı'na düzenlenen kanlı intihar saldırısının da sorumlusu olarak niteleniyor. Eylül 2022'de de yine IŞİD-H Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'ne düzenlenen intihar saldırısını üstlendiğini duyurmuştu. Mart ayı başında da ABD güvenlik birimleri, Afganistan dışındaki temsilciliklerinin yine IŞİD-H tarafından gelecek altı ay içinde saldırıya uğrayabileceği açıklaması yapmıştı. İki hafta önce de Rusya iç istihbaratı FSB, IŞİD-H'nin Moskova Sinagogu'na düzenlemeyi planladığı saldırıyı engellediğini duyurmuştu. Peki IŞİD / IŞİD-H neden Rusya'yı hedef alıyor? Moskova, 2015 yılında Suriye'de Devlet Başkanı Beşar Esad'ı muhalefete ve IŞİD'e karşı desteklemek amacıyla Suriye savaşına katıldı. Rusya o günden bu yana örgütün de hedefinde. Uzmanlar, IŞİD-H'nin son yıllarda Rusya'ya karşı daha da sert bir çizgiye geldiği değerlendirmesinde bulunuyor. Merkezi New York'ta bulunan Soufan Center'den Colin Clarke, "IŞİD Horasan özellikle son iki yılda Rusya'ya odaklandı ve Rusya lideri Putin'i sıklıkla hedef aldı" görüşünde. Washington merkezli Wilson Center'den Michael Kugelman da IŞİD-H'nin Rusya'yı Müslümanlara karşı yapılan düzenli baskı rejimlerinin destekçisi olarak gördüğünü kaydediyor. İlaveten grupta eski Sovyetler Birliği'nde yer alan Tacikistan ve Özbekistan gibi bazı Orta Asya ülkelerinden militanların da bulunduğunu ve bunların Moskova yönetimine karşı düşmanlık beslediğini de hatırlatıyor. Bir Rus milletvekili de yaptığı açıklamada Moskova'daki saldırıdan kaçarken kullanıldığı belirtilen araçta militanların Tacikistan pasaportlarının bulunduğunu iddia etmişti. IŞİD-H finansmanını nasıl sağlıyor? IŞİD-H’nin finansman kaynakları çeşitlilik göstermekte. Örgüt, başlangıçta özellikle Körfez ülkelerindeki bağışçılardan ve sempatizanlardan destek aldı. Ancak zamanla, doğrudan finansman kaynakları azalan örgüt, kendi gelirlerini yaratma yollarına yöneldi. Bunlar arasında petrol ticareti, kaçakçılık, fidye, yağma ve haraç gibi yollar bulunmakta. IŞİD-H’nin petrol ticareti, örgütün önemli gelir kaynaklarından biri olarak bilinmekte. Petrol ticareti örgütün kontrol ettiği bölgelerden çıkarılan ham petrolün tüccarlara satılmasıyla başlar. Bu tüccarlar, petrolü küçük rafinerilere götürürler ve burada işlenen petrol ve dizel, daha sonra Suriye ve Irak’ta satılır. Fazlası ise genellikle sınır ötesine, özellikle Türkiye’ye kaçırılır. Ancak, bu ticaretin detayları ve güzergahları hakkında kesin bilgiler elde etmek zordur ve zamanla değişiklik gösterebilir. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, Türkiye’nin IŞİD’den petrol aldığı iddialarını reddetmiş ve bu iddiaları destekleyecek kanıtların olmadığını belirtmiştir. Rusya’nın iddialarına göre, IŞİD kontrolündeki bölgelerden çıkarılan petrol, tankerlerle Türkiye’ye ve ardından üçüncü bir ülkeye götürülüyor. Ancak ABD, Türkiye hükümetinin IŞİD ile petrol kaçakçılığı konusunda işbirliği yaptığı iddialarını tamamen reddetmektedir. Bu konuda net bilgilerin olmaması ve çeşitli iddiaların varlığı, IŞİD-H’nin petrol ticaretinin karmaşık ve gizli bir yapıda olduğunu göstermektedir. Daha önce yapılan araştırmalara göre, IŞİD’in yıllık petrol gelirinin yaklaşık 500 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu geliri, örgüt kontrol ettiği bölgelerde günde 34 bin ila 40 bin varil petrol üretimi yaparak elde ediyor. Ancak bu rakamlar zamanla değişebilir. Örgütün gelir kaynakları ve miktarları hakkında kesin bilgiler her zaman mevcut değil. Örgütün petrol ticaretinden elde ettiği gelir, onun finansal gücünü sürdürmesinde ve terör eylemlerini finanse etmesinde önemli bir rol oynamakta. Bu gelirler, aynı zamanda örgütün diğer illegal faaliyetlerini de desteklemek için kullanılmakta
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|