|
|
Avustralya’da Dingolar “Neredeyse İnsan” statüsündeydi.Kategori: Bilim | 0 Yorum | 03 Kasım 2023 13:14:28 Dingolar Avustralya’nın birçok yerinde zararlı olarak görülse de, sömürge öncesi dönemde bu hayvanlar “neredeyse insan” statüsüne sahipti. Bir köpeğin, bir insanın en yakın arkadaşı olduğu söyleniyor, ancak vahşi dingolar hakkında Avustralya’da oldukça kötü sözler sarf ediliyor. Uzmanlar tarafından yürütülen yeni araştırma, Avrupalıların kolonizasyonundan daha önce dingoların Avustralya yerlileri tarafından gömüldüğünü -ve hatta evcilleştirildiğini- öne sürerek bu durumun her zaman böyle olmadığını gösteriyor.
Araştırmacılar, Sidney’in güneyindeki Curracurrang arkeolojik sahasında bulunan kalıntıları incelediler. Dingo kemikleri üzerinde yapılan radyokarbon tarihlemesi, hayvanların 2.000 yıl öncesine kadar insanlarla birlikte gömüldüğünü ortaya çıkardı. Araştırmanın baş yazarı Dr. Loukas Koungoulos’a göre, hayvanları gömmek için gösterilen özen, insanlar ile dingolar arasında daha önce fark edilenden daha yakın bir ilişki olduğunu gösteriyor. Dr. Koungoulos, “Tüm kamp dingolarına cenaze törenleri yapılmadı. Ancak gömmeye dair izlerin kaydedildiği tüm bölgelerde ortadan kaldırma süreci ve yöntemleri, aynı bölgedeki insan ritüelleriyle ilişkili olanlarla aynı ya da neredeyse aynı özellikleri taşıyor.” diyor. “Bu durum, insanlarla dingolar arasındaki yakın bağı ve onların neredeyse insan olma statüsünü yansıtıyor.” Mezarlar, Avustralya yerlilerinin vahşi dingoları evcilleştirmiş olduğuna dair tek işaret değil. Bölgede bulunan ciddi şekilde aşınmış dişler, muhtemelen insan yemeklerinden artan büyük kemiklerden oluşan bir diyeti akla getiriyordu. Araştırmacılar ayrıca bölgede yavrulardan 6 ila 8 yaşındaki hayvanlara kadar çeşitli yaşlarda dingo kalıntıları da tespit ettiler. Araştırmacılar bu durumun, Avustralya yerlilerinin yalnızca genç dingolarla onlar vahşi doğaya dönmeden öncesinde ilgilenmediklerini, aynı zamanda onlarla çok daha sağlam ilişkiler kurduklarını gösterdiğini iddia ediyor. Çalışmanın ortak yazarı Profesör Susan O’Connnor, “Bu bulgular, Avustralya yerlileri ile dingolar arasındaki ilişkiye dair anlayışımızda önemli bir gelişmeye işaret ediyor.” diyor. “Avrupalılar Avustralya’ya yerleşene kadar, dingolar ile Yerli Avustralyalılar arasındaki bağ sağlamlaşmıştı. Bu durum, Avustralya yerlileri tarafından iyi biliniyor ve gözlemciler tarafından yazılı olarak kanıtlanmış.” “Çalışmamız, onların yalnızca sömürge dönemi sırasında kaydedilen geçici birlikteliklere değil, Avrupa kolonizasyonundan önce de görülen uzun süreli ilişkilere sahip olduklarını gösteriyor.” Dingolar, evcil köpeklerden genetik olarak farklı çıktı Ancak, La Trobe Üniversitesi ve Melbourne Üniversitesi’nden araştırmanın ortak yazarı Bill Ballard, “Dingonun evrimsel konumu önemli bir süre tartışıldı.” diyor. Bazıları, 5.000 ila 8.500 yıl önce kıtaya getirilen zayıf, ten rengi köpeklerin, evcilleştirmesi veya evcil hayvan olarak tutması çok daha zor olsa da, evcil köpeklerin başka bir türü olduğunu düşünüyor. Normalde saldırgan olmasalar da, insanlarla özellikle ilgilenmezler. 10 ülkeden 26 yazarın katıldığı küresel bir işbirliği olan yeni araştırma, 2014 yılında kardeşleriyle birlikte kurtarılan Sandy adlı bir çöl dingosunun genomunu, beş evcil köpek ırkının ve Grönland kurdunun genomuyla karşılaştırdı. Dingo’nun genomunun, boxer, Alman çoban, basenji, Danua ve Labrador av köpeğinden yapısal olarak farklı olduğunu buldular. Ama yine de evcil köpeklerle, Grönland kurdundan daha fazla benzerlik paylaşıyordu. Sandy, ırklar arasında, Alman çoban köpeğine diğerlerinden daha yakındı. Ballard, “Sandy çöl dingosu, kurt ve evcil köpekler arasında bir ara noktada.” diyor. Daha da emin olmak için, ekip ülkenin doğusundaki Avustralya Alpleri’nde bulunan bir dağ dingosuna ait genomu diziledi. Bulguların birkaç farklı sonucu olabilir. Birincisi, dingo genomu, modern köpeklerde genetik hastalıklardan hangi genlerin sorumlu olduğunu belirlemeye yardımcı olmak için eski bir referans kitabı olarak kullanılabilir. Dingo evrimi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, onları Güneydoğu Asya’dan denizin karşısına getiren eski insanların tarihini de aydınlatabilir. Ballard, “Bir aşamada, bazı seyahat eden halklarla birlikte biraz sudan geçmek zorunda kaldılar. Bu ilk halklar Avustralyalılar mı, yoksa Avustralyalılarla etkileşime giren insanlar mı, bilmiyoruz.” diyor. Ekip, zaman çizelgesi hakkında daha net bir fikir edinmeyi ve dağ dingosunun genomunu diziledikten sonra tek geçiş mi yoksa çoklu geçiş mi olduğu gibi diğer soruları yanıtlamaya başlamayı umuyor. Çalışma ayrıca, bir dizi dingo ve Alman çoban köpeği üzerinde kontrollü bir diyet çalışması yürüterek, dingoların yerli ırklara kıyasla besinleri nasıl metabolize ettiği konusundaki farklılıkları test etmeyi amaçladı. Dingolar, kurtlar gibi, köpeklerin nişastalı diyetlerle yaşamasına yardımcı olan ve insanların özellikle son 10.000 yılda geliştirdiği pankreas amilazını oluşturan bir genin yalnızca bir kopyasına sahip. Alman çoban köpekleri, bu genin sekiz kopyasına sahip. 10 gün boyunca aynı su ve pirinç açısından zengin gıdayı aldıktan sonra, Alman çoban köpeklerinin dışkısının nişastayı parçalamalarına yardımcı olan üç bakteri ailesi içerdiği bulundu ve bu da araştırmacıların tahminlerini doğruladı. Kuzey Amerika’daki kurt gibi, dingolar da insanları derinden kutuplaştırıyor: şehir sakinleri tarafından romantikleştiriliyorlar ve yerli şarkılarında ve hikayelerinde belirgin bir şekilde yer alıyorlar, ancak iddiaya göre çiftlik hayvanlarını öldürdükleri için çiftçiler tarafından nefret ediliyorlar. Bununla birlikte Ballard’a göre, dingolar küçük keseli hayvanları avlamak için evrimleşmiştir ve yüksek yağlı yiyecekleri kolayca sindiremezler – bu nedenle kuzuların vahşi köpekler veya melezler tarafından avlanma olasılığı daha yüksek. Kaynak : arkeofili.com
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|